Karaman’ın Çarşı Yangını ve Alamanya Macerası
1964 yılıydı, Karaman’ın kalbi olan Gazipaşa ve Külahçılar caddeleri alevler içindeydi. Bir terzi dükkânından çıkan kıvılcım, şiddetli rüzgarın etkisiyle hızla yayılmış, caddeleri adeta bir cehenneme çevirmişti. Yangın günlerce söndürülemedi; alevler 254 dükkânı ve içlerindeki tüm malları yuttu. Geriye kül ve dumanla kaplanmış bir şehir merkezi kaldı.
Yangından en büyük zararı esnaflar gördü. Bitişik nizamda sıralanmış dükkânlar ve ahşap çatılar, yangının hızla yayılmasına neden olmuştu. Pek çok esnaf iflas etti, geçim kaynaklarını kaybetti. Bu felaket, Karaman’ın kanayan yarasına dönüştü.
Çaresiz kalan esnaflar, ailelerini geride bırakarak Avrupa’nın yolunu tuttular. Tek hedefleri vardı: Almanya’da iş bulup para kazanmak, böylece yeni bir sermaye biriktirerek işlerini yeniden açabilmek ve belki de ailelerine bir yuva kurmaktı.
Karamanlılar için “Almanya,” yeni bir umut kapısıydı. Hayatında evinden askerlik dışında çıkmamış, belki bir yumurta bile kırmamış koca koca ustalar ve esnaflar, dilini bilmedikleri bir ülkeye göç etmeye karar verdiler. Eşlerini, çocuklarını geride bırakıp gurbetin yolunu tutan bu adamlar artık birer işçiydi; ne esnaf, ne tüccar. Ellerinde kazma, kürek, çekiç vardı. Gurbetin soğuk ve sert gerçekleriyle yüzleşmeye hazırdılar.
Sami Özdağ, bu göç dalgasını ve yaşanan dramı “Çarşı Yangını” adlı ağıtında dile getirdi. Bu ağıtta gurbetin acısı, özlem ve çaresizlik tüm çıplaklığıyla yankılanıyordu. Gurbetin ne olduğunu, geride kalan ailelerin yaşadıklarını anlatan bu ağıt, Karaman’ın hafızasında derin bir iz bıraktı.
Yıllar sonra o “birkaç yıllık gurbet,” 30 yıla dönüştü. Birçoğu, çıktıkları günkü umutla geri dönemedi; uçak depolarında tabutlarla vatanlarına döndüler. Onlar, Karaman’ın yangınında kül olan dükkânlarla birlikte hayallerini de yaktılar ve gurbetin soğuk kucağında kayboldular.
Zamanla Karamanlılar, Almanya’da önemli bir topluluk oluşturdular. Kendi derneklerini, camilerini ve okullarını kurarak hem geleneklerini yaşattılar hem de yeni bir vatan inşa ettiler. Bugün Almanya’da 300 binden fazla Karamanlı yaşıyor ve bu sayı her geçen gün artıyor.
Karaman’ın yangını ve Almanya macerası, bir şehrin ve halkının yaşadığı trajedinin bir özetidir. Bu hikâye, göçün ve gurbetin acısını, umut ve çaresizliği anlatan bir destan olarak hafızalarda yerini aldı.
Olaya bizzat şahit olan değerli Sami Özdağ Bey tarafından güftesi yapılarak “Ağıt” şeklinde yorumlanmıştır.
Kerimusta.com/Kerim Yarınıneli
Bir yanıt yazın