Endemik bitki, bulunduğu bölgenin ekolojik şartları yüzünden yalnızca belirli bölgede yetişen, ve sadece mevcut verilere göre henüz başka bir alanda var olmayan canlılardır. Bu nedenle yöreye özgü bitki türleridir.
Türkiye, endemik bitkilerinin zenginliği bakımından dünyanın önemli ülkelerinden biridir. Ancak, tohumsuz bitki grupları üzerindeki araştırmalar henüz çok yetersizdir. Bununla beraber bilinmektedir ki, ilkel bitki grupları dünya yüzünde hemen her yerde yaygın olan türlere sahiptir. Bu sebeple, bu gruba giren bitkilerde endemizme ya hiç rastlanmamakta veya söz edilemeyecek kadar düşük olmaktadır. Türkiye Florası kayıtlarına göre Türkiye’de yetişen 75 civarındaki eğrelti türünden ancak 1’i (Asplenium reuteri) endemiktir. Ancak bu bitkinin esasında mevcut olmadığı ve başka bir eğrelti türünün varyasyonu olabileceği de ileri sürülmektedir.Bugün ülkemizde endemik olarak bilinen birçok tür artık endemiklikten düşmüştür.
Türkiye’de endemikler coğrafi konuma göre değil de siyasi sınıra göre belirlenmektedir.Bu duruma örnek olarakLiquidambar orientalis, Rodos adasında olduğundan endemik olarak verilmesi uygun olmamaktadır.
Tohumlu bitki olmalarına rağmen, Gymnospermlerde de endemizm oranı çok düşüktür. Bu gruptan Abies cinsine ait 3 alt tür dışında, bu gruptan Türkiye’de endemik bitki yoktur. Bu sebeplerle, bu bölümde Türkiye’de endemizm konusunda en zengin ve önemli bitki grubu olan çiçekli bitkilerden (Angiosperm) örnekler verilmektedir.
Flora’nın son olarak yayınlanan ek ciltlerinden de elde edilen kayıtlara göre, Türkiye’deki endemik bitki sayısı 3000’den biraz fazla olup, son kayıtlara göre bunların floradaki bütün bitkilere oranı % 34’tür. Türkiye’deki endemik bitkilerin sayısı, Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında endemik tür sayısı çok yüksektir. Avrupa ülkeleri arasında en çok endemik türe sahip ülke Yunanistan olup, bu ülkede en fazla 1000 kadar endemik tür yetişebileceği düşünülmektedir.
Türkiye’deki endemik bitkiler, belirli dağ ve dağ silsilelerine lokalize oldukları gibi, daha geniş yayılışlı endemikler de vardır. Sayıları az da olsa bazı endemikler çok ufak alanlarda (bir gölün kenarı, dağın bir yamacı vb.) yayılış gösterirler. Belirli bir dağ veya silsile için endemik bitkiler açısından en zengin yer, Amanos Dağları’dır. Endemiklerce zengin diğer dağlar ise, başta Ege Bölgesi’nin güney ucu ile Akdeniz Bölgesi’nin batısında yer alan dağlar olmak üzere, Uludağ ve Kaz Dağı’dır. Bu sayılan dağ ve silsilelerden çoğunun etrafı genellikle ovalar ile çevrili olduğundan, bu dağlardaki endemikler nisbeten dar yayılışa sahip iseler de, Doğu Anadolu dağlarında yetişen endemikler; bu dağlar, batıdakilere göre daha devamlı olduklarından, diğer bir deyişle izole olmadıklarından, bu bölgede yetişen endemiklerin çoğu, bir dağa has olmaktan çok, daha geniş yayılışlıdırlar.
Belli dağlar dışında, Türkiye’nin endemizm yönünden dikkat çekici yöreleri şunlardır: Orta Toroslar (Ermenek, Gülnar, Mut arası) Antitoroslar (Saimbeyli ve Maraş çevreleri), Van-Siirt-Bitlis ve Hakkâri illerini kapsayan bölge, Rize ve Artvin civarındaki yüksek dağlar, Gümüşhane ve Erzincan arası ile Munzur Dağları ve Ilgaz Dağları. Sivas ve Çankırı çevreleri, jips sevenler, Tuz Gölü çevreleri ise, özellikle tuzcul endemiklerce zengindir.
