Lech Wałęsa (d. 29 Eylül 1943, Popowo, Polonya), Polonya İşci Partisi önderi ve 1990-95 arası Polonya Cumhurbaşkanı olmuştur. 1983’ün Nobel Barış Ödülü sahibidir. Polonya’da sosyalist dönemin ilk bağımsız işçi örgütü Dayanışma Sendikası’na (Solidarność) başkanlık etmiş, çok partili düzene geçişte önemli rol oynamıştır.
Bir marangozun oğluydu. Yalnızca ilköğrenim ve mesleki eğitim gördü. 1961’de bir tarım makineleri işletmesinde elektrikçi olarak çalışmaya başladı. 1967’de Gdańsk’taki Lenin Tersaneleri’ne girdi. 1970’te Gdańsk’ta sokağa dökülen göstericilerin üzerine polisin ateş açmasıyla yaşanan kanlı olayların ardından bağımsız sendikalar kurmaya yönelik mücadeleye katıldı. Tersanedeki resmî sendikanın temsilciliğini yaptığı 1976’da işçilerin şikayetlerini içeren bir liste hazırlayarak yönetime sunması işten atılmasına yol açtı. Daha sonra elektrik makineleri üreten bir fabrikada çalışmaya başladı. Ocak 1979’da bir gösteriye katıldığı için bu işinden de çıkarıldı.
Gıda maddeleri fiyatlarındaki artışı ve kendisiyle birlikte iki işçi önderinin işten atılmasını protesto etmek için 14 Ağustos 1980’de Lenin Tersaneleri’nde başlayan gösteriler sırasında, 17 bin işçiye greve çıkma çağrısında bulundu. Ardından yönetimle görüşmeleri yürüten grev komitesinin başkanlığına seçildi. Üç gün sonra grevcilerin talepleri kabul edildiyse de, Gdańsk’taki öteki işyerlerinde çalışan grevcilerin isteğine uyarak, dayanışma amacıyla grevi sürdürme kararını aldı. Gdańsk-Sopot-Gdynia bölgesindeki işletmeleri temsil etmek üzere Fabrikalararası Grev Komitesi’nin oluşturulmasına öncülük etti. Bunu izleyen genel grev sırasında, Başbakan Birinci Yardımcısı Mieczysław Jagielski’yle resmi görüşmeleri yürüttü. Görüşmeler 31 Ağustos’ta, işçilere bağımsız ve özgür sendika kurma hakkını tanıyan bir antlaşmayla sonuçlandı. Siyasi ve dinsel özgürlüklerin sınırlarının genişletilmesi ve ücretlerin artırılması konusunda da güvenceler getiren anlaşmanın imzalanmasından sonra Fabrikalararası Grev Komitesi, Dayanışma (Solidarność) adıyla bağımsız bir sendikaya dönüştü.
Sendikanın başkanı olarak parti ve devlet yöneticilerine köklü reformları kabul ettirmeye yönelik bir çizgi izleyen Wałęsa, Ekim 1981’de hükümetle, Sovyet tipi merkezi ekonomik sistem yerine Macaristan ve Yugoslavya’dakine benzer özyönetim sistemine geçilmesini öngören bir anlaşma daha yaptı. Ama ortaya çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle bu kazanımlar uzun ömürlü olmadı. Hükümet 13 Aralık 1981’de sıkıyönetim ilan ederek Dayanışma’yı yasakladı ve aralarında Wałęsa’nın da bulunduğu Dayanışma liderlerinin çoğunu tutuklattı. İşçiler arasındaki huzursuzlukların sürmesine karşın yaklaşık bir yıl hapiste tutulan Wałęsa ile sendika önderlerinin yeraltında örgütlemeye çalıştığı direniş hareketi ağır baskılar nedeniyle pek etkili olamadı.Dayanışma’nın çeşitli seçimlerde yaptığı boykot çağrıları sınırlı bir destek gördü.
1985’te önemli politika değişikliklerine gitmesinden sonra Dayanışma’ya karşı izlenen sert tutum da yumuşamaya başladı. Kasım 1987’deki halkoylamasıyla kabul edilen siyasi ve ekonomik reformları yürütmede karşılaşılan güçlükler, Nisan 1988’de yeni bir işçi grevleri dalgasının yükselmesine yol açtı. Hükümet çok geçmeden Wałęsa ve öteki Dayanışma önderleriyle görüşmeye oturmak zorunda kaldı. Yeniden yasallaşan Dayanışma’nın geniş muhalefeti arkasına almasıyla siyasi bir lider olarak öne çıkan Wałęsa, Şubat 1989’da başlayan görüşmelerin çoğulcu ve demokratik bir yapılanmanın kapısını açmasında önemli rol oynadı.Dayanışma’nın ağırlıklı bir konum kazanmasını sağlayan Haziran 1989’daki seçimlerin ardından, Wałęsa’nın adayı Tadeusz Mazowiecki’nin başkanlığında bir koalisyon hükümeti oluşturuldu. Milletvekili olarak Sejm’e (Parlamento) giren ve hükümetin uygulamalarına karşı giderek eleştirici bir tutum takınan Wałęsa, Aralık 1990 seçimlerinde Mazowiecki’ye karşı yarışarak cumhurbaşkanlığına seçildi. Ama Dayanışma’nın birleşik bir siyasi güç olamktan çıkmasına koşut olarak derinleşen siyasal istikrarsızlığı gidermekte başarılı olamadı.
Lech Wałęsa’nın yöneticiliği muhalifliği kadar başarılı olamadı. Başkanlığı sırasında art arda değişen hükümetler ve artan istikrarsızlık arkasındaki halk desteğinin azalmasına neden oldu. Polonya içişleri bakanı, Wałęsayı hakkında yasadışı kovuşturmalara karışmak ile muhafazakar ve bağımsız sağ partilerin bölünmeleri için çalıştığı iddialarında bulundu. Wałęsa’nın, Polonya’nın NATO’yla alt-bölgesel bir işbirliğine yönelmesi fikri merkez sağ partilerden destek gördü.
1995 cumhurbaşkanlığı seçimlerini çok küçük bir farkla kaybeden Wałęsa, siyasi olarak emekliye ayrıldığını açıklasa da, 1997’de Dayanışma Seçim Hareketi (AWS) adlı yeni bir siyasi parti kurdu. Buna rağmen parti içindeki desteği çok azdı ve partinin gerçek lideri Marian Krzaklewski’ydi. 3. kez aday olarak katıldığı, 2000’deki devlet başkanlığı seçimlerinde oyların ancak % 1.01’ini alabildi. Bu ağır yenilgiden sonra siyasi kariyerini noktaladığını açıkladı.
Siyasetten emekli olduktan sonra bir süre tersanelerde eski arkadaşlarıyla çalıştı.
Bir yanıt yazın