Yusuf Meddah
Hayatına dair fazla bilgi yoktur. Eserlerinde Yûsuf Meddah yanında “Yûsufî” mahlasını da kullanmıştır. İyi bir tahsil gördüğü, Arapça ve Farsça bildiği, dinî ilimlere vâkıf olduğu eserlerinden anlaşılmaktadır.
Gençlik yılları Azerbaycan’da geçtiğinden eserleri daha çok Âzerî edebiyatı sahasında değerlendirilmiştir. Konya civarına geldikten sonra Mevlevîliğe intisap ettiği eserlerinden (Varka ve Gülşah, haz. Kâzım Köktekin, s. 5) ve başka kaynaklardan öğrenilmektedir. Ayrıca Meddah unvanından anlaşılacağı üzere halkın ve ileri gelenlerin önünde şiir söyleyen, eserlerini anlatan bir kişidir.
Hâmûşnâme adlı kısa mesnevisini genç yaşta Erzincan’da yaşadığı bir hadiseye bağlı olarak 699’da (1300) nazmetmesi ve Maktel-i Hüseyin’i Kastamonu’da iken yazması onun bu bölgelerde yaşadığını ve tanındığını ortaya koymaktadır. Varaka ve Gülşah mesnevisini de 743 (1342-43) yılında Sivas’ta yazmıştır. Bu iki eserin telif tarihiyle kaynaklarda yer alan diğer bilgiler Yûsuf’un uzunca bir ömür sürdüğünü göstermektedir. Yûsuf Meddah Türkçe’yi çok iyi kullanan, divan edebiyatının o yıllardaki mazmunlarına vâkıf, şiirlerini atasözleri ve deyimler yanında âyet ve hadislerle zenginleştiren, aruzu, halk deyişlerini ve tabirlerini bilen, eserlerinde edebî sanatlara yer veren bir şairdir.
Eserleri:
Yûsuf veya İbn Yûsuf adlı başka şairlerle karıştırılan Yûsuf Meddah’ın günümüze ulaşan mesnevi tarzındaki eserleri şunlardır:
- Varaka ve Gülşah: Yaklaşık 1700 beyitten meydana gelen eser aruzun “fâilâtün fâilâtün fâilün” kalıbıyla yazılmıştır.
- Hâmûşnâme: Farsça olan mesnevi 699’da (1300) kaleme alınmıştır.
- Dâsitân-ı İblîs aleyhi’l-la‘ne: Yaklaşık 240 beyit olup aruzun “fâilâtün fâilâtün fâilün” kalıbıyla nazmedilmiştir.
- Maktel-i Hüseyin: Şevval 763’te (Ağustos 1362), “Kötürüm” lakabıyla anılan Candaroğlu Hükümdarı Celâleddin Bayezid adına Şiî âlimlerinden Ebû Mihnef’in aynı adlı eserinden tercüme edilen mesnevi 2824 beyittir.
Kaynak:
- İslamansiklopedisi. org . tr/yusuf-meddah (TDV İslâm Ansiklopedisi)
Bir yanıt yazın