Kıyamet Hakkında Bilgiler

Kategori: Dini Konu ve Nasihatler | 0

Kıyamet Hakkında Bilgi
Kıyamet sözlükte geçen anlamıyla  yalnız kalkmak, dirilmek anlamında değildir. Bu tabir canlı ve cansız bütün yaratıklara şamil umumi bir imha ve yeniden dirilme gibi iki safhalı bir olay bildirmektedir. Yani bütün canlıların helak oldukları güne Kıyamet dendiği gibi, bütün ölülerin tekrar dirildikleri güne de Kıyamet denir.

Kıyamet, Allah inancından sonra İslâm’ın ikinci temel inancı olan Ahiret hayatının ilk aşamasını oluşturur. Genel bir yok oluş ve yeniden dirilişle birlikte gelişecek Haşr, Hesap, Mizan, Cennet ve Cehennem gibi olaylar hep Kıyamet gününün gündem içindedir. Bu nedenle Ahiret inancı, Kıyamet ve onunla birlikte gelecek olaylara inançtan başka bir şey değildir.

Kıyamet, Kur’an-ı Kerim’de hangi isimlerle anılıyor?
Kıyamet, kelimesi Kur’an-ı Kerim’de 70  kez geçer. Bu olay Kur’an’da çok çeşitli isimlerle anılır. Bunların aşağıdaki başlıklarda toplanmışlardır.

  • Yevmü’l-Kıyâme (Kalkış, Diriliş Günü),
  • El-Saa (Saat), Yevmü’l-Âhir (Son Gün),
  • El-Âhire (Gelecek Hayat),
  • Yevmü’d-Din (Ceza Günü),
  • Yevmü’l-Hesap (Hesap Günü),
  • Yevmü’l-Fası (Karar Günü),
  • Yevmü’l-Cem (Toplanma Günü),
  • Yevmü’l-Hulud (Sonsuzluk, Sonsuzlaşma Günü),
  • Yevmü’l-Ba’s (Diriliş Günü),
  • Yevmü’l-Haşre (Pişmanlık Günü),
  • Yevmü’t-Teğabün (Kusurların Ortaya Çıktığı Gün),
  • El-Karia (Şaşırtan Felâket),
  • En-Naşiye (İnsanı Dehşete Düşüren Felâket),
  • Et-Tamme (Her şeyi Kuşatan Felâket),  ,
  • El-Hakka (Büyük Hakikat)
  • El-Vakıa (Büyük Olay)

Kur’an-ı Kerim’de Kıyamet Olayı:

  • Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Çünkü kıyamet vaktinin depremi müthiş bir şeydir! (Hacc,1)
  • … Kıyamet  vakti de gelecektir; bunda şüphe yoktur. Ve Allah kabirlerdeki kimseleri diriltip kaldıracaktır. (Hac,7)
  • İnkâr edenler, kendilerine o saat ansızın gelinceye, kadar hep şüphe içindedirler. (Hac,55)
  • … O saat (kıyamet), mutlaka gelecektir. Şimdilik onlara güzel  muamele et.  (Hicr,85)
  • …Kıyametin kopması ise, göz açıp kapama gibi veya daha az bir  zamandan ibarettir. (Nahl, 77)
  • Onlar üstelik kıyameti de yalan saydılar. Biz ise, kıyameti inkâr edenler için alevli bir ateş hazırladık. (Furkan,11)
  • Bilakis kıyamet onlara vâdedilen asıl saattir ve o saat daha belâlı ve daha acıdır.  (Kamer, 46)

Kıyamet Ne Zaman Kopacak?
Kur’an, Kıyamet olayının kesinliğini, yakınlığını bildirdiği, hatta oluş biçimine ilişkin tasvirler verdiği halde zamanı konusunda bir açıklama yapmaz. Kıyâmet doğrudan doğruya Allah’ın dilemesine bağlı bir olaydır ve O’ndan başka hiç kimsenin bu konuda bir bilgisi yoktur. Kur’an,

  •  Kıyâmet saatinin bilgisi şüphesiz Allah katındadır. (Lokman, 34)
  • De ki: ‘Onun bilgisi ancak Rabbimin katındadır. Onun vaktini kendisinden başkası açıklayamaz (A’raf, 187)
  • Kıyamet’in ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. Senin neyine gerek onun zamanını bildirmek. Onun nihayeti ancak Rabbine aittir” (Nâziât, 42-44).

Cibril Hadisi olarak ünlü hadiste, Hz. Peygamber (s.a.s) Hz. Cebrâil’in bu konudaki sorusunu “Soruları sorandan daha bilgili değildir.” diye cevaplayarak kendisinin de kıyâmet’in zamanına ilişkin bir bilgiye sahip olmadığını açıklamıştır (Buhârî, İmân, 37).

Kıyametin Oluş Biçimi
Kur’an kıyâmet’in oluş biçimine ilişkin ayrıntılı ve dehşet verici tablolar çizer.

