Mal ile ilgili atasözleri ve deyimler, yüzlerce yıllık kültürel birikimin ürünü olarak, insanoğlunun mal, mülk ve zenginlik konularındaki düşüncelerini ve deneyimlerini dile getirir. Bu sözler, genellikle malın önemi, geçiciliği, paylaşımı ve çok çalışmanın getireceği bereket üzerine odaklanır. Toplumlar, bu sözlerle hem ekonomik değerlere hem de manevi ölçülere vurgu yapar.
Bu yazıda, “Mal canın yongasıdır” gibi bilindik atasözleriyle birlikte, “Malı götürmek.” gibi deyimlerin anlamları ve hayatımızdaki yeri incelenecektir. Mal ile ilgili bu sözlerin ardında anlama kısaca bakarak, geçmişin ışığında bugünün dünyasına bir pencere açacağız.
Kerim Yarınıneli/Kerimusta.com
Mal ile İlgi Atasözleri
- Adamakla mal tükenmez. (yardım sözle değil, gerçekten fedakârlık yapılarak gerçekleştirilir.)
- Ağanın malı çıkar, uşağın canı. (bir afeti önlemek için işveren malını, işçi de canını feda eder.)
- Ağlayanın malı gülene hayretmez. (birinden haksız olarak alınan mal, alana yarar sağlamaz.)
- Akıllı oğlan neyler ata malını, akılsız oğlan neyler ata malını. (çocuk akıllı ise babasından mal kalsın diye beklemez, malı kendisi kazanır; akılsızsa babası ne kadar çok mal bırakırsa bıraksın, değerini bilmez ve onu kısa zamanda bitirir.)
- Al malın iyisini, çekme kaygısını. (malın iyisini alan, onu tasasız kullanır.)
- Arşın malı kantar ile satılmaz. (bir nesne için kullanılan ölçü, niteliği ayrı olan başka bir nesne için kullanılamaz.)
- Artık mal göz çıkarmaz. (ne kadar ve ne türden mal olursa olsun malın fazlası elden çıkarılmamalıdır çünkü mutlaka bir gün gelir lazım olur.)
- Ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek. (babadan kalan mal kalıcı değildir, çabuk biter; kişinin gerçek malı, kendi çalışmasıyla elde ettiği maldır.)
- Kadın malı, kapı mandalı. VEYA Avrat malı, kapı mandalı. (bir erkek, karısının malından yararlanmayı düşünmemelidir.)
- Az veren candan, çok veren maldan. (varlıklı olmayan kimsenin yardım veya armağan olarak az şey vermesi büyük fedakârlıktır, varlıklı kimsenin vereceği armağan ve yardımlar fedakârlık sayılmaz.)
- Baba malı tez tükenir, evlat gerek kazana. (kendini bilen, yaşama sorumluluğu duyan akıllı evladın gerçek malı, kendisinin kazandığı maldır.)
- Babasından mal kalan, merteği içinden bitmiş sanır. (miras yoluyla mal edinen kimse, onun için ne denli çabalar gösterilip sıkıntı çekildiğini bilemez.)
- Bağ babadan, zeytin dededen kalmalı. (bağ, bir kuşak geçecek kadar yaşlandıktan sonra bol ürün verir, zeytinin bol ürün verebilmesi için en azından iki kuşaklık bir zaman geçmelidir.)
- Cana gelecek zarar mala gelsin. VEYA Cana gelecek kaza mala gelsin. (zarardan kurtulma olanağı yoksa, bunun cana değil, mala gelmesi yeğlenir.)
- Cana gelecek mala gelsin. (zarardan kurtulma olanağı yoksa, bunun cana değil, mala gelmesi yeğlenir.)
- Cömert derler maldan ederler, yiğit derler candan ederler. (başkalarının pohpohlamalarına kananlar mallarından ve canlarından olurlar.)
- Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz. VEYA Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz. (bol kazancın içinde yasa dışı elde edilmiş para bulunduğu gibi çok konuşanın sözleri arasında da mutlaka yalan bulunur.)
- Devlet oğul, mal tahıl, mülk değirmen. (en büyük mutluluk ve zenginlik, çocuk sahibi olmak; en gerekli mal, tahıl; en değerli mülk, değirmendir.)
- Devletin malı deniz, yemeyen domuz. (devlete hıyanet etmeyi sanat hâline getirenlere göre devletin bitmez tükenmez malı vardır. (O kişilere göre) Yolunu bulup ondan aşırmayan budaladır.)
- Dünya malı dünyada kalır. (insan öldüğü zaman malını öbür dünyaya götüremez, bu nedenle gerek kendisi için gerekse hayırlı işler için para harcamaktan kaçınmamalıdır.
- Fazla mal göz çıkarmaz. (ne kadar ve ne türden mal olursa olsun malın fazlası elden çıkarılmamalıdır çünkü mutlaka bir gün gelir lazım olur.)
- Hayırlı evlat neylesin malı, hayırsız evlat neylesin malı. (çocuk akıllı ise babasından mal kalsın diye beklemez, malı kendisi kazanır; akılsızsa babası ne kadar çok mal bırakırsa bıraksın, değerini bilmez ve onu kısa zamanda bitirir.)
- Karı malı hamam tokmağıdır. (bir erkek, karısının malından yararlanmayı düşünmemelidir.)
- Mal adama hem dost, hem düşmandır. (malın insana yararı olduğu gibi zararı da vardır.)
- Mal canı kazanmaz, can malı kazanır. (insan mal kazanacağım diye sağlığını tehlikeye atmamalıdır.)
- Mal canın yongasıdır. (insan, malına gelen zarardan, canına gelmişçesine acı duyar.)
- Mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan. (bu dünya gelip geçicidir, mala mülke fazla değer vermemek gerekir.)
- Mal melameti örter. (zenginlik, kişinin ayıplarını, kusurlarını kapatır.)
- Malı ongun olanın adı angın olur. (malından çok ürün alan kişinin adı her yerde anılır.)
- Malın iyisi boğazdan geçer. (kişinin, yiyemediği malının bir değeri yoktur.)
- Malın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın. (çiftçinin toprağı suya ne kadar yakınsa değeri o kadar çok olur; bakımı, ürünün güvenliği ve eve kolay taşınabilmesi bakımından toprağın eve yakın olması daha da önemlidir.)
- Malını yemesini bilmeyen zengin, her gün züğürttür. (züğürt, yokluk içinde bulunduğundan yiyemez, varlık içinde olduğu hâlde yiyemeyen de bunun gibidir.)
- Mirî malı balık kılçığıdır, yutulmaz. (devlet malı haksız olarak kendine mal edildiğinde rahatça kullanılamaz ve günün birinde hesabı sorulur.)
- Oğlum deli malı neylesin, oğlum akıllı malı neylesin. (çocuk akıllı ise babasından mal kalsın diye beklemez, malı kendisi kazanır; akılsızsa babası ne kadar çok mal bırakırsa bıraksın, değerini bilmez ve onu kısa zamanda bitirir.)
- Pekmez gibi malın olsun, Antakya’dan sinek gelir. (malı güzel olan kimse için müşteri kaygısı yoktur, onun malına uzak yerlerden bile istekli çıkar.)
- Sade pirinç zerde olmaz, bal gerektir kazana; baba malı tez tükenir evlat gerek kazana. (hakkıyla yararlanılacak bir şeyin meydana gelmesi için birtakım ögelerin bir araya gelmesi gerektir; kişi kendi emeği ile kazanç sağlayıp bunu baba malına katmıyorsa babasından kalan mal tez tükenir.)
- Uğru, kalana yanar; mal sahibi gidene. (aynı sonuçtan kimi yarar görür, kimi zarar.)
- Yemeyenin malını yerler demine hu çekerler VEYA Yemeyenin malını yerler üstüne bir bardak su içerler. (pintinin yemeye kıyamayarak biriktirdiği malı, sağlığında gücünün yetmediği kişiler, öldükten sonra da mirasçıları bol bol yerler.)
- Yiğidin malı meydandadır. (çıplak gezmekten hoşlanan ve utanması, sıkılması olmayan kimselerle alay etmek için kullanılan bir söz.)
- Zenginin malı züğürdün çenesini yorar. (birinin zenginliğinden çok söz etmenin gereksizliğini, yersizliğini belirtmek için söylenen bir söz.)
Mal ile İlgili deyimler
- Gümrükten mal kaçırır gibi. (yangından mal kaçırır gibi.)
- Kendine mal etmek. (1- benimsemek veya saymak. 2- başkasının yaptığı işi kendisi yapmış gibi göstermek.)
- Mal bulmuş Mağribî gibi. (‘büyük bir zenginliğe kavuşmuşçasına büyük sevinç ve coşku ile’ anlamında kullanılan bir söz.)
- Mal etmek. (1- bir değer karşılığında sahip olmak. 2- kendi malı, eseri, buluşu gibi benimsemek veya saymak. 3- yüklemek, ait olduğunu göstermek.)
- Mal kaldırmak. (ürün elde etmek.)
- Mal kapatmak. (para karşılığında herhangi bir üretim alanındaki verimin sırf kendisine ayrılmasını sağlamak.)
- Mal meydanda. (bir işin gizli bir yönünün olmadığını belirten bir söz.)
- Mal olmak. (1- bir şeye bir değer karşılığında sahip olmak. 2- bir iş, bir davranış sonucu zarara uğramak. 3- bir yeri, bir şeyi benimsenmek.)
- Mal yapmak. (servet sahibi olmak.)
- Malı götürmek. (herkesin göz diktiği bir çıkarı elde etmek.)
- Ne mal olduğunu bilmek (anlamak). (birinin nasıl bir nitelikte, yetenekte ve yaradılışta olduğunu bilmek, kestirmek.)
- Pahalıya patlamak (mal olmak, oturmak). (çok para, özveri, emek gerektirmek, kolay elde edilememek veya zarara, sıkıntıya yol açmak.)
- Tuzluya mal olmak (oturmak veya patlamak). (çok para vererek satın almak, çok pahalı gelmek.)
- Yangından mal kaçırır gibi. (bir işte gereksiz telaş ve ivedilik göstererek, herkesten saklamaya çalışarak.)
Kaynak:
- Türk Dil Kurumu
Kerim Usta tarafından yazılan son yazılar (Hepsi)
- Mal ile İlgili Atasözleri ve Deyimler - 18 Aralık 2024
- Kuş Gribi: Belirtileri ve Korunma Yolları - 17 Aralık 2024
- Savaşçı Bir Halkın Portresi: Galyalılar - 17 Aralık 2024