Zengin
- Ahiretini yapmak (zenginleştirmek)(Deyim) Hayır işleri yaparak sevap kazanmak.
- Fukaranın tavuğu, zenginin atı kıymetli olur(Atasözü) Yoksul geçimini, varlıklı keyfini düşünür.
- Malını yemesini bilmeyen zengin, her gün züğürttür(Atasözü) Züğürt, yokluk içinde bulunduğundan yiyemez, varlık içinde olduğu hâlde yiyemeyen de bunun gibidir.
- Rağbet güzel ile zenginedir(Atasözü) Güzellerle zenginler her zaman itibarlıdırlar.
- Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz ovada yolunu şaşırır(Atasözü) Zengin, para gücüyle güçlükleri yenerken yoksul, parasızlık yüzünden en kolay işi bile başaramaz.
- Zengin arabasını dağdan aşırır, züğürt ovada yolunu şaşırır(Atasözü) Zengin, para gücüyle güçlükleri yenerken yoksul, parasızlık yüzünden en kolay işi bile başaramaz.
- Zengin kesesini döver, züğürt dizini(Atasözü) Bir iş yapılacağı zaman zengin ‘işte para’ diye kesesini döver, fakirse yapmak istediği işi parasızlık yüzünden yapamayacağı için dizini döver.
- Zenginin horozu bile yumurtlar(Atasözü) Paralı kişi başarılı olunamayacak sanılan işlerden bile kâr sağlama yolunu bulur.
- Zenginin malı züğürdün çenesini yorar(Atasözü) Birinin zenginliğinden çok söz etmenin gereksizliğini, yersizliğini belirtmek için söylenen bir söz.
- Zenginin sermayesi kasasında, âlimin sermayesi kafasında(Atasözü) Zengin kişinin zenginliği parasıdır, her işini parayla kolayca yaptırır; bilgin kişinin zenginliği ise kafasındaki bilgisidir, düşüncesidir.Kaynak:
- Türk Dil Kurumu Sözlüğü
Bir yanıt yazın