Oliver Cromwell: İngiltere’yi Sarsan Devrimci

Kategori: İz Bırakanlar | 0

Oliver Cromwell: İngiltere’yi Sarsan Devrimci

Oliver Cromwell: İngiltere’yi Derinden Sarsan Bir Devrimci

Oliver Cromwell, 1599’da İngiltere’nin doğusunda yer alan Huntington şehrinde doğdu. Annesi tarafından Tudor dönemi devlet adamı Thomas Cromwell ile akrabaydı. Cambridge Üniversitesi’nde eğitim aldı ve dindar bir Püriten olarak, İngiliz devletinin resmi Protestan mezhebi dışında daha katı bir dinsel yaşam sürmeye çalıştı. 1620’de Elizabeth Bourcier ile evlendi ve 1628’de Parlamento’ya mebus olarak seçildi. Parlamento’da yaptığı konuşmalar, sade giysileri ve samimi anlatımı ile dikkat çekti.

1640’da Cambridge Üniversitesi’ni temsilen yeniden Parlamento’ya seçilen Cromwell, kral ve kiliseye karşı sert konuşmalarıyla tanındı. Kral I. Charles’ın vergi artışı talebi Parlamento tarafından reddedilince İngiltere bir iç savaşa sürüklendi. Cromwell, Püriten mezhebinin bu mücadelede Allah’ın iradesiyle galip geleceğine inanıyordu ve ordusuyla savaşa katıldı.

İngiliz İç Savaşı ve Cromwell’in Liderliği

17. yüzyıl İngiltere’si, siyasi ve sosyal çalkantıların yaşandığı bir dönemdi. Bu dönemde, ülkenin kaderini şekillendiren en önemli figürlerden biri Oliver Cromwell’di. Derin dindar bir Püriten olan Cromwell, İngiliz İç Savaşı’nda Parlamento güçlerine liderlik ederek kralın mutlak haklarına karşı mücadele etti.

Cromwell, İngiliz İç Savaşı sırasında gösterdiği askeri deha ve siyasi yetenekle öne çıktı ve kısa sürede ordunun en etkili komutanlarından biri oldu. “Yeni Model Ordu” adını verdiği disiplinli ve profesyonel askeri gücü, modern orduların ilk örneklerinden biri kabul edilir. Bu ordu sayesinde birçok zafer kazanarak, savaşın seyrini değiştirdi.

Savaşın sonunda Kral I. Charles’ın idam edilmesiyle İngiltere’de monarşi sona erdi. Cromwell, “Lord Koruyucu” unvanını alarak İngiltere Cumhuriyeti’ni ilan etti. Ancak yönetimi, otoriter bir yapıdaydı. Dini inançlarını devletin temel direği haline getiren Cromwell, İngiltere Kilisesi’nde köklü değişiklikler yaptı ve bu durum birçok kesimde hoşnutsuzluk yarattı.

Cromwell, dış politikada da aktifti. Hollanda ile yapılan savaşlar ve Fransa ile kurulan ittifaklar, İngiltere’nin uluslararası arenadaki konumunu güçlendirdi. Ancak Cromwell’in ölümünden sonra İngiltere’de siyasi istikrarsızlık yeniden başladı ve kısa bir süre sonra monarşi tekrar kuruldu.

Cromwell’in Cesedine Yapılan Muamele

Kral II. Charles’ın tahta çıkmasının ardından, Cromwell ve destekçilerine yönelik sert bir misilleme başladı. Bu misillemenin en çarpıcı örneklerinden biri, Cromwell’in cesedinin mezardan çıkarılarak alenen aşağılanmasıydı. 1661 yılında mezarından çıkarılan Cromwell’in cesedi zincirlerle bağlandı ve suçluların idam edildiği Tyburn’da asıldı. Başı kesilerek Westminster Hall’un tepesinde bir kazığa geçirildi ve burada uzun süre sergilendi.

Bu vahşi eylemin ardındaki nedenler şunlardı:

  • Siyasi İntikam: II. Charles ve destekçileri, babalarının idamının intikamını almak istiyorlardı. Cromwell bu intikamın sembolik hedefi oldu.
  • Monarşinin Yeniden Kurulması: Cromwell’in cesedine yapılan bu işlem, monarşinin tekrar kurulduğunu simgeliyordu.
  • Korku Yaymak: Bu eylem, Cromwell’in destekçilerini ve cumhuriyetçileri sindirme ve gelecekteki isyanları önleme amacı taşıyordu.

Cromwell’in Karmaşık Mirası

Oliver Cromwell, tarihçiler ve siyaset bilimciler arasında hala tartışılan bir liderdir. Hem İngiliz İç Savaşı’nı sonlandırarak ülkeye barış getirmeye çalışmış hem de otoriter bir yönetim sergileyerek eleştirilmiştir. Bazı tarihçiler onu diktatör olarak değerlendirirken, bazıları zorlu bir dönemde ülkeyi ayakta tutan güçlü bir lider olarak görmektedir.

Sonuç olarak, Oliver Cromwell İngiltere tarihindeki en önemli figürlerden biridir. Reformlarıyla ülkesini derinden etkilemiş, ancak otoriter yönetimi nedeniyle de eleştirilmiştir. Cromwell’in mirası, İngiltere’nin siyasi, sosyal ve dini yapısındaki önemli bir dönüm noktasıdır.

Kerim Yarınıneli/KerimUsta.com

Kaynaklar:

Takip Et Kerim Usta:

Herkesin bir yaşama nedeni var. Benimkiyse, bir "Sevda"...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir