Kazan Hanlığı: Kuruluşu, Yükselişi ve Yıkılışı

Kategori: Tarihi Konular | 0

Kazan Hanlığı: Kuruluşu, Yükselişi ve Yıkılışı

Kazan Hanlığı’nın kuruluş tarihi konusunda iki farklı görüş vardır. Birinci görüşe göre hanlık, 1437 yılında Uluğ Muhammed Han’ın Saray’dan ayrılarak Kazan iline gelmesiyle kurulmuştur. İkinci görüşe göre ise 1445’te Uluğ Muhammed Han’ın oğlu Mahmud’un hanlığın başına geçişiyle ortaya çıkmıştır. Hanlığın kuruluş süreci 1437-1445 yılları arasında tamamlanmış ve 1445’ten itibaren bağımsız bir devlet statüsüne kavuşmuştur.

Uluğ Muhammed Han, batı komşusu Moskova Knezliği ile yoğun bir mücadeleye girişti. 1439 tarihli seferlerinde Rusları yenen Uluğ Muhammed, 7 Temmuz 1445 tarili Suzdal Muharebesi’nde Rusları hezimete uğrattı, Knez II. Vasili’yi ve kardeşi Mihail’i esir etti ve Vasili’nin gözlerini kör etti. Bu suretle Moskova Knezliği eskiden Altınordu Devletine olan bağlılığını bu defa Kazan Hanlığı’na gösterirken, Uluğ Muhammed de Moskova’yı daha yakın denetlemek için bu kentin yakınlarına bir hanlık kurdu ve başına oğlu Kasım Han’ı geçirdi. Türk tarihinde Kasım Hanlığı olarak kayıtlı bu devlet, Kazan Hanlığı’nın Uluğ Muhammed’in ölümünden sonra karışıklıklara sürüklenmesi sonucunda daha ilk yıllarında Moskova’nın güdümüne girdi. 1486-1512 arasındaki Kırım Hanlığı nüfuzundan sonra tamamen Kazan Hanlığı’na karşı tampon devlet’e dönüştü.

Mahmud Han döneminde (1446-1464) orta İdil boyu tam bir istikrara kavuştu ve Kazan kenti Altınordu’nun başkenti Saray’ı ticari önem açısından geride bırakmaya başladı. Buna karşılık bu istikrarın sürmesini teminen bu dönemde Ruslarla savaştan kaçınıldı. 1462 yılında Moskova tahtına çıkan III. İvan, Mahmud Han’ın ölümünden sonraki taht kavgalarını fırsat bilerek 1467 Ekim ayında Kazan’a sefer düzenledi ve uydusu haline gelmiş Kasım Han’ı Kazan tahtına oturtmak istedi. Kazan Hanlığı ilerleyen Rus ordusunu 1468 yılında püskürttüğü gibi, Kazan birlikleri Moskova’ya kadar toprakları yağmaladılar.

1469 yılında III. İvan ordusunu toplayarak bir kez daha Kazan Hanlığı üzerine yürüdü ve 1 Eylül’deKazan’ı tarihte ilk kez kuşattı. Her ne kadar bu kuşatma başarılı olamadıysa da Ruslar Kazan’daki Rus esirlerin serbest bırakılmasını sağlayan bir barış anlaşması temin etmeye muvaffak oldular.

Kazan Hanlığı, 1552 yılında Rus Çarı I. İvan’ın Kazan’ı kuşatması ve ele geçirmesiyle son bulmuştur. Kazan Hanlığı’nın yıkılması, Rusların Türk-İslam coğrafyasına yayılmasının başlangıcı olmuştur. Kazan Hanlığı’nın yıkılmasına birçok sebep vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Kazan Hanlığı, Moskova Knezliği ile sürekli savaş halindeydi. Moskova, Kazan’ı ele geçirmek için birçok sefer düzenledi. Bu seferler, Kazan Hanlığı’nın ekonomik ve askeri gücünü zayıflattı.
  • Kazan Hanlığı, Kırım Hanlığı ve Astarhan Hanlığı ile de rekabet içindeydi. Bu hanlıklar, Kazan’ın siyasi ve ticari bağımsızlığını kısıtlamaya çalıştı. Kazan Hanlığı, bu hanlıklara karşı da mücadele etmek zorunda kaldı.
  • Kazan Hanlığı, iç karışıklıklar ve taht kavgaları ile de uğraştı. Hanlık, birçok defa han değiştirdi. Hanlar arasında da anlaşmazlıklar vardı. Bazı hanlar, Moskova veya Kırım’ın etkisinde kaldı. Bazı hanlar, halkın desteğini kaybetti. Bu durum, Kazan Hanlığı’nın siyasi istikrarını bozdu.
  • Kazan Hanlığı, Rusların misyonerlik faaliyetleri ve baskıları sonucu dini açıdan da bölündü. Hanlıkta, İslam, Ortodoks Hristiyanlık ve Şamanizm gibi farklı inançlar vardı. Bu inançlar arasında da çatışmalar yaşandı. Ruslar, Kazan’ın Hristiyanlaşmasını teşvik etti. Bazı Kazanlılar, Rusların vaatlerine kanarak Hristiyan oldu. Bu da, Kazan Hanlığı’nın dini birliğini zedeledi.

Kazan Hanlığı’nın yıkılmasından sonra, Ruslar Kazan’ı tamamen ele geçirmek için bölgede kalan Türk-İslam halkına karşı şiddetli bir asimilasyon ve zulüm politikası uyguladı. Kazanlılar, Rus işgaline karşı direnmeye devam etti. 1552-1556 yılları arasında Kazan’da ve çevresinde birçok ayaklanma çıktı. Ancak Ruslar, bu ayaklanmaları bastırmayı başardı. Kazanlılar, Rus baskısından kurtulmak için Kırım Hanlığı, Astarhan Hanlığı, Nogay Hanlığı ve Osmanlı Devleti’nden yardım istedi. Ancak bu yardımlar yeterli olmadı. Kazanlılar, Ruslara karşı mücadelelerini 16. yüzyılın sonuna kadar sürdürdü. Ancak sonunda Rusların üstünlüğünü kabul etmek zorunda kaldı.

  • Kazan Hanlığı’nı Yöneten Hanlar
  • Uluğ Muhammed Han (Kazan Tatarca Oluğ Möxämmät, Ulu Mukhamed) (1438-1446)
  • Mahmut Han (Kazan Tatarca Mäxmüd, Mahmudek, Mahmud, Makhmud) (1446-1464)
  • Halil Han (Kazan Tatarca Xälil, Khalil ibn Mahmud) (1466-1467)
  • İbrahim Han (1467-1479)
  • İlham Gali Han (Kazan Tatarca İlham, Ğäli, Ghali, Ali) (1479-1485)(1486-1487)
  • Muhammed Emin Han (Kazan Tatarca Möxämmät Ämin, Möxämmädämin, Muhammad Amin) (1485-1486) (1487-1496)(1502-1518). Uluğ Muhammed Hanedanı’nın sona erişi.
  • Mamuk Han (Kazan Tatarca Mamıq, Mameq, Mamuk) (1496-1497)
  • Abdul Latif Han (Kazan Tatarca Ğäbdellatíf, Abd Al-Latyf, Abdul Latyf) (1497-1502)
  • Şah Ali Han (Kazan Tatarca Şahğäli, Shah Ali) (1518-1521)(1546)(1551-1552)
  • Sahip Giray Han (Kazan Tatarca Säxibgäräy, Sakhib-Girey) (1521-1525)
  • Safa Giray Han (Kazan Tatarca Safagäräy, Safa-Girey)(1525-1532)(1535-1546)(1546-1549)
  • Can Ali Han (Kazan Tatarca Canğäli, Jan Ali, Can Ali) (1532-1535)
  • Ödemiş Giray Han (Kazan Tatarca Utamesh Giray, Ütämeşgäräy, Ötemiş, Otemish, Utyamysh) (1549-1551) İki yaşında tahta geçen Ödemiş Giray Hanın annesi annesi Süyümbike Hatun (Kazan Tatarca Söyembikä)(1519-1557) fiili olarak Kazan Hanlığını yönetmiştir.
  • Yadigar Muhammed Han (Kazan Tatarca Yadegär Möxämmät, Yadigar Muhammad, Yadygar) (1552)

Kazan Hanlığı Dili:

Kazan Hanlığı’nda farklı diller konuşuluyordu. Bunlardan en yaygın olanı Tatarca idi. Tatarca, Türk dillerinin Kıpçak grubuna ait bir dildir. Kazan Hanlığı’nın resmî dili de Tatarca idi. Kazan Hanlığı’nın kurucusu Uluğ Muhammed Han ve hanedanı da Tatarca konuşuyordu.

Kazan Hanlığı’nda Tatarca dışında diğer Türk dilleri de konuşuluyordu. Bunlardan biri Çuvaşça idi. Çuvaşça, Türk dillerinin Oğuz grubuna ait bir dildir. Çuvaşlar, Kazan Hanlığı’nın önemli bir nüfusunu oluşturuyordu. Çuvaşlar, Kazan Hanlığı’nın askerî ve idarî teşkilatında da görev alıyorlardı.

Kazan Hanlığı’nda bir diğer Türk dili de Çirmişçe idi. Çirmişçe, Türk dillerinin Kıpçak grubuna ait bir dildir. Çirmişler, Kazan Hanlığı’nın kuzeyinde yaşıyorlardı. Çirmişler, Kazan Hanlığı’nın vergi veren halkları arasındaydı.

Kazan Hanlığı’nda Türk dilleri dışında Fin dilleri de konuşuluyordu. Bunlardan biri Udmurtça idi. Udmurtça, Fin dillerinin Ural grubuna ait bir dildir. Udmurtlar, Kazan Hanlığı’nın kuzeyinde yaşıyorlardı. Udmurtlar, Kazan Hanlığı’nın vergi veren halkları arasındaydı.

Kaynak:

Takip Et Kerim Usta:

Herkesin bir yaşama nedeni var. Benimkiyse, bir "Sevda"...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir