Sis
O Zülfikar bakışlar, kor düşürür aklıma.
Gözlerinde İsrafil, sûr düşürür aklıma.
Ben de düşerim ey yâr, gönenli can duvarım.
Bir sözünü harç eder, yıkığımı sıvarım.
Çevir kara gözleri, bak dağlara yıkılsın.
Ya da sineme benim, kör kurşunlar sıkılsın.
O kara gözlerinde, ne belalar taşırsın.
Nazarında yüreğim, feleğini şaşırsın
Bir kıvılcım gözlerin, kül tutuşur bakarsan.
Gülistanım kavrulur, gül tutuşur bakarsan.
Baharsız mevsimlerin, sen hangi hazanısın
Daha rahme düşmemiş, vicdanın izanısın
Ben hangi uçuruma, yürüyeyim sen iste;
Bir avuç yüreğimin, üstüne çöken siste.
Gönülsüz alev isi, genzime dolan sensin.
Kadı nefesi kadar, zemheri olan sensin.
Kara haber sıcağım, peşin okunan sâla’m
Kalbin dikenli telin, ardında kalan sılam .
Bir ürkek ceylan idim, derdim hayat pınarı.
Su içmeye çağırır, dudağının kenarı.
Gözlerin su başında, pusuda yatan aslan.
Yaslan diyor yüreğim, var yelesine yaslan
Cümle sevda bulutu, gözüme çeker perde.
Dud-i siyah kalkmazmış, aşkın olduğu yerde.
Kanunun kırık teli, mızrabım miskin benim
Kalem kaşın üstüne, kalemim küskün benim
Ben metruk bir güfteyim, sen muhayyer bir beste.
Bir avuç yüreğimin, üstüne çöken siste
İbrahim Şaşma
- Elektrik-Elektronik Mühendisliği: Geleceğin Teknolojisi - 2 Aralık 2024
- Elektrik Mühendisliği: Akıllı Enerjiye Giden Yol - 2 Aralık 2024
- Tarihten Bir Efsane: Köroğlu ve Kırat - 30 Kasım 2024