Toy Kuşları: Avrupa’nın En İri Kuşları

Kategori: Çeşitli Bilgilendirme Konuları | 0
Toy Kuşları: Avrupa'nın En İri Kuşları
Toy Kuşları: Avrupa’nın En İri Kuşları

Avrupa’nın en iri kara kuşudur. Uzunluğu 1 metreden yukarı, ağırlığı 14-16 kilodur. Geçen yüzyılda Avrupa’nın birçok yerlerinde dölü tükenmişse de, Polonya’da, Doğu Avrupa’da ve Asya’nın orta, doğu ve batı bölgelerinde rastlanır. Büyük toy kuşu’ nun rengi gridir, büyük kanat tüyleri ise siyahtır. Gagasının dibinden uzun beyaz kıllar sarkar. Erkeğinin boynunda ince deriden bir kese vardır. Çiftleşme zamanında boynundaki keseyi şişirerek, başını arkaya atarak, kuyruğunu havaya dikerek ve yayarak, kanatlarını ise aşağı sarkıtarak gezer. Bu. mevsimde pek kavgacı olan erkekler, ihtimal havanın boğazlarından birdenbire dışarı sürülmesinden ileri gelen top gümbürtüsü gibi tehdit edici bir ses çıkarırlar.

Toy (Otis tarda), toygiller (Otididae) familyasından çok ürkek bir kuş türü Türkiye’nin en büyük kuş türü olan toy, aynı zamanda dünyaca en büyük uçabilen kuşlardan biridir

Dış özellikleri

Erkek toyların kanat açıklığı 260 cm uzunluğa, ağırlıkları ise 18 kg’a ulaşabilir Dişi toylar bu ölçülerin ancak yarısına varırlar ve en fazla 8 kg ağırlığına ulaşırlar

Toylar kahverengi lekeli, iri bacaklı büyük kuşlardır Yetişkin erkeklerin tüylerden oluşan bir sakalları vardır

Dağılımları

Toylar Moğolistan’dan İspanya’ya kadar varan geniş bir coğrafyada yaygın olsalar da, yaşadıkları küçük bölgeler birbirinden kopuk şekildedir Çoğu ülkelerde soyları çoktan tükenmiştir ve günümüzde bulundukları ülkelerde soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır Toy, diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de “yolunacak kaz” olarak görülmekte ve eli tüfeklilerin boy hedefi haline gelmektedir

Günümüzde toy populasyonları şu ülkelerde bulunmaktadır:

Batı alt türü: Otis tarda tarda (Ülke/adet)

  • İspanya: 5 000
  • Rusya: 3 000
  • Türkiye :2 000
  • Macaristan: 1 200
  • Ukrayna: 550
  • Avusturya: 100
  • Almanya: 90
  • Fas: 50

Doğuda rastlanan alt türü: Otis tarda dybowskii (Ülke/adet)

  • Türkiye’nin doğusunda ufak bir alan: 100-500
  • Güney Rusya: 100-200

Tercih ettiği alanlar

Toylar yem aramak için özellikle tarlaları ve kırları tercih ederler

Beslenme

Olgun kuşlar tohum, çekirdek, meyve, ot, böcek ve küçük memeliler ile beslenirler Yavru toylar böcek ile beslenir

Tehditler ve Yasal Düzenlemeler

Türe karşı en büyük tehdit uygun yaşam alanlarının yok olmasıdır, Bozkır alanların sürülmesi, yoğun otlatma, ağaçlandırma, sulama ve yol çalışmalarının artması, arazi etrafına çit ve hendekler yapılması uygun yaşama ve üreme alanlarının daralmasına ve bölünmesine yol açmaktadır. Ayrıca, ekilen ürün çeşidi ve miktarlarının değiştirilmesi ya da tarımsal tekniklerde yapılan değişiklikler türü olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Arazilerin özelleştirilmesi sonucunda tarım faaliyetlerinin yoğunlaşması çok önemli bir potansiyel tehdittir. Yoğun tarımın yaygınlaşmasıyla artan makine, kimyasal ilaç ve gübre kullanımı üreme başarısını düşürmektedir. İhsan baskısının artması da tehditler arasındadır. Özellikle kur gruplarının oluştuğu alanlarda rahatsız edilmeleri üreme başarısını düşürmektedir. Büyük ve manevra kabiliyeti az olan bir kuş olduğundan elektrik telleri ile çarpışmalar sonucunda yaralanma ve ölümler olmaktadır. Türün yasadışı avlanması halen sürmekte olan Önemli bir tehdittir (EC 1996, BI2000).

Ülkemizdeki önemli tehdit unsurları:; aşın otlatma ve sulama/drenaj projeleri sonucu üreme alanlarının zarar görmesi, insan baskısı sonucu uygun yaşam alanlarının azalması, yasadışı avcılık, tarım faaliyetlerinin yoğunlaşması, besin azlığı, kimyasal kullanımı, elektrik telleri ile olan çarpışmalar olarak sıralanabilir (EC 1996, Heunks et al. 2001).

Tür Avusturya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Macaristan, Portekiz, Romanya, Rusya, Slovakya, İspanya, Türkiye ve Ukrayna’da yasal olarak koruma altında olup, ülkelerin ulusal kırmızı üstelerinde sınıflandırılmıştır. Avlanması tüm yıl boyunca yasakür ve çeşitli cezalara tabidir. Ayrıca, tarımsal alanların ve toy yaşam alanlarının yönetim planı uygulamalarıyla türün popülasyonlarının korunmasına çalışılmaktadır. Koruma alanları ayrılması ve üretme çabalan da koruma faaliyetleri arasındadır.

