Süleyman Çelebi
Türk edebiyatında ilk mevlit yazarlarından olan Süleyman Çelebi’nin hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Gelibolulu Ali’nin Künhü’l-Ahbâr’ına göre Süleyman Çelebi’nin babası Ahmed Paşa’dır. Ahmed Paşa’nın babası olan Şeyh Mahmud ise, Orhan Gazi’nin silah arkadaşı olup Şeyh Edebali’nin oğludur. Mahmud Paşa İznik medreselerinde müderrislik yapmış bir âlim olmasının yanında şairliği de bulunan bir şahsiyettir.
Bursa’da doğduğu bilinen Süleyman Çelebi’nin doğum tarihi de belli değildir. Vesîletü’n-Necât adlı eserini 1409’da 60-65 yaşlarında iken yazdığına göre şairin 1350 yılları civarında doğduğu tahmin edilebilir. Buna göre Süleyman Çelebi, ilk çocukluk yıllarını Orhan Gazi zamanında, gençlik yıllarını da I. Murad devrinde geçirmiştir.
Mevlide göre iyi bir eğitim aldığı ve dinî bilgilere hakkıyla vâkıf olduğu anlaşılan Süleyman Çelebi, Emir Sultan ve çevresinde yetişmesinden dolayı saraya da yakın olmuştur. Yıldırım Bayezid’in (öl.1403) Divan-ı Hümayun imamlığı görevinde bulunan Süleyman Çelebi, Emir Sultan’ın tavsiyesi ile Ulu Cami yapıldıktan sonra 1400 yılında, elli yaşlarında iken buraya imam tayin edilmiştir.
Süleyman Çelebi’nin Osmanlı Devlet’inde ilk defa şairleri bir araya getiren ve meclis kuran Emir Süleyman’ın musahibi ve nedimi olduğu da kaydedilmiştir. Ancak Süleyman Çelebi, Mevlidi 1409 yılında Emir Süleyman zamanında yazdığı halde, devrin diğer şairlerinin aksine, eserinde ondan hiç söz etmemiştir.
Süleyman Çelebi hayatının son yirmi yılını Emir Süleyman ve I. Mehmed devrinde geçirmiştir. Bu zamanda meydana gelen olaylardan da hiç bahsetmeyen şairin ömrünün sonuna kadar Ulu Cami’nin imamlığını sürdürdüğü en kuvvetli ihtimal olarak görünmektedir. Bursalı Mehmet Tahir, bazı kaynaklarda Süleyman Dede adı ile de anılan şairin 1422 yılında öldüğünü belirtmiştir. Bu tarih “râhat-ı ervâh” tamlamasının ebcet hesabı ile verilmiş şeklidir. Mezarı, Bursa’da Çekirge yolu üzerindedir.
Süleyman Çelebi’nin Edebî Kişiliği ve Eseri
Süleyman Çelebi, kimseye minnet etmeyen, eserinde devlet büyükleri ile ilgili hiçbir bilgi bulunmayan ve onlara şiirinde yer vermeyen bir şairdir. Eserlerini Eski Anadolu Türkçesi ile yazmıştır. Eserlerinde Allah ve Peygamber sevgisinden başka bir şey yoktur.
Vesîletü’n-Necât: Süleyman Çelebi’nin tek eseri olan bu mesnevi, Aydın oğulları ile Germiyanoğlularında ve başka yerlerde yetişip sonradan Osmanlı bölgesine gelen şairlerin eserleri bir tarafa bırakılırsa, Osmanlı Devleti’nde yazılan ilk eserdir. Süleyman Çelebi yazdığı bu esere Vesîletü’n-Necât adını vermesine rağmen halk arasında Mevlid ismi ile meşhur olmuştur. Eser aruzun “fâilâtün fâilâtün fâilün” kalıbıyla yazılmıştır.
Bursa’da bir vaizin camide vaaz ederken Bakara Suresi’nin meali “Biz onun (Allah’ın) peygamberlerinden hiçbirini diğerlerinin arasından ayırmayız, hepsine inanırız” şeklindeki 285. ayetini yorumlarken peygamberler arasında bir fark bulunmadığını, dolayısıyla Hz. Peygamber’i Hz. İsa’dan üstün görmediğini belirtmesi üzerine bir dinleyici de vaize; “Peygamberler arasında fark yoktur demekten maksat, resullük ve nebilik bakımındandır. Bakara Suresi’nin 253. ayetinde “O peygamberlerden kimini kimisine üstün kıldık.” denmektedir. Buna göre mertebe ve fazilet bakımından Peygamberimizin üstünlüğü vardır” şeklinde itiraz ederek vaizi susturur. Şehir halkı ise vaizi tutar. İddia sahibi, Halep ve Mısır’a gidip fetvalar getirirse de vaiz inadında ısrar eder. Ancak yedinci fetvada bu fikrinden vazgeçer. Bu tartışma üzerine
Süleyman Çelebi de,
Ölmeyüp Îsâ göge buldugı yol
Ümmetinden olmag-ıçun idi ol
Dahı hem Mûsâ elindeki asâ
Oldı anun izzetine ejdehâ
Çok temennâ kıldılar Hak’dan bular
Kim Muhammed ümmetinden olalar
Gerçi kim bunlar dahı mürsel-durur
Lîkin Ahmed efdal u ekmel-durur,
Beyitlerini söyleyiverir ve Mevlidi bu olay üzerine yazar. Süleyman Çelebi, derin bir Peygamber sevgisiyle yazdığı bu eseri ile devrinde devlet ve toplum düzeninin karışmasına sebep olan Bâtınîlik gibi bozuk inançlara da karşı çıkmış ve milletin inanç birliğinin korunması hususunda üzerine düşen görevi hakkıyla yerine getirmiştir.
Baştan sona Peygamber’in hayatının anlatıldığı bir eser olan Mevlit 9 bölümdür.
- Tevhid-münacat ve kitabın yazılış sebebi,
- Alemin yaratılmasının sebebi,
- Muhammed nurunun yaratılması ve Âdem’den başlayarak Peygamber’in alnında karar kılması,
- Veladet,
- Peygamberin mucizeleri,
- Miraç,
- Peygamberin vasıfları ve peygamberin tebliğ vazifesini yerine getirmesi,
- Peygamberin vefatı,
- Son
Bu bölümlerin bazılarında ayrıca fasıllara yer verilmiştir. Bunların sayısı yediyi bulur. Ancak bazı nüshalarda on beşe kadar çıktığı da görülür. Mevlidin en uzun kısmı, 145 beyitten oluşan “velâdet bölümü” dür.
Kaynaklar:
- Anadolu Üniversitesi-XIV.-XV. Yüzyıllar Türk Edebiyatı
- İslam Ansiklopedisi- Mevlid
Bir yanıt yazın