Güneş Sisteminin 7 Harikası
- Enceladus:
Güneş sisteminin havai fişekleri, 2 Kasım 2009 yılında Cassini isimli uzay sondası Satürn’ün uzak aylarından birinden ilginç manyetik sinyaller keşfeder, uyduya biraz daha yaklaşınca kameraları muhteşem bir görüntü yakalar. Enceladus isimli uydunun yüzeyinden yukarı doğru Cryovolcanism denen bir olay ilk defa gözlemlenir. Enceladus’un yüzeyinden uzaya 2500 km hızla tam 550 kilometre yüksekliğe varan su ve buz püskürmektedir. Bu aktif durum jeolojik olarak ölü kabul edilen gezegen uydularında ilk defa rastlanan bir durumdu.
- Olympos Volkanı:
Mars yüzeyinde yer alan ve Güneş Sisteminin en büyük volkanik dağı. Taban alanı 700 km, zirvesi ise tam 20 km. Olympos’a tırmanmak isteseniz düz bir yolda yürüyormuş gibi hissedersiniz kendinizi. Oluşumu milyonlarca yıl sürmüş olan bu dağın zirvesine çıktığınızda, Marsın atmosferinin en dış katmanını da görebilirsiniz. Gerçekten ölü olup olmadığı bilinmiyor, eğer patlarsa dünyadan çıplak gözle görülebilir.
- Jüpiter’in Kasırgası:
Güneş ailesinin en büyük gezegeni ve üzerinde kıyamet vari fırtınalar, bir tanesi var ki dünyamızdan tam üç kat daha büyük. Tüm fırtınaların anası, 360 yıldır Jüpiter’in yüzeyini yakıp yıkmakta. Ortalama 800 km/saat hızla dönen dev boyutlu girdap daha çok kırmızı leke olarak bilinir. Dünyadaki benzerleri 10 ile 120 dk sürerken o tam 360 yıldır sürmekte.
- Ceres:
Asteroit Kuşağında yer alan güneş sisteminin en büyük asteroitidir. 1200 km genişliğe sahip bu küresel cismin nasıl oluştuğu tam olarak bilinmemektedir. Ceres tüm Asteroit Kuşağının kütlesinin dörtte birine sahiptir. Bilim adamları 2005 yılından beridir ona cüce gezegen demektedir tıpkı Pluto gibi.
- Satürn’ün Halkaları:
Alfabetik olarak isimlendirilmiş 7 halka, devasa gaz gezegeninin etrafında huşu içerisinde dönmekte. Aslında binlerce halkanın içerisinde 35 trilyon x trilyon ton buz ve toz bulunmakta. Halkalarda dünyadaki su miktarının 26 milyon katı bulunur. Bu halkaların nereden geldiği bilinmiyor, belki Satürn’e çok yakın olan bir uydu devasa çekim gücüne yenilip paramparça oldu.
- Asteroit Kuşağı:
Mars ve Jüpiter arasında yer alan kozmik kalıntı çöplüğü, güneş sistemimiz oluşurken kalan atıklar olarak bilinmekte. 200 milyon km genişliğe yayılmış devasa kayalar bazılar birkaç metreküp bazıları ise orta büyüklükte bir şehir iriliğinde. Ama yinede tüm Asteroit Kuşağı bir araya getirilse bizim ayımızdan daha küçük bir kütle olurdu. Asteroitler arasındaki mesafe oldukça büyük olduğundan filmlerdeki gibi aralarında slalom yapmamıza gerek yoktur.
- Güneş Yüzeyi:
Her zaman kaynayan fokurdayan en soğuk yeri yaklaşık 10000 derece olan bir plazma okyanusu. Kaynayarak yüzeye çıkan gazlar, yüzeyde soğuyarak tekrar güneşin merkezine doğru inerler. Fotosfer olarak bilinen Güneş yüzeyi son derece gürültülü ve vahşi bir yerdir. Üzerinde meydana gelen manyetik patlamaların gücü trilyonlarca tnt patlamasına eşittir, bazen okadar şiddetli patlarlar ki güneşin korkutucu manyetik alanı kırılır. Bu kırılma esnasında milyarlarca ton enerji yüklü madde saate birkaç milyon km hızla uzaya yayılır.
Bir yanıt yazın