Endemik bitki türleri açısından Türkiye’nin en zengin familyası, 425 kadar endemik türe sahip olan Compositae’dir. Bu familya, endemik olmayan türlerce de zengin olduğundan, endemizm oranı düşük olup, % 40’tır. İkinci sırayı Leguminosae alır. Bu familyaya ait 375 civarında tür endemik olup, Compositae familyası ile benzer özelliğinden dolayı endemizm oranı düşüktür. Labiatae familyası yaklaşık 330 civarındaki türle 3. sırayı almaktadır. Bu familyaya ait 306 tür endemik olup, endemizm oranı, diğer iki familyaya göre daha yüksektir Bunun en önemli sebebi, bu familyanın özellikle Akdeniz Bölgesi’nin yüksek dağlarında yetişen türlerinin bulunması ve toplam tür sayısının diğer iki familyaya göre daha az olmasıdır.
Endemik tür sayısı bakımından zengin diğer familyalar ve endemizm oranları:
- Scrophulariaceae (241; % 52),
- Cruciferae (195; % 40),
- Caryophyllaceae (190; % 40),
- Liliaceae (118; % 30),
- Umbelliferae (117; % 30),
- Boraginaceae (108; % 36),
- Rubiaceae (74; % 44)
Endemik tür sayısı bakımından en zengin cins ise, 250 kadar tür ile Astragalus’tur. Bu cinsin endemizm oranı hayli yüksek olup, % 60’tır. Bunun başlıca sebebi, bu cinse ait çoğu endemik türlerin Doğu Anadolu Bölgesi’nin yüksek dağlarında yetişmesi ve bunların şimdilik Türkiye’ye has olarak bilinmesidir. Burada “şimdilik” ifadesinin kullanılmasının sebebi, gelecekte bu bölgeye komşu olan İran ve Irak floraları hakkında bilgilerin artması halinde, Türkiye’ye has bazı türlerin o ülkelerde de yetişmiş olmalarının belirlenmesi ihtimalidir. Pek tabiidir ki, bu durum yalnız Astragalus için söz konusu olmayıp, sınırlara yakın yerlerde bilinen diğer cinslere ait türler için de geçerlidir. Bu kitabın ilk cildinin yayınından sonra yayınlanan makalelerden ve Türkiye’de bulunan bazı seksiyonlarının revizyon çalışmalarından elde edilen sonuçlara göre, 55 kadar Astragalus türünün komşu ülkelerde yetişmesi veya bazı diğer taksonların sinonimi oldukları belirlendiğinden, bunların endemik özelliği kaybolmuş olmakla birlikte, yapılan çok sayıda floristik çalışma sonucu yeni endemik taksonlar da Türkiye florasına eklenmiştir.
Verbascum (Sığır kuyruğu) cinsi, 175 tür ile endemiklerce zengin 2. cins olup, endemizm oranı Astragalus’a göre biraz daha yüksektir (% 70). Verbascum’un endemik türlerinin çoğu, Astragalus’un tersine, daha çok yurdun batı kesiminde yetişirler.
Centaurea (Peygamber Çiçeği veya Gökbaş), 110 endemik tür ile 3. sırayı almaktadır. Endemizm oranı ise % 65’tir. Bu cinse ait endemik türler, evvelki iki cins gibi yurdun belirli yörelerine lokalize olmaktan çok, değişik bölgelere dağılmıştır. Türlerinden bazıları (C. tchihatchefii, C. iconiensis, C. isaurica vb.) çok dar yayılışlı, nâdir endemiklerdir.
