Konya Türküleri
Aslan Mustafam
Hey hey kenardan geçeyim aman aman
Yol sizin olsun gel gel aman (2)
Ağılar içeyim aman aman
Bal sizin olsun bir danem aman
Amanın gel gel aslan Mustafam gel
Haydi gel gel garip başlı yarim vay
Bozkır dedikleri büyük kasaba (2)
Sevilen güzeller gelmez hesaba
Amanım gel gel aslan Mustafam gel
Haydi gel gel garip başlı yarim vay
Derenin başına yayılır kazlar.
Çeşmeden geliyor Konyalı kızlar
Amanım gel gel aslan Mustafam gel
Haydi gel gel garip başlı yarim vay
Havalar bulutlu mustafam karmı yağacak
Sol gözüm seyriyor mustafam baskınmı olacak
Amanım gel gel aslan mustafam gel
Haydi gel gel garip başlı yarim vay
Bir gün deliysem beş gün iyiyim
Amanın gel gel aslan mustafam gel
Haydi gel gel garip başlı yarim vay
Saffet Efendi
Heeyheeeeey
Atı olan haydi el atına binermi vay vay
Yiğit olan aman ikrarında dönermi vay
Ah aman aman Saffed efendi beni buralardan
Al git efendi aman suçlarımı affet efendi
Toprak tencerede bakla pişer mi de
ben yandım aman
Kız olan kızlarında karnı şişermi vay vay
Ah aman aman şişmanım aman şişman sevdimde
Pişmanım aman karakollar düşmanım aman
Toprak tencerede bulgur kaynar mı da
ben yandım aman
Gelinlen kaynana haydi bir arada oynarmı vay vay
Ah aman aman saffet efendi beni buralardan
Al git efendi aman suçlarımı affet efendi
Karakuşun havadadır oyunu da ben yandım aman
Değme şahinlere, vermez payını vay
vay ah aman aman
Şişmanım aman şişmanda sevdim pişmanım aman
Karakollar düşmanım aman aman aman kızlar kızlar
Sürmeli kızlar göğsü çapraz düğmeli kızlar hani nerde
Gelecek gelmeyen kızlar
Enginli Yüksekli Kayalarımız
Enginli yüksekli kayalarımız aman aman
Caminan yoğruldu mayalarımız(2)
Doğurmaz olsaydı analarımız aman aman
Ölmeyince vermem seni ellere
Söylesem adını düşünürler dillere
Yarinin bıyığı burmadır burma aman aman
Bir telli irbışım bir teli sırma (2)
Asker karısıysan karşımda durma aman aman
Ördeğim gölünüze yüzmeye geldi
Şahinim çölünüze geçmeye geldi
Çarşıdan aldımda el kadar astar
Nerde güzel görsem kocası asker (2)
Asker karıların kocasın ister aman aman
Ölmeyince vermem seni ellere
Söylesem adını düşürürler dillere
Gümüş cezve idim kaynadım coştum
Kendi yağımlan kavruldum piştim
Muhanet elinden gurbete düştüm
Gayri dayanacak özün kalmadı
Mektuba yazacak sözüm kalmadı
Budadım bağları yemedim üzüm
Pekmezi kaynatın gelirim güzün
Mektuba yazacak kalmadı sözüm
Mektubun dizine kakillerin yüzüne
Ne dedimde küstün nazlım benim sözüme
Bülbül
Bülbülden bir nida geldi güllere
Sefasını sürmeden geçti gidiyor
Üftadeler yalın ayak yollara
Ağlayı ağyalı düştü gidiyor
Bahar eyyamından bülbül sesinden
Çıkarmış perçemin fino fesinden
Eyvah gönül kuşu can kafesinden
Pervaz edip uçup uçup gidiyor
Yiğitlik babında beysin paşasın
Mevlam ömür versin binler yaşasın
Gelin ey bi vefa helallaşasın
Şem-i ecel canım içti gidiyor
Emirdağı
Emirdağı birbirine ulalı
Hatem yüzük parmağına dolalı
Başınmı büyüdü gelin olalı
Aynası belinde sokulu gelin
Zülüfler gerdana dökülü gelin
Emirdağı bir geçmeyle yol olmaz
Altın yire düşmeyle pul olmaz
Bir gececik kalmayınan dul olmaz
Ayansı belinde sokulu gelin
Zülüfler gerdana dökülü gelin
Emir dağlarına kara gidelim
Ayvadan usandık nara gidelim
Buranın güzeli gönül eylemez
Güzeli ol olan yere gidelim
Ayansı belinde sokulu gelin
Zülüfler gerdana dökülü gelin
Söğüt ektim su yoluna bir sıra
Gidiyorum bakmasınlar kusura
Gönül efkarlandı gene bu sıra
Aynası belinde sokulu gelin
Zülüfler gerdana dökülü gelin
Konyalım Yürü
Hani benim elli direm bulgurum
Konyalımın kaşlarına vurgunum
Yürü yavrum yürü
Saçlarını sürü
Şimdi de şurdan geçecek
Hovardanın biri
Hani benim elii dirhem şekerim
Sen sarhoş ol ben kahrını çekerim
