Aşık Paşazade
Fatih devrinde tarih yazıcılığı da önemli yer tutar. Ömürleri II. Bayezid devrine uzanan ancak Fatih zamanında yetişen bu yazarların Âşık Paşazâde (öl.1484’ten sonra) ilkini teşkil eder. XIV. yüzyıl şairi Âşık Paşa’nın (öl. 1332) torunlarından, asıl adı Derviş Ahmed olan bu yazar, şiirlerinde Âşıkî mahlasını kullanmıştır.
Kendi ifadesine göre 803 (1400) yılı civarında (Târih, s. 35) Amasya sancağının Mecitözü kazasına bağlı Elvan Çelebi köyünde doğdu. Küçük yaştan itibaren tekke çevresinde yetişti, çok gezdi ve zamanın ünlü şahsiyetleriyle tanıştı.
Gençlik yıllarında bir müddet Geyve’de Yahşi Fakih’in evinde kaldı. Fetret Devri’nin bazı olaylarına ve II. Murad’la Düzmece Mustafa arasındaki mücadeleye şahit oldu. Bir süre Konya’da Sadreddin Konevî Zâviyesi’nde misafir olarak kaldı ve Şeyh Abdüllatîf el-Kudsî’den el aldı.
1437’de hacca gitti, dönüşte Mısır’a uğradı. Daha sonra Paşa Yiğitoğlu İshak Bey’in himayesinde bir müddet Üsküp’te kaldı. II. Murad’ın bazı seferlerine katıldı ve onun iltifatını kazandı. Fâtih Sultan Mehmed’in, şehzadeleri Mustafa ve Bayezid’in sünnetleri münasebetiyle 1457 yılında Edirne’de yaptırdığı şenliklere katıldı; bu sırada Fâtih’ten bazı ihsanlar gördü. 874’te (1469-70) kızı Râbia’yı müridi Şeyh Seyyid Velâyet’le evlendirdi. Meşhur tarihini tamamladığı 1484 yılında yaşı seksen beş civarında idi. Onun büyük bir ihtimalle bu tarihten sonra öldüğü kabul edilmektedir.
II. Murad ve Fatih ile yakın dostluğu bulunan Âşıkî, her iki padişahla seferlere katılmıştır. Eserinin II. Murad devrine kadar olan kısmını bazı kaynaklardan yazmasına rağmen, ondan sonraki zamanları, olayları yaşayan bir gözlemci gibi, içinde bulunduğu hadiseleri anlatarak vermiştir. Âşıkî’nin dili açık, anlaşılır bir Türkçe olup, pek az ki’li cümle kullanır. Yer yer konuşma diline kaçar. Üslubu tabiî ve samimî olup yapmacıktan uzaktır.
Eserleri:
- Tevârîh-i Âl-i Osmân
Kaynak:
- İslam Ansiklopedisi- Âşıkpaşazâde (Yazar Abdülkadir Özcan)
- Anadolu üniversitesi-XIV.-XV. Yüzyıllar Türk Edebiyatı
Bir yanıt yazın