Preveze Deniz Muharebesi, 28 Eylül 1538 tarihinde Yunanistan’ın kuzeybatısındaki Preveze’de Osmanlı Donanması ve Papa III. Paulus’ün çabalarıyla bir araya gelen Haçlı donanması arasında gerçekleşen deniz muharebesi.
Barbaros Hayreddin Paşa komutasındaki Osmanlı Donanması, Amiral Andrea Doria komutasındaki Haçlı Donanması’nı imha etti. Bu deniz muharebesi sonucunda Akdeniz’de Osmanlı Donanması’na karşı koyabilecek bir donanma kalmadı ve Türk hakimiyeti başlamış oldu.
Öncesi
1537’de, büyük bir Osmanlı donanmasını komuta eden Barbaros Hayreddin Paşa; Venediklilerden Ege ve Yunan denizlerinde bulunan Siros, Aegina, Ios, Paros, Tinos, Kerpe, Kasos ve Nakşa adalarını alarak Nakşa Dükalığı’nı Osmanlı topraklarına kattı. Daha sonra yine Venediklilerin elinde bulunan Korfu Adası’nı kuşattı ve o sıralar İspanyol toprağı olan İtalyan çizmesinin güney ucundaki Calabria sahillerini tahrip etti.
Bu tehdit üzerine Papa III. Paulus şubat 1538’de, Barbaros Hayreddin Paşa’yı durdurmak için İspanyol İmparatorluğu, Venedik Cumhuriyeti, Ceneviz Cumhuriyeti, Papalık Devleti ve Malta Şövalyeleri kuvvetlerinden Kutsal İttifak adını verdiği bir Haçlı donanması oluşturmayı başardı.
Kuvvetler
Barbaros Hayreddin Paşa’nın komutası altında 122 kadırga ve galyot ile 12.000 levent vardı. Kutsal Birlik donanması ise 112 kadırga, 50 kalyon ve 140 barka olmak üzere 300 küsür (bazı kaynaklara göre 600 küsür) parça idi ve 60.000 askeri taşıyordu. Haçlı donanmasının kumandanı, o sıralar Kutsal Roma Cermen İmparatoru Şarlken’in hizmetinde olan Cenevizli Amiral Andrea Doria idi.
Konuşlanma
Kutsal Birlik donanması Korfu Adası yakınlarında bir araya geldi. Amiral Marco Grimani komutasındaki Papalık filosu ve Vincenzo Capello komutasındaki Venedik filosu ilk gelenlerdi. 22 Eylül 1538’de de Andrea Doria beraberindeki İspanyol-Ceneviz filosu ile onlara katıldı.
Doria varmadan önce Grimani, birlikleri Preveze Kalesi yakınlarında karaya çıkarmayı denedi. Ancak Osmanlı kuvvetleriyle peş peşe birkaç defa karşılaşarak kayıp vermesi üzerine Korfu’ya çekildi. O esnada Barbaros hala Ege’deki İstanköy Adasındaydı. Ancak o da Osmanlı donanmasının geri kalanıyla birlikte demir aldı ve yolu üzerindeki Kefalonya Adasını ele geçirdikten sonra Preveze’ye vardı.
Sinan Reis, Barbaros Hayreddin Paşa’ya askerleri Arta Körfezi’nin girişinde bulunan ve Preveze’ye yakın bir konuma sahip olan Actium’a yerleştirme önerisinde bulundu. Barbaros ilkin bu fikre karşı çıksa da, daha sonra bu hamlenin Türk zaferini garanti altına alacağı anlaşıldı. Actium’daki kaleyi tutan Türk askerleri Barbaros’un filosunu topçu ateşiyle desteklerken Doria’yı da gemilerini sahilden uzakta tutmaya zorlayacaktı.
Haçlıların zafer elde edebilmeleri için Actium’a asker çıkarmaları gerekiyordu. Ancak Grimani’nin giriştiği ilk hücumda geri püskürtülmesinden sonra Doria, karada da bir bozgun yaşamaktan korkuyordu. 25 ve 26 Eylül’de iki kez daha, ancak bu sefer Actium’un tam karşısındaki Preveze Kalesi’ni hedefleyerek, askerlerini karaya çıkarma girişiminde bulunan Haçlılar, Murat Reis tarafından geri püskürtüldü.
Ters bir rüzgarın onları Türklerin bulunduğu kıyılara sürüklemesinden korkan Doria’nın gemilerini sahilden epey uzakta tutması Barbaros Hayreddin Paşa’ya avantaj sağlıyordu. Bu duruma düşmek istemeyen Doria, 27 Eylül’ü 28 Eylül’e bağlayan gece 30 mil güneye hareket etti ve rüzgar dindiğinde Lefkada Adası yakınlarındaki Sessola’ya demirledi. O gece Doria ve komutanları ellerindeki en iyi seçeneğin İnebahtı’ya doğru bir saldırı düzenlemek ve Barbaros’u savaşmaya zorlamak olduğuna karar verdiler.
Muharebe
Şafak sökerken Türklerin üzerilerine doğru geldiğini gören Doria çok şaşırmıştı. Barbaros Hayreddin Paşa da demir alıp güneye ilerlemişti. Turgut Reis 6 büyük galyotla beraberdi ve sol kanat kıyıya iyice sokulmuştu. Sayıca az Osmanlı kuvvetlerinden böylesine cesur bir saldırı beklemeyen Doria, Grimani ve Capello’nun baskılarına rağmen, ancak 3 saat sonra demir almak ve savaşa hazır olmak için emir verebildi.
İki donanma nihayet 28 Eylül 1538’de, Arta Körfezi’nde, Preveze açıklarında birbirlerine nişan aldı.
Rüzgarın olmaması Doria’nın zararınaydı. Muazzam silahlara sahip Venedikli devasa sancak gemisi Galeone di Venezia rüzgarsızlık yüzünden kıyıdan 4, Sessola’dan 10 mil açıkta hareketsiz kalmıştı. Haçlı gemileri Galeone di Venezia’nın yardımına koşmak için çabalayadursun, Osmanlı kadırgalarınca etrafı sarılan gemi, saatlerce süren çetin bir çarpışmada Osmanlı gemilerine epey hasar verse de ele geçirilmekten kurtulamadı.
Nihayet rüzgar esmeye başladığında Haçlı donanması harekete geçti. Doria ilk olarak Türkleri denize çekmek üzere tasarlanmış birkaç manevra gerçekleştirdi. Sicilya valisi Ferrante Gonzaga karma filonun sol kanadını, Malta Şövalyeleri sağ kanadını tutuyordu.
Doria en hızlı kadırgalarından dört tanesini Gonzaga ve Malta Şövalyeleri’nin arasına, ön merkez cepheye yerleşmiş olan yeğeni Giovanni Andrea Doria’nın komutasına verdi. Doria’nın kadırgalarıysa onların arkasında, Grimani ve Capello’nun yönetimindeki Papalık ve Venedik kadırgalarının ise önünde uzun bir hat oluşturacak biçimde yerleşmişti. En arkada ise Alessandro Condalmiero (Bondumier) komutasındaki Venedik kalyonları ile Francesco Doria komutasındaki İspanyol-Portekiz-Ceneviz kalyonları barkalar ve destek gemileriyle birlikte konuşlandırılmıştı.
Osmanlı donanması Y şeklinde bir dizilişe sahipti. Barbaros; Sinan Reis, Cafer Reis, Şaban Reis ve oğlu Hasan Reis (daha sonra Hasan Paşa) ile beraber merkezdeydi. Seydi Ali Reis sol kanada, Salih Reis sağ kanada komuta ediyordu.
Bir yanıt yazın