Ne Olursan Yine Gel: Mevlana
Ey can!!!
Haberin var mı? Senin dertlerle, kederlerle harap olmuş, yıkılmış gönlünde Hakk’ın gizli bir hazinesi vardır…
Aklını başına al da, şu yıkık gönül köyünü, Bağdad şehri ile bile değişme!
..Allah’a yemin ederim ki, senin şu karanlık gecen, yüzlerce gündüzden daha iyidir. Geceyi verme, gündüzü arama!”
Ey gönül
Sakın umutsuzluğa düşme.
Ele geçen şeyin tadı, tuzu, değeri
oraya varmak için çekilen yol zahmeti kadardır.
Çölün tozunu yutmayan, dilini dudağını çöl güneşinde çatlatmayan
Zemzemin lezzetini bilemez
Ömür boyu hayalini kurmayan
Kabenin kadrini tartamaz
O halde önce yan ki su seni kandırsın
Acık ki ekmek damağında bir lezzet bıraksın
Özle ki bulduğunda gerçekten bulmuş olasın.
…
Geçer dediklerimi geçirdim..
Biter dediklerimi bitirdim..
Nefret ettiklerimi sildim, geçtim..
Gün oldu; silkindim, yeter dedim..
Geride bıraktıklarım hesap sormaya kalkmasın o yüzden bana..
Farkında olduğum için var oldunuz, vazgeçtiğim için bugün yoksunuz..
Bu nasıl bir cüret ki; bir başka hayata müdahil olma, umarsızca sorgulama, pervasızca yargılama hakkını bulur insan kendinde..
Haddinizi aşmayın ey faniler..
Ben yok olmayı kabullenirken, kar taneleri mütemadiyen ayak izlerimi kapatmaktayken, güneş bile her gün batarken, sizdeki ne arsızlıktır; silinmeyi dahi kabul edemiyorsunuz* bir başka faninin zihninden.. Mezarlıklar, kendini vazgeçilmez sananlarla doluyken, yerin üstündeki bu şatafat da neyin nesi oluyor acep?
Uğraştırmayın da dağılın hadi..
Dağılın ve gidin, ama bilin..
Kör cehalet çirkefleştirir insanları!
Suskunluğum asaletimdendir..
Her lafa verecek bir cevabım var…
Lakin bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye..
Mevlana Celaleddin Rumi
Bir yanıt yazın