  • Sura üflenince, Allah’ın dilediği bir yana, göklerde olanlar, yerde olanlar hepsi düşüp ölür. (Zümer, 68)
  • Kıyamet vaktinin depremi müthiş bir  şeydir! Onu gördüğünüz gün, her emzikli kadın emzirdiği çocuğu unutur, her gebe kadın   çocuğunu düşürür. İnsanları da sarhoş bir halde görürsün. Oysa onlar sarhoş değillerdir… (Hac,1-2)
  • O gün gökyüzü, erimiş maden gibi olur. Dağlar da atılmış yüne döner. Dost, dostu sormaz. (Meâric,8-10)
  • Gökyüzü yarıldığı zaman, Yıldızlar döküldüğü zaman, Denizler birbirine  katıldığı zaman, Kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman (İnfitâr, 1-5)
  • Güneş katlanıp dürüldüğünde, Yıldızlar döküldüğünde, Dağlar yürütüldüğünde, Gebe develer salıverildiğinde, Vahşî hayvanlar toplanıp bir araya getirildiğinde, Denizler kaynatıldığında, Ruhlar birleştirildiğinde, Diri diri toprağa gömülen kıza, sorulduğunda, “Hangi günah sebebiyle öldürüldü? diye. Defterler açıldığında, Gökyüzü sıyrılıp alındığında, Cehennem tutuşturulduğunda ve cennet yaklaştırıldığında,” (Tekvir, 1-13).

Küçük Kıyamet
Kur’an ve Sünnet’ten kesin bir delile dayanmamakla birlikte müslümanlar arasında ölüme küçük Kıyamet (kıyâmet-i suğra) denilmesi gelenekleşmiştir. Bazı bilginlere göre bu tanımlama, ölümün âhiret hayatına bir geçiş olmasına dayanılarak yapılmıştır. Kimi bilginler ise bu tanımlamanın Kur’an’a dayandığını öne sürmektedir. Bu bilginlere göre:

“Allah’a kavuş(up huzura çık)mayı yalan sayanlar, gerçekten ziyana uğradı(lar). Nihayet kendilerine ansızın Saat gelince, onlar (günah) yüklerini sırtlarına yüklenerek (gelirler ve): “Orada (hayatta iken), işlediğimiz büyük kusurlardan dolayı yazıklar olsun bize! ” derler…” (En’am, 31) ayetinde “Kıyâmet” anlamındaki “Saat” aynı zamanda ölümü de dile getirmektedir. Bu geleneğe göre gerçek kıyâmet, Kıyâmet-i Kübra (Büyük Kıyâmet) olarak anılır.

Küçük kıyâmet (ölüm) ile başlayan ve büyük Kıyamet’e kadar süren dönem Kabir Hayatı ya da Berzah olarak adlandırılır. Kabir Hayatı içinde Münker ve Nekir adlı meleklerin sorgusu ve ölünün mü’min ya da kâfir oluşuna göre mutluluk ya da azab vardır. Kabir Hayatı’na ilişkin bir hadisinde Hz. Peygamber (s.a.s) kabri  ya Cennet bahçelerinden bir bahçe, ya da Cehennem çukurlarından bir çukur olarak nitelemiştir (Tirmizî, Kıyâmet, 26).

Bir başka hadiste de Münker ve Nekir’in sorgusundan sonra ölünün nimetlendirildiği yada azaba uğratıldığı anlatılır. Buna göre Mü’minin mezarı yetmiş arşın genişletilir, aydınlatılır ve ona “Zifafa giren ve sadece en çok sevdiği kişi tarafından uyandırılan şahıs gibi Mahşer gününe kadar uyumana devam et” denilir.

Münafık kişinin mezarına da “Bu adamı alabildiğine sıkıştır” emri verilir. Yer, cendere gibi adamı, kemikleri hurdahaş oluncaya kadar sıkıştırır ve ölü yeniden dirilene kadar böyle işkence görür (Tirmizi, Cenaiz; 70).

KIYÂMET ALAMETLERİ
1- Küçük Alâmetler

  • İnsanların bina yapmakta birbiriyle yarışmaları
  • İnsanların ölümü temenni etmeleri
  • Câriyenin efendisini doğurması
  • Fırat nehrinin sularının çekilerek, nehir yatağından altın çıkması
  • İkisi de hak iddiasında bulunan iki büyük İslâm ordusunun birbiriyle savaşması
  • İslâmî ilimlerin ortadan kalkması, cehaletin artması
  • Depremlerin çoğalması
  • Cinâyetlerin çoğalması, fitnelerin zuhur etmesi
  • Yahudilerle Müslümanların savaşmaları, Müslümanların Yahudileri öldürmesi
  • Zinanın açıkça işlenmesi, içki tüketiminin artması, kadınların çoğalıp erkeklerin azalması
  • Namaz büyük bir yük  ve külfet sayılacak
  • Kadınların saltanat devri başlayacak

2- Büyük Alâmetler

  • Deccal’in ortaya çıkışı
  • Duhan’ın çıkışı: Duman anlamına gelir. Kıyamet kopmadan önce bütün dünyayı saracak.
  • O halde, semanın apaşikar bir duman  getireceği günü gözetle” (Duhan Suresi : 10)
  • Dabbetü’l-arz’ın çıkışı
  • Güneşin Batıdan doğması
  • Hazreti İsa (a.s)’ın inmesi
  • Ye’cûc ve Me’cûc’ün çıkışı
  • Çöküntü
  • Ateş: Yemen’den çıkacak olan büyük bir ateşin insanları önüne katarak sürmesi.
  • Mehdî’nin çıkması
Takip Et Ergunca:

Herkes Cennete Gitmek İster ama Hiç Ölmeden Cennete Gidilir mi?

Son yazıları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir