Prof. Dr. Remzi KILIÇ
Yavuz Sultan Selim’in (1512-1520) iktidarına kadar, Osmanlı Devleti bir Balkan veya Avrupa Devleti olarak görülmekteydi. Osmanlı Devleti, Sultan Selim devrinde çok ciddi olarak Doğu’ya yönelmiş, Asya ve Afrika kıtalarında geniş topraklar elde etmiştir. Bu değişikliğin sebebi …
Çanakkale Geçilemedi, Geçilemeyecekte
Yıl, 1915 On sekiz mart zaferi!
Çanakkale Boğazı Sırat Köprüsü’nden dar, Aslan kesildi o gün her Osmanlı neferi, Takdir-i İlahidir meleklerin yardımı, Nuh Nebi’den sonraki tufandır Çanakkale!
Anzak koyu inledi, İngilizler, Fransızlar yarışıyordu toprağı kızıla boyamak için, …
Malazgirt Zaferimizin yıldönümünde ATALARIMIZI hürmet ve rahmetle anıyoruz.
Malazgirt Savaşı, 26 Ağustos 1071’de Malazgirt ovasında meydana gelmiş, Selçuklu Sultanı Alparslan ve Doğu Roma İmparatoru Romen Diyojen arasında gerçekleşmiş, Anadolu’nun Türk’lere yeni yurt olmasını sağlamış olan meydan savaşıdır.…
Suriyeli bir Hanımefendi anlatıyor.
Halep de 3 katlı bir evimiz vardı. Halep çarşısında iki tane dükkanımız vardı. Ben ise hemşireydim. Dört çocuğumuz ile hali vakti yerinde denilen sayılı kişilerdendik.
Irak’ta savaş başladı. Televizyondan seyrediyorduk her şeyi. Gazetelerde gördüğümüz resimlere bakıp …
"Halep” yazarken parmak uçlarım sızlıyor Halep yazarken, dağ arkalarından rüzgâr melekleri, yattığımız yerden vahlanışımıza nefsimize doğru şahlanışımıza “ Edep” diye haykırıyor. Halep bir ekmeğin kırıntısı gibi, öpsek seni koysak kenara bir bebeğin ağzında dağılıp son sütü olacaksın.. Bir tarafta “ Oğlum üşütme”. Oğlum düşeceksin, oğlum terleme diye koruduğunuz evlatlar. Diğer tarafta “ Oğlum La İlahe İllallah de” diyerek yaralı ceylanlarını toprağa girmeye telkin eden Anneler. Burada ah burada evlatlarınızın üstünü örtüp ışığı kapamak varsa Halep’te evlatlarının yaralı ellerini Allah’a açıp ekmeğe bakan gözlerini son kez kapamak var. Oğlum La İlahe İllallah de! Az kaldı oğlum buradan sonrası cennet. Korkma oğlum bu zalimler cennete girmeyecek. Seni cennetin kapısından alacaklar, önce arkadaşlarını göreceksin sonra…
Malazgirt Savaşı ve Selçuklu Sultanı Alparslan
Bizanslıların elinde bulunan ve zabt edilemez denilen Ani Kalesini alan Sultan Alparslan daha sonra Gürcistan, Ermenistan ve Kars’ı ele geçirdi. Bu sırada Karahanlı ve Hazneliler ile dostluğunu ilerletti. Fakat Alparslan’ın gözü Bizans İmparatorluğundaydı. Sebebi …
Adı Belli Olmayan Savaşı Anlatın Deseler Öyle bir zamandayız ki dünya savaş halinde mi, değil mi diye kendime sormadan yapamıyorum. Bir yanda katledilen Müslümanlar, diğer yanda ise Müslümanları katletmeye inanmış gayri Müslümler ve Müslümanları öldüren Müslümanlar... Savaş yapmak için can atan insanlar, ülkeler ve onların liderleri, nereden geldiğini henüz anlayamadığım bir emirle üzerlerine düşen görevleri harfiyen yerine getirmeye çalışıyorlar. Koca dünya bu insanlara dar geldi. Allah Ülkemizi ve şu anda adı belli olmayan bu savaşta bulunmak zorunda kalan bütün masum insanları korusun...
Atatürk: “Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir.” Türk ordusu teşkilatlanma ve savaş düzeni açısından kendine has özelliklere sahip olmuş; diğer devletler için bir model teşkil etmiştir. Türklerin askerlik sanatı, disiplinli orduları ve savaş teknikleri dillere destan olmuştur. Avrupa ve Asya kıt'alarının büyük devletleri, ordu teşkilatlarını düzenlerken Türkleri örnek almışlardır. “Savaş sanatı Türk’e bilgi, tecrübe, siyaset ve sair yüksek vasıflar kazandırmıştır. Türk daima sözünde durur ve hile bilmez. Türk Hakanı hileyi sadece savaşta da olsa yapmak zorunda kaldığını üzülerek belirtir ve iki yüzlü olanları daima en kötü insan sayar… Arap ordularını Türkler kadar titreten başka bir Millet yoktur. Türkler daima soylarıyla iftihar ederler, vatanlarına ve dillerine çok…
Savaşın insanlara olduğu gibi, canlı ve cansız varlıklara olan etkisi çok büyüktür. Bunun bir sürü örneğini görebiliriz ama sizin için savaş öncesi ve sonrasını gösteren altı resim derledim. Allah devletimizi ve milletimizi korusun…
…
Ey ilâhî! Seyyidî! Mevlâyî!. Bunca kerre hazretinde duâmı kabul ettin. Beni mahrum etmedin. Gene benim duâmı kabul eyle! Bir yağmur verip, bu zulümâtı ve gubârı (tozu) def edip âlemi nûrânî tul, tâ ki kâfir leşkerini rahat görüp, yüz yüze ceng …