Seher üstü bir ummanı dolandım
Ayaz vurdu duman çöktü yel esti
Aradığım mehribanım bulmadım
Dudak büktü yüz çevirdi tel esti
Baş eğdikçe hüsniyetin anladım
Söze çektim diliminen yalvardım
Töhtü yaşı dolandıkça dolandım
Dişin sıktı yaş töküldü el esti…
Yel beyinnen salağana kârsızdan
Hayırsızdan hüsniyetsiz barsızdan
Hayasızdan avırsızdan arsızdan
Kenar dolan yakın olma uzak dur
Meymanatın bağışınnan üzünnen
Anlamsızın sohbetinden sözünden
Gayretsizin gölgesinnen özünnen
Kenar dolan yakın olma uzak dur…
Terekeme
Keteyi kömbeyi sofraya dizer
Nimeti konağa pay terekeme
Kuzuda deriyi tulumluk soyar
Demlemiş ocakta çay terekeme
Sediri otağı sohbet konağı
Motal da çeçili çinkoda yağı
Karpuzu çatlatır soğuk suları
Çobansız sürüyü say terekeme…
Dağlar başın duman almış
Başın görünmez, görünmez
Sinen üste karlar yağmış
Döşün görünmez,görünmez
Çaprazına güneç çalmış
Yamacına gölge salmış
Düzlüğnü sular almış
Yaşın görünmez,görünmez…
Bu Şirin Dile Aşığım
Meylim çiçeh açmış, gönlümde bahar
Çimenli yaylalar, serin bulağlar
Sanarsın ki her gün aklımdan çıkar
Saçındaki gara tele aşığım
Batem günahlara çökem toprağa
Anamdır bir sığal çekem torpağa
Ölmüş gayretimi ekem torpağa
Sinen deki gonca güle …
Belki yağmış ağca karlar
Buz tutmuş mu berrak sular
Dağlar yayla düz ovalar
Düz aklıma düşüf köyüm
Doğa kendi havasında
Aç kurt ulur yuvasında
Akan suyun bulağında
Güz ağlıma düşüf köyüm…
Mah cemalin aya benzer
Yüzünü bir çevir hele
Yan bağışın beni üzer
Yüzünü bir çevir hele
Her bir söze direnirsin
Menim ile eğlenirsin
Yalnız gezme avlanırsın
Yüzünü bir çevir hele…
Elazığ-Malatya Depremi
Bulutların göz yaşına bağerem
Can Türkiyem bir ağızdan ağlasın
Bu vatanın torpağına halına
Tamam İslam dünyası da ağlasın
Ürehden acıdır cümle alemi
Elimi götürüf yazdım galemi
Bilmem dikenemi yanem gülemi
Tamam İslam dünyası da ağlasın…
Saçlarını yan tararsın
Gözler ela kaş garasın
Yanağında güller açsın
Kız men seni ne çok sevdim
Dil şekerdir lebin kaymak
Sohbetine olmaz doymak
Bazen cansın bazen ırak
Kız men seni ne çok sevdim…
Dere Bulağı
Akışında serçe kuşlar ötüşür
Âşıkları yorar dere bulağı
Doldururken mis güğümü gülüşür
Güzelleri sarar dere bulağı
Neler gizli bilinmeyen yaşında
Katık olmuş çobanların aşında
Sevdalılar sözleşirken başında
Eskileri arar dere bulağı…