Ülkemizde tür, Nesli Tehlike Altındaki Türler Kırmızı Listesi taslağında ‘Nadir’ olarak sınıflandırılmış ve avlanması 1977’den bu yana yasaklanmıştır. Ayrıca, Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü tarafından 1993 yılında Kütahya-Altıntaş Ovası’nda 20,000 dönümlük alan Toy Koruma Alanı ilan edilmiştir (EC 1996).

Toy için uygun, geniş yaşam alanları sunması ve bölgede doğa üzerindeki insan etkisinin nispeten azlığı Doğu Anadolu Bölgesi’nin Türkiye’de en çok sayıda toy barındıran bölgelerden biri olduğu fikrini desteklemektedir. Aynca, bu bölgeye ait gözlem verilerinin Türkiye’nin diğer bölgelerine göre kısıtlı olması, türün ülke genelindeki durumunun saptanmasını engel olmaktadır. Bu nedenlerden dolayı, DHKD, Türkiye’deki kuş gözlem topluluklarının katılımlarıyla, 2002 yılında, Toy Koruma Projesi’ni gerçekleştirmiştir. Projenin ilk aşamasında yapılan arazi çalışmasıyla Doğu Anadolu Bölgesi’nde üreyen toy sayısı ve dağılımının son durumu ortaya çıkarılmıştır. Böylece toyun ülkemizde uzun vadede korunmasının sağlanması için bir altyapı hazırlanmış ve ulusal eylem planının hazırlığı başlamıştır. Eldeki verilere göre, Sakarya Havzası, İç Kızılırmak Havzası, Yukan Fırat Havzası’nda da toyun büyük popülasyonlarının olma olasılığı vardır. Bundan sonraki araştırmalarda bu bölgelere öncelik verilmelidir.

Göç

Bilinen Toy popülasyonlarının çoğu yerleşiktir. Kötü kış şartlan dolayısıyla doğu Avrupa’dan batıya doğru, Fransa ve Hollanda’ya kadar varan uzun mesafeli yer değiştirmeler görülmüştür (EC 1996). Bu kısmi göçler genellikle yiyecek açısından elverişsiz olan alanlardan kaynakların halen mevcut olduğu bölgelere doğrudur. Aynca, bu göçler sırasında uygun olmayan yaşama koşullan sebebiyle ölüm oranlan çok yüksek olduğundan üreme alanlarında sağlanacak koruma önlemlerine ek olarak kışlama bölgelerinde de koruma sağlanmalıdır.

Türkiye Orta Anadolu popülasyonlarının da yerleşik olduğu düşünülmekle beraber, kış aylarında don görülen alanlardan kaçınarak üreme bölgelerinin dışına kısmi göçler gerçekleştirdikleri bilinmekledir. Toyun ülkemizdeki kış dağılımının genellikle Ocak ayı ortalama sıcaklığının 0°C’nin altına düşmeyen bölgelerle sınırlı olduğu görülmüştür. Doğu Anadolu’daki üreyen popülasyonların ise kış aylarında bölgeyi terk ettikleri görülmektedir. Arazi çalışmalarımız sırasında bölgede yaşayan avcıların verdiği bilgilerden de toyların karın düşmesiyle ayrıldıklan ve ancak Mart sonu-Nisan başında geri geldikleri anlaşılmaktadır. Ayrıca, İç Anadolu popülasyonlarının da aşın soğuk kış aylarında güneye doğru indikleri haritalanan kayıtlardan görülmektedir

Soğuk hava, don ve kar örtüsüne bağlı bu bölgesel göçler dışında, düzenli göç hareketi Rusya ve Orta Asya popülasyonlarında görülmektedir (EC 1996). Bu göçmenler, kışı güney Ukrayna (göç geçişinde ve kışın 8,000-10,000 toy görülmektedir) ve üreme bölgelerinin güneydoğusunda; Suriye’den kuzey Irak’a, doğuda İran’a kadar olan bölgede, Güneydoğu Rusya’da ve Orta Asya’da, özellikle Tacikistan’da geçirmektedirler

Ülkemizdeki toy göç hareketleri çok az bilinmekle beraber bu seneki arazi çalışmamız sırasında edindiğimiz bilgiler ve eski verilerin değerlendirilmesi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin düzenli göçmen toylar açısından büyük önem taşıdığım gösterdi (Şekil 2, 3). Özellikle sonbahar göçü sırasında Toylar kuzeyden gelerek Murat-Fırat vadisi boyunca geçit yapıyor ve Suriye, İran, frak üçgeni içindeki kışlama alanlarına varıyorlar. Ülkemizden geçişleri sırasında dinlendikleri düzlüklerde gruplar halinde büyük sayılarda gözleniyorlar. Örneğin, Ceylanpinar Tarım İşletmesi arazisinin kışın ve sonbaharda önemli miktarlarda (800-1,000) toy barındırdığı rapor edilmektedir (Kasparek 1989). Sonbahar göçü sırasında büyük gruplar halinde görülen göçmen toyların yüksek sayılarda avlanması ülkemiz dışındaki toy popülasyonlarını da etkileyeceğinden bu konuda Önlemler alınmalıdır.

Kaynak:

Wikipedia

Takip Et Ergunca:

Herkes Cennete Gitmek İster ama Hiç Ölmeden Cennete Gidilir mi?

Son yazıları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir