Mevlana Hamzavi :
Süleyman’ın müsâhiplerinden biri olarak bilinen Hamzavî’nin asıl adı hakkında bilgi mevcut değildir. (ö. 815/1412-13) Dîvân şairi Ahmedî’nin kardeşi olduğu bilinmektedir. Cilt cilt oluşturulmuş olan Hamza-nâme adlı eserin müellifidir.
Halk tarafından büyük bir ilgiyle okunan bu eserden dolayı Hamzavî mahlasını almıştır. Âşık Çelebi, Kâtip Çelebi ve Evliya Çelebi; Hamzavî’nin Hamza-nâme metinlerinin ilk müellifi olduğunu söylemektedir.
Sarayda Ahmed-i Dâ’î ile karşılıklı şiirler söyledikleri bilinmektedir. Mollâ Fenârî ve Hâcı Paşa ile beraber ders almışlardır. Kâhire’ye giderek Şeyh Ekmelü’d-dîn’in talebesi olmuştur.
- Hamza-nâme: Hz. Muhammed’in amcası olan Hz. Hamza’nın şehit edilmesinden sonra halk hikayecileri tarafından anlatılmaya başlanan ve Hz. Hamza’nın hayatını ve cenklerini konu alan hikayelerdir. Sözlü edebiyatın ürünlerinden olan bu hikayeler XIV. yüzyılda yazıya aktarılmaya başlanmıştır.
Eserin olay örgüsü zengin ve karmaşıktır. Yaklaşık 60-70 cilt içinde birbirinin devamı olan 150-200 hikâyeden meydana gelmektedir. Hamza-nâme’de mekan Arabistan ve İran’dır.
Hikâye kahramanları ise; Arap, Acem, Müslüman, kâfir ve putperestlerden oluşmaktadır. Sade ve anlaşılır bir dille yazılmış olan Hamza-nâme, XIX. yüzyılın sonuna kadar büyük ilgi görmüş; kahvelerde, yeniçeri ocaklarında, sınır boyu kalelerinde el yazması eserlerden okunmuştur. - İskender-nâme/Kıssa-i İskender: Ahmedî’nin kardeşi Hamzavî tarafından halk için yazılan bu eser dinî/efsânevî bir hikâyedir. Filip oğlu İskender’in efsânevî hayatı islâmî ögelerle bütünleştirerek anlatılmıştır. Eser 20 bölümden oluşur. Manzûm parçalar da içeren eser, 14. yüzyılın halk dili, kelime özellikleri, anlatım gücü gibi bazı özellikler hakkında bilgiler içermektedir.
Kaynak:
- Gemden Üzengiye Atın Serüveni-Prof. Dr. Hasan Bahar
Bir yanıt yazın