Tong Yabgu Kağan
Çin kaynaklarında ” Tong Yabgu” olarak bilinmesine karşın günümüz Türkçesinde karşılığı ” Kaplan” anlamına gelmektedir. Tong Yabgu Kağan, Aşina sülalesine mensup olup ağabeyi, Şikoey Kağan’dan sonra Batı Göktürk Kağanlığı tahtına oturmuştur.
Tong Yabgu, döneminde Tang Hanedanı ile iyi ilişkiler kurulmuştur. Ayrıca Tang Hanedanı hakkında bilgi veren Tang Kitabı’nda Tong Yabgu dönemi ile ilgili bilgilerde vardır. Tank Kitabı’na göre Batı Göktürk Kağanlığı’nın altın dönemi kabul edilen, Tong Yabgu dönemi için kitapta şu bilgiler yer almaktadır. ”Tong Yabgu Kağan cesur, kurnaz ve savaş sanatında iyi bir adam. Bu sayede kuzeydeki Tiele kabilelerini, batıda karşı karşıya olduğu Sasanileri ve güneyde bağlantılı olduğu Kaşmira bölgesini kontrol altında tutabiliyor. Tüm ülkeler ona tabi. Eli ok ve yay tutan on binlerce erkek sayesinde batı üzerinde büyük bir güç ve baskı kurdu. Wusun’u ele geçirerek çadırını kuzey Taşkent’teki Qianquan’a taşıdı. Batıda yer alan tüm prensler bölgelerini Türkler adına idare etmeye başladı. Tong Yabgu ise bu bölgelere birer tudun gönderdi. Batı Türklerinin devleti daha önce hiçbir dönem böylesine bir güce ulaşamamıştı… ”’
Tong Yabgu Kağan, İran’da hakimiyeti tamamlamak için Sasaniler ile 620’li yıllarda savaşmış, yeğeni Börü Şad, Kafkas Dağların’da ki Sasani sınırlarına bir çok akın gerçekleştirmiştir. Birçok tarihçi Tong Yabgu’yu Bizans
kaynaklarındaki, 627-628’de Sasani İmparatorluğu’na karşı Kafkaslar’da Heraklius’la işbirliği yapan Ziebel ile özdeşleştirirler. Chavannes, Uchida, Gao ve Xue Zhongzeng’i kapsayan birkaç tarihçi ise Tong Yabgu’nun Ziebel’le (veya hiçbir Hazar hükümdarıyla) özdeşleştirilemeyeceğini ve aslında 625’lerde ölmüş olabileceğini savunur. Bu tarihçiler Bizans ve Çin kaynakları arasındaki tarihlerdeki tutarsızlıklara dikkat çekerken, Ziebel’i Tong Yabgu’yla bağdaştırmanın halen günümüzdeki kanıtların abartılı bir örneği olduğunu savunurlar.
627 yılında Türkler günümüzde ki Derbent adında ki Kariye’yi saldırıp, yağmalamışlardır. Bu olayı Movses Kaghankatvatsi şu şekilde aktarmıştır.
” Türkler, denizdeki dalgalar gibi bir anda Kariye’ye girdiler ve önlerine çıkan her şeyi yok ettiler. Şehirde terör estiren saldırganlar çirkin, gözleri çekik ve kapaksızdı. Önce şehre doğru okçuların okları yağdı, sonraysa şehrin cadde ve sokaklarında önlerine çıkan herkesi vahşi bir kurt gibi katlettiler. Hatta katledilen annelerine sarılan çocuklara bile acımadılar. ”
Kariye’de gerçekleştirilen bu saldırılar. Ülke de büyük ölçüde paniğe sebep olmuş, bir çok kabile Kafkas’lara doğru kaçmak zorunda kalmıştır. Türkler, Sasaniler’in arkasında gitmiş ve yakalayarak bir çoğunu kılıçtan geçirmiş, geriye kalanlarda esir alınmıştır.
Bir yıl sonra Tong Yabgu’nun ordusu Tiflis kuşatması öncesinde Heraklius’a katılmıştır. Heraklius ve Tong Yabgu Narikala’nın duvarlarının altında bir araya gelmiş, Tong Yabgu Heraklius’a okunu vermiş ve Heraklius da buna karşılık ona kendi başındaki diademi vermiştir. Orada Tong Yabgu’nun oğlu ve Heraklius’un kızı Eudoxia Epiphania’nın evlenmesi üzerine sözleşilmiş ve Hazar liderlerine hediyeler verilmiştir. Tong Yabgu da 40.000 Hazar atlısının Heraklius’un yanında olacağı sözünü vermiştir.
İlk Tiflis kuşatması başarısız olmuştur. İkinci kuşatma ise başarılı olmuş, kuşatma sonrasında kaleyi savunan Gürcülerin çoğu idam edilmiştir.
Tong Yabgu, hakimiyeti altında ki yerlere tudun atamıştır. Batı Göktürk Kağanlığı, Tong Yabgu’nun ölümünden sonra gücünü yitirmiş, 30 yıl içinde siyasi yapısı zayıflamıştır. İçinde bulunan bir çok kabile bağımsızlığını ilan etmiştir. Hazan Kağanlığı ve Bulgarya Hanlığı gibi devletler kurmuşlardır.
Tudun’un Anlamı: Eski Türk devletlerinde vergi ve denetimden sorumlu kişi.
Bir yanıt yazın