Yürü yavrum yürü
Saçlarını sürü
Şimdi de şurdan geçecek
Hovardanın biri
Hani benim elli dirhem erişdem
Konyalıdan olsun benim eniştem
Yürü yavrum yürü
Saçlarını sürü
Şimdi de şurdan geçecek
Hovardanın biri
Hani benim elli dirhem ırakım
İçer içmez geçmez benim merakım
Yürü yavrum yürü
Saçlarını sürü
Şimdi de şurdan geçecek
Hovardanın biri
Hani benim elli dirhem pırasam
Çıra yaksam Konyalımı arasam
Yürü yavrum yürü
Saçlarını sürü
Şimdi de şurdan geçecek
Hovardanın biri
Hani benim elli dirhem yoğurdum
Konyalıdan ben bir oğlan doğurdum
Yürü yavrum yürü
Saçlarını sürü
Şimdi de şurdan geçecek
Hovardanın biri
Hani benim elli dirhem fıstığım
Alem bilir benim o kıza küstüğüm
Yürü yavrum yürü
Saçlarını sürü
Şimdi de şurdan geçecek
Hovardanın biri
Sille Türküsü
Şu Sille’den aman gece geçtim görmedim
Annem annem annem annem annem
Görmedim annem annem annem annem annem
Acı tatlı aman sular içtim ölmedim
Annem annem annem annem annem
Ölmedim annem annem annem annem annem
Aman yarim edalı yarim geli geli yarim hayda
Aman yarim edalı yarim sürmeli yarim
Şu Sille’nin ufacık da tefecik taşları
Annem annem annem annem annem
Taşları annem annem annem annem annem
Kalem olmuş aman yazıyor kaşları
Annem annem annem annem annem
Kaşları annem annem annem annem annem
Aman yarim edalı yarim geli geli yarim
Aman yarim edalı yarim sürmeli yarim
Sılamı Özledim
Bilemezsin elbet gurbet adını
Dolanı dolanı dağlar aşmadan
Seçemezsin iyi günde dostunu
Kara gün görmeyip dara düşmeden
Gurbet bende ben gurbette yanarım
Sılamı özledim nasıl dönerim
Hakkı bilmeyen can hakka varamaz
Özü çürük olan bize yaramaz
Bunca cehaleti gözün göremez
İlim irfan ile dolup taşmadan
Gurbet bende ben gurbette yanarım
Sılamı özledim nasıl dönerim
Yiğit’in derdini sormayan bilmez
İkrar veren insan yolundan dönmez
Yüce dağda karın kıymeti olmaz
Harlı ateşlerde yanıp pişmeden
Gurbet bende ben gurbette yanarım
Sılamı özledim nasıl dönerim
Bağlar Gazeli
Hey heeeey
Bağa girdim üzüme çıbık değdi gözüme
Çıbık seni keserim yar göründü gözüme vay beni beni
Al beni beni sar beni beni yeşil yapraklar
Saramadım sarsın seni kara topraklar
Bağa girdim budanmış güle bülbül dadanmış
Ben yarime gül demem gülü seven aldanmış vay beni beni
Al beni beni sar beni beni ben adam yemem
Ellerin sevdiğine sevdiğim demem
Bağa girdim üzüm yok el yarinde gözüm yok vay beni beri
Ben yarimi tanırım vay başkasına sözüm yok
Al beni beni sar beni beni gurbet ellerde
Yarimin namı var cümle dillerde
Gidişin gidiş olsun üzengin gümüş olsun vay beni beni
Dağdan daştan geçerken ölüm yoldaşın olsun balar gazeli
Al beni beni sar beni beni bağlar gazeli sarmadım
Sarsın seni avşar güzeli
Şerif hanım aman su doldurur ırmaktan vay vay
Altında yüksük kaydıda gitti parmaktan aman aman
Şerif hanım aman aman tenhalarda buluşalım aman aman
Gizli gizli görüşelim aman aman kuş dilinden konuşalım aman
Şerif hanım aman ata biner estirir ey edalım aman
Ayağını aman üzengiyle kestirir aman aman
Şerif hanım aman aman sevdiğime pişmanım aman aman
Şişman sevdimde pişmanım aman aman
Şu berberin aman peştemalı tireden ey edalım aman
Aç yorganı aman yatamadım pireden aman aman
Şerif hanım aman şu Konyada biridi edalım aman
Yüreğimde aman yağ kalmadı da eridi aman aman
İğdenin dalınada konar kumrular ey edalım aman
Öksüzde kalmış aman tenhalarda buluşalım aman aman
Kuş dilinden konuşalım aman aman
Sevdiğime pişmanım aman aman
Sürmeli
Karakaş altına çekmiş sürmeler
Ak göğsün üstünde yatan sineler
İnadından dar geliyor düğmeler
Şimdi köşelerden bakan el oldum
Arabadan indim yayan yürüdüm
Yar uğruna viran oldum çürüdüm
Evvel yarin bir tanesi benidim
Şimdi köşelerden bakan ben oldum
Sürmelimin kaşlarına mailem
Ayda bir selamını gelse kailem
Senin gibi iki dinli değilim
iki dinlere kul ettin beni
Aksaray Develisi
Eremedim vefasına dünyanında
yandım yandım Leylam dünyanın
Bülbül konmuş sarayınada Konya’nın da yandım yandım Leylam Konya’nın
Beyler de besler aman merak için tazıyıda yandım anam yandım
Kadir mevlam böyle yazmış yazıyıda
leylim leylim Leylam
Umaşısın hay sevdiğim dal gibide
leylim leylim el gibi
Aksaray’dan gelir burçak samanı
leylim leylam samanı
Şimdide geldi haydi muhabbetin zamanı da
leylim leylam zamanı
Devesinin bendine gider kendi kendine
ben yandım aman (2)
Emmiler
Emmiler emmiler de vay anam
Türkmen de emmiler vay vay (2)
Uzun uzun entarilli vay anam
Selmada yenliler vay anam (2)
Ne diyelim ağlayalım vay vay
Karelermi bağlayalım vay vay
Kaderin böyle imiş vay anam
Alnımızın yazısı
Kaleden kaleye de vay anam
Şahinde uçurdum vay vay (2)
Ah ile vah ilede sürmelim
Ömrümüzü geçirdik vay anam (2)
Bir oğlum olsada vay anam
Versemde hocaya vay vay (2)
Okuya okuyada sürmelim
Çıksada heceye vay vay (2)
Şahit ıspatla olur belalım
Karanlık şu geceye
Elma gibi yanaklar
Kiraz gibi dudaklar
Öpmelere doyulmaz
Sevmelere gıyılmaz
Ağla Annem Ağla
Çıkmadım yüksek merdiven başı
Gayet karaydı gözünen kaşı
Sel oldu akıyor gözümün yaşı
Ağla annem ağla göremen gayrı
Kaybettin yavrunu bulaman gayrı
Gelin dostlar gelin çetnevir düzün
Üç güne varmadan gözümü süzün
Gerdeğe girmeden bakire kızım
Ağla annem ağla göremen gayrı
Kaybettin yavrunu bulaman gayrı
Sıra sıra söğütlerim söküldü
Üç gün evvel gözüm nuru döküldü
Annemin babamın beli büküldü
Ağla annem ağla göremen gayrı
Kaybettin yavrunu bulaman gayrı
Gelin dostlar gelin kınamı yakın
Üç güne varmadan ölüme bakın
Ağla annem ağla göremen gayrı
Kaybettin yavrunu bulaman gayrı
Gitme Bülbül
Gitme bülbül gitme bahar erişti
Kırmızı gül maverdesin karıştı
Sılada yavrular aklıma düştü
Çekilmez dünyanın cefası bülbül
Bülbülü tuttum güle bağladım
Bülbül feryat etti bende ağladım
Bir gül için karelermi bağladın
Boşa feryad etma divane bülbül
Yine bahar geldi açıldı güller
Ulu sular bulandığı zamandır
Selviler yeşerdi çiçekler açtı
Aşıkların buluştuğu zamandır
Bülbül ağlar seher vakti ekseri
Aşığın gözyaşı deler mermeri
Zar edersin yoktur gülün haberi
Boşa feryat etme divane bülbül
Süpürgesi Yoncadan
Süpürgesi yoncadan
Gayet beli inceden
Ben seni kıskanırım
Yerdeki karıncadan
Ali’m şaşırdın beni
Aşka düşürdün beni
Aşk adamı ağlatır
Dert adamı söyletir
Vay bana vaylar bana
Yıl oldu aylar bana
Susadım su vermiyor
Meram’da çaylar bana
Derviş geldi hu geldi
Çevir bendin su geldi
Ellere düğün bayram
Bize Hak’tan bu geldi
Tesbihimin mercanı
Nerden aldın bu canı
Meram’daki bağları
Satar savar harcarım
Süpürgesi saz olur
Gül açılır yaz olur
Ben yarime gül demem
Gülün ömrü az olur
Öyledir yar öyledir
Derdin beni söyletir
Almış yari yanına
Bülbül gibi söyletir
Harman yeri yaş yeri
Usul bas yavaş yörü
Sırtındaki sepeti
Yire koy yavaş yörü
Yokuşta yoruldun mu
Sözüme darıldın mı
Ben sana yar oldumsa
Boynuma sarıldın mı
Aslan Garam
Garanfilim saksılarda çanakta
Bir yar sevdim şu karşıki konakta
Aslan garam gel garam
Fındıkları kır garam
Eller yarini bulmuş
Sen de benim ol garam
Cevizin çürüğü özünden olur
Yar için ağlayan gözünden olur
Aslan garam gel garam
Fındıkları kır garam
Eller yarini bulmuş
Sen de benim ol garam
Bir taş attım pencereye tık dedi
Bir kız çıktı annem evde yok dedi
Aslan garam gel garam
Fındıkları kır garam
Eller yarini bulmuş
Sen de benim ol garam
Fotoğraf kaynak:
Rıfat Kılıç
Bağlama Eğitmeni
Bunu Paylaş:
- Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- X'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
Bir yanıt yazın