Endemik tür sayısı bakımından zengin diğer cinsler ve endemizm oranı
- Hieracium (66; % 67)
- Alyssum 55 (% 60)
- Campanula (55; % 51)
- Silene 52 (% 40)
- Allium (50; % 35)
- Galium (49; % 48)
- Salvia (45; % 51)
Yukarıda belirtilen cinslere göre daha az sayıda endemik türe sahip olmakla birlikte, yüksek endemizm oranı ile dikkat çeken bazı cinsler ise şunlardır:
- Alkanna (% 80)
- Sideritis (% 80)
- Acantholimon (% 80)
- Paronychia (% 75)
- Gypsophila (% 70)
- Paracaryum (% 70)
- Cousinia (% 68)
Ebenus ve Bolanthus cinsleri oldukça az sayıda tür ile Türkiye’de temsil edilmekle birlikte, ülkemizde yetişen bütün taksonlarının hepsi endemiktir.
Yukarıda önemli olanlarından bahsedilen endemik cinsler dışında, dünyada monotipik, yani tek türü olan ve Türkiye için endemik olan cinsler ile familyaları şunlardır:
- Cyathobasis (Chenopodiaceae)
- Phryna ve Thurja (Caryophyllaceae)
- Leucocyclus (Compositae)
- Physocardamum ve Tchihatchewia
- Nephelochloa ve Pseudophleum
- Dorystaechas ; Sartoria (Leguminosae)
- Necranthus (Orobanchaceae)
- Crenosciadium, Ekimia, Microsciadium ve Aegokeras
Türkiye’de, yaklaşık 10.000 bitki türü yetişir. Bu bitki türlerinin yaklaşık 3.000’i ise Türkiye’ye endemiktir. Bu özelliği ile Türkiye, tüm Avrupa’dakinden daha fazla endemik bitki türüne sahiptir. Bunun sebepleri arasında Türkiye’nin Asya ve Avrupa arasındaki konumu, dağlık yapısı, üç iklimi birden barındırması ve sulak bir yerde bulunması sayılabilir.
- Nergisgiller (Amaryllidaceae)
- Kardelen (Galanthus)
- Galanthus cilicicus – Mersin
- Kazdağı kardeleni (Galanthus trojanus) – Balıkesir, Çanakkale
- Papatyagiller (Asteraceae)
Achillea
- Achillea gypsicola – Çankırı, Çorum
- Achillea ketenoglui – Ankara
Centaurea
- Centaurea anthemifolia – Adana
- Centaurea elazigense –Elazığ
- Centaurea hermannii – İstanbul
- Centaurea leptophylla – Artvin
- Centaurea nivea – EskişehirRhaponticoides
- Tülüşah (Rhaponticoides iconiensis) – Konya
- Aydın tülüşahı (Rhaponticoides mykalea) – AydınPsephellus
- Psephellus aucherana – Erzincan, Tunceli
- Psephellus huber-morathii – Erzincan
- Psephellus psephelloides – ErzincanCyanus
- Sevgi çiçeği, Yanardöner (Cyanus tchihatcheffii) – AnkaraInula
- Andız otu (Inula aucherana)Scorzonera
- Tekesakalı (Scorzonera hieraciifolia) – Aksaray, Ankara, Konya
- Huşgiller (Betulacae)Kızılağaç (Alnus)
- Toros kızılağacı (Alnus glutinosa antitaurica) – Adana, Kahramanmaraş
- Huş yapraklı kızılağaç (Alnus glutinosa betuloides) – ErzurumHuş
- Rize huşu (Betula browiczana) – Trabzon, Rize, Artvin
- Betula recurvata – Artvin, KarsTurpgiller (Brassicaceae)
Alyssum
- Artvin kuduz otu (Alyssum artvinense) – ArtvinKaranfilgiller (Caryophyllales)
- Tuzcul kirpidikeni (Acantholimon halophilum) – Ankara, Konya, AksaraySaponaria
- Tuzcul sabun otu (Saponaria halophila) – Ankara, Konya, AksaraySilene
- Silene azirensis – Erzincan
- Tuzcul salkımotu (Silene salsuginea) – Ankara, Konya, AksarayClusiaceae
Hypericum
- Tuzcul kantaron (Hypericum salsugineum), Aksaray, Ankara, Konya
- Baklagiller (Fabaceae)
- Sarı meyan (Thermopsis turcica) – KonyaKayıngiller (Fagaceae)
- Meşe (Quercus)
- İspir meşesi (Quercus macranthera syspirensis) – Amasya, Ankara, Bolu, Çorum, Erzurum, Gümüşhane, Kastamonu, Sivas, Tunceli, Yozgat
- Quercus petraea subsp. pinnatiloba
- Kasnak meşesi (Quercus vulcanica) – Afyon, Isparta, Konya, KütahyaSüsengiller (Iridacae)
- Ankara çiğdemi (Crocus ancyrensis) – Amasya, Ankara, Bolu, Çorum, Kastamonu, Kayseri, Kahramanmaraş, Samsun, Sivas, Yozgat
- Kalkan çiğdemi (Crocus mathewii) – Antalya, Denizli, Muğla
- İstanbul çiğdemi (Crocus olivieri subsp. istanbulensis) – İstanbul
- Crocus x paulinae – Bolu
- Crocus pestalozzae – İstanbul, Kırklareli, Tekirdağ
- Tahtalı çiğdemi (Crocus wattiorum) – Antalya
- Çiğdem (Crocus)Abant çiğdemi (Crocus abantensis) – BoluGlayöl (Gladiolus)
- Tuzcul glayöl (Gladiolus halophilus) – Aksaray, Ankara, KonyaSüsen (Iris)
- Antalya süseni (Iris pamphylica) – AntalyaLactuceae
Taraxacum
- Cırtlık (Taraxacum farinosum)
- Cibcik (Taraxacum mirabile)Ballıbabagiller (Lamiacae)
- Tuz Gölü adaçayı, Tuzcul adaçayı (Salvia halophila) – Ankara, Konya, Aksaray
- Salvia amasiaca – Amasya
- Adaçayı (Salvia)Salvia aytachii – Ankara
- Dağ çayı (Sideritis)
- Amasya dağ çayı (Sideritis amasiaca) – Amasya ve çevresi
- Gülendam dağ çayı (Sideritis gulendamiae) – EskişehirLinaceae
- Boğaz keteni (Linum tauricum subsp. bosphori) – İstanbulÇamgiller (Pinaceae)
Göknar (Abies)
- Toros göknarı (Abies cilicica isaurica)
- Kazdağı göknarı (Abies nordmanniana equi-trojani) – Çanakklale, BalıkesirSinirli otgiller (Plantaginaceae)
- Tunceli sarmısağı (Allium tuncelianum)
- Sinirli ot (Plantago)
- Plantago anatolica – Ağrı
- Plantago euphratica – Elazığ, Malatya, Sivas, TunceliPlumbaginacae
Limonium - Deve kulağı (Limonium lilacinum)Gülgiller (Rosacae)
- Alchemilla
- Ovit aslanpençesi (Alchemilla ovitensis) – Erzurum, RizePrunus
- İtalya eriği (Prunus cocomilia puberula) – Antalya, İzmir
- Prunus hippophaeoides – SivasPolygonaceae
- Kuzukulağı (Rumex)
- Çimenturşusu (Rumex amanus), Hatay, Osmaniye
- Yılkıkulak (Rumex bithynicus)
- Ulu efelek (Rumex olympicus), Antalya
- Boçu (Rumex ponticus), Trabzon, Rize, ArtvinSıraca otugiller (Scrophulariaceae)
- Verbascum
- Verbascum calycosum – Erzincan
- Salda sığırkuyruğu (Verbascum dudleyanum) – Burdur
- Özge labada (Rumex tmoleus)
Bize bu konuda yardımlarını esirgemeyen Uzman Serdar Aslan Hoca’ma sitemiz adına teşekkür ederiz.
Kerimusta.com/Kerim Yarınıneli
Bunu Paylaş:
- Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- X'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
hasibe
Bence bunlardan fazla bitki var.Emek verenlere teşekkür ederim.
Ercan KANSIK
Merhaba. Toros daglarindaki nadide cicekler hangileri? Ozelikle demir kazik dağı civarlarinda yetisenler. Aradim burda bulamadım bana yardimci olursaniz sevinirim.
Cok teşekkür ederim
Ergun
Daha çok kış turizmi, Kayak sporları yapılan demir kazık dağında normal bilinen bitki örtüsüne sahip olup aynı zamanda yaylaları ve küçük göllerden oluşan yapıya sahiptir. Genelde elma yetiştiriciliği ve balık üretimi yapılmaktadır. Çiçek tür olarak net bir bilgiye sahip değiliz. Lakin genelde bu tür coğrafyada yetişen çiçekler mevcut olmakta.
Serdar
“Endemik bitki, bulunduğu bölgenin ekolojik şartları yüzünden yalnızca belirli bölgede yetişen, dünyanın başka yerinde yetişme ihtimali olmayan, yöreye özgü bitki türüdür.” cümlesinde “yetişme ihtimali olmayan” çok iddialı bir cümle olmuş. O ihtimal var olabilir, sadece mevcut verilere göre henüz başka bir alanda var olmayan canlılar endemik olarak adlandırılır. Bugün ülkemizde endemik olarak bilinen birçok tür artık endemiklikten düşmüştür. Mesela Liquidambar orientalis, Rodos adasında da olduğundan endemik olarak verilmiyor. Çünkü Türkiye’de endemikler siyasi sınıra göre belirleniyor. Coğrafi sınıra göre olursa Sığla ağacı endemikliğine devam eder, Çünkü Rodos adası aslında Aydın ile aynı coğrafyada (Akdeniz) olduğu için coğrafi endemiktir ama, siyasi sınırlara göre endemik değil.
Düzeltmeler:
Cyatobasis, Cyathobasis olmalı.
Neotchihatchewia, Tchihatchewia olmalı.
Pseudophyleum, Pseudophleum olmalı.
Dorysteachas, Dorystaechas olmalı.
Olymposciadium, Aegokeras olmalı.
Liquidambar artık endemik değil.
Chenopodium cinsinde hiç endemik bulunmamaktadır. Bence listeden tamamen çıkarın.
Galanthus cilicus, Galanthus cilicicus olmalı
Galanthus krasnowii endemik değil.
listedeki bazı isimler de aşağıdaki gibi revize edilmeli. Eğer isterseniz eski isimleri sinonim “=” işareti ile beraber verebilirsiniz.
Rhaponticoides mykalea (= Centaurea mykalea (mykalae değil))
Rhaponticoides iconiensis (= Centaurea iconiensis)
Psephellus psephelloides (= Centaurea psephelloides)
Cyanus tchihatcheffii (= Centaurea tchihatcheffii)
Psephellus aucheriana (= Centaurea aucherana)
Psephellus huber-morathii (= Centaurea huber-morathii)
Betula recurvata endemik değil ve aynı zamanda Betula litwinowii’nin sinonimi durumunda.
Silene sangria (sangaria olacak), Silene thymifolia’nın sinonimi olduğundan endemiklikten düştü. Çünkü Silene thymifolia yurtdışında da var.
Hypercium (Hypericum olacak) kazdaghensis (kazdaghense olacak), Hypericum aucheri’nin sinonimi oldu. H. aucheri yurtdışında da olduğundan endemik değil.
Abies nordmanniana subsp. bornmuelleriana, Abies nordmanniana subsp. equi-trojani nin sinonimi oldu ama endemikliği devam ediyor.
Prunus incana var. velutina diye bir taksonumuz yok.
Prunus carduchorum subsp. serrata, başka bir taksonun sinonimi olabilir ama
Cerasus hippophaeoides (= Prunus hippophaeoides)
Prunus x balansae – böyle bir takson floramızda kayıtlı değil.
“Çimenturşusu[1]” (Rumex amanus), Hatay, Osmaniye
“Yılkıkulak”[1] (Rumex bithynicus)
“Ulu efelek”[1] (Rumex olympicus), Antalya
“Boçu”[1] (Rumex ponticus), Trabzon, Rize, Artvin
“Özge labada”[1] (Rumex tmoleus)
Kaynak: http://www.bizimbitkiler.org.tr/v2/
Vikipedia daki kişi sizin buradaki listeyi aynısıyla almış sanırım. Ben orda da bazı düzeltmeleri yaptım ama henüz onaylanmadı.
İyi çalışmalar.
Serdar
Rica ederim ama düzeltmelere pek vakit bulamadınız sanırım.
Kerim Usta
Hocam duzelttigimi sanıyordum.Cok Ozur dilerim.Hemen düzeltme işlemi gerçekleştirildi.İlginize teşekkürler
Serdar
Merhaba Kerim bey,
maalesef aşağıdaki önerilerim
Rhaponticoides mykalea (= Centaurea mykalea (mykalae değil))
Rhaponticoides iconiensis (= Centaurea iconiensis)
Psephellus psephelloides (= Centaurea psephelloides)
Cyanus tchihatcheffii (= Centaurea tchihatcheffii)
Psephellus aucheriana (= Centaurea aucherana)
Psephellus huber-morathii (= Centaurea huber-morathii)
Silene sangria (sangaria olacak) (endemiklikten düştü), Silene thymifolia’nın sinonimi olduğundan endemiklikten düştü. Çünkü Silene thymifolia yurtdışında da var.
Hypercium (Hypericum olacak) kazdaghensis (kazdaghense olacak) (endemiklikten düştü), Hypericum aucheri’nin sinonimi oldu. H. aucheri yurtdışında da olduğundan endemik değil.
Abies nordmanniana subsp. bornmuelleriana, Abies nordmanniana subsp. equi-trojani nin sinonimi oldu (yani Abies nordmanniana subsp. bornmuelleriana silinip yerine subsp. equi-trojani yazılmalı) ama endemikliği devam ediyor.
Prunus incana var. velutina diye bir taksonumuz yok (silinmeli).
Prunus carduchorum subsp. serrata, başka bir taksonun sinonimi olabilir (silinmeli).
Cerasus hippophaeoides (= Prunus hippophaeoides)
Prunus x balansae – böyle bir takson floramızda kayıtlı değil (silinmeli).
Aşağıdakiler yazılmış ama bir üstte aynı türler tekrar “Türkçe adı yok” olarak duruyor.
“Çimenturşusu[1]” (Rumex amanus), Hatay, Osmaniye
“Yılkıkulak”[1] (Rumex bithynicus)
“Ulu efelek”[1] (Rumex olympicus), Antalya
“Boçu”[1] (Rumex ponticus), Trabzon, Rize, Artvin
“Özge labada”[1] (Rumex tmoleus)
Bir de Liquidambar ile ilgili yazdıklarımı bence biraz değiştirerek (redakte ederek) yazarsanız daha iyi olur. Ben düz cümlelerle yazdım.
Selamlar…
Serdar
Merhabalar,
Sitenizde ki yazıyı ilgiyle okudum. Ben botanik konusunda araştırmalar yapan bir akademisyenim. Yazıda bu konuda bir araştırma yapıldığı görülüyor. Fakat bazı bilgiler açısından güncellenmesi gerekir ve bazı hatalar da var. Örneğin Chenopodium chenopodioides endemik değildir. Neotchihathewia adı artık geçerli değil. Bu konu ile ilgili vikipedia’da ki yazı da size mi ait bilmiyorum. Benzer yazı ve benzer resimleri orda da gördüm. Orda da bazı resimler belirtilen türe ait değil. Mesela Verbascum degenii. http://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye'deki_endemik_bitkiler_listesi.
Başka düzeltilmesi gereken yerler de var ama şu an için vaktim bu kadar.
Teşekkürler.
İyi çalışmalar.
Kerim Usta
Hoşgeldiniz hocam…Vaktinizin olmayışına üzüldüm.Bu konuda ki bilgilerinizi bizimle paylaşabilseniz bizi çok mutlu edersiniz.Vikipedia da bulunan yazı bize ait değildir.Uyarınız üzerine Chenopodium chenopodioides endemik bitkilerden çıkarılmıştır.Şimdiden teşekkürler.