Gılgamış Destanı
Gılgamış destanı, Babil’lilerin ulusal destanıdır. Destanın bu nitelemeye hak kazanmasının nedeni, ulusun her bireyine seslenmesinden; destan kahramanının, halkın erkeklik ülküsünü en özlü biçimde canlandırmasından ve insan yaşamı sorununun destanda büyük bir yer tutmasından ileri gelmektedir. Babil’liler bu destanla, Yunanlıların ulusal destanları İlayda’yı oluşturmasından çok önce, eski kavimlerde görülmeyen bir yapıt yaratmışlardır.
Tablet-1
Gilgameş’in çok bilgili olduğu, çok gezdiği, Uruk duvarını yaptırdığı, tapınakları onarttığı, onları bir tasa yazdırttığı, halka verdiği sıkıntı, Enkidu’nun kırlarda yaratılışı, bir tapınak fahişesiyle karşılaştırılması, Gilgameş’in gördüğü rüyalar anlatılıyor.
Tablet-2
Fahişinin Enkidu’yu insanlaştırması, uygarlaştırması, Enkidu’nun şehre getirilip Gilgameş ile karşılaşması, arkadaşlık ve sedir ormanlarına gidip oradaki ejderhayı öldürme planı.
Tablet-3
Ejderha öldürme planından halk, özellikle yaşlılar endişeli. Gilgameş’in öleceğinden korkuluyor, caydırmak için uğraşılıyor. Enkidu’ya onu koruması öneriliyor. Annesi Tanrıça onu koruması için Güneş Tanrısına dualar ediyor.
Tablet-4
Gilgameş ve Enkidu yola çıkma hazırlıkları yapıyorlar, Güneş Tanrısına kendilerine yardım etmesi için yakarıyorlar. Yola çıkıyorlar. Yolda Gilgameş rüyalar görüyor. Onları Enkidu yorumluyor. Yolda bir ara Gilgameş, bir ara Enkidu korkuyor, fakat birbirlerine cesaret vererek yollarına devam ediyorlar.
Tablet-5
Sedir ormanlarına geliyorlar. Ormana yaklaştıklarında canavar geldiklerini fark ediyor. Gilgameş’i uyutuyor. Fakat yine de Güneş Tanrısı’nın da yardımıyla canavarı yakalıyorlar. O, öldürmemeleri için yakarsa da aldırmıyor, öldürüyorlar. Ormandan kestikleri ağaçları Fırat Nehri üzerinde Uruk’a gönderiyorlar.
Tablet-6
Uruk’a döndüklerinde Tanrıça İştar Gilgameş’e evlenme teklif ediyor. O kabul etmeyince gök boğasını Uruk’a saldırtıyor Tanrıça. Onu da Enkidu ile birlikte öldürüyorlar, hatta sağ kalçasını Tanrıçanın yüzüne fırlatıyor Enkidu. Bunun için Tanrıça ikisini de lanetliyor. Fakat onlar aldırmıyor, sarayda şenlikler yapıyorlar.
Tablet-7
Enkidu rüyasında kendisinin cezalandırılacağını görüyor. Hastalanıyor. Onu kırlardan getirenlere lanetler yağdırıyor. Fakat Güneş Tanrısı onun haksız olduğunu anlatarak, onu sakinleştiriyor. Enkidu ölüyor.
Tablet-8
Bu tablet çok kırık. En az 175 satır okunamıyor. Anlaşılan yerlerine göre Gilgameş arkadaşının ölümünden dolayı üzüntülerini ağıt şeklinde anlatıyor. Birlikte yaptıkları işleri sayıp döküyor. Herkesin, her şeyin kendisi gibi yas tutmasını söylüyor. Arkadaşı için bir heykel yaptırıyor.
Tablet-9
Gilgameş arkadaşının ölümünden sonra kendisinin de öleceğini düşünerek korkuya kapılıyor ve ölümsüzlüğü aramak ve biraz huzur bulmak için yollara düşüyor. Bir dağda akrep görüntüsünde insanlara rastlıyor. Onların dağin kapısını açmalarıyla karanlıklar içinde yoluna devam ederek bir mücevher bahçesine geliyor.
Tablet-10
Gilgameş yoluna devam ederek deniz kenarına ulaşıyor. Orada bulunan içki evini işleten kadınla karşılaşıyor. Ona ne aradığını söylüyor. Kadın bundan vazgeçmesini, kimsenin ölümsüzlüğü bulamadığını, elinde olan günlerin tadını çıkarmasını öneriyor. Gilgameş’in ısrarı üzerine onu ilk ve son ölümsüzlüğü bulan adamın yanına götürecek kayıkçıyı gösteriyor. Kayıkçı, kürekler hazırlattırıyor Gilgameş’e. Birlikte denizi geçiyorlar, çok tehlikeli yer olan ölülerin götürüldüğü sudan da geçerek Tanrıların cennetine, ölümsüzlüğü bulan Utanapiştim’in bulunduğu yere ulaşıyorlar. Gilgameş, Utanapiştim’e bütün başından geçenleri anlatıyor ve arkadaşı gibi ölmek istemediğini, kendisi gibi ölümsüz olmak istediğinden ona geldiğini söylüyor. Utanapiştim bunun olmayacağını, çünkü ölümsüzlüğü Tanrıların ona verdiğini, onların bir daha böyle bir şey yapmayacaklarını anlatmaya çalışıyor.
Tablet-11
Utanapiştim, Gilgameş’e ölümsüzlüğü nasıl bulduğunu anlatıyor: Tanrılar, toplantılarında, bir tufan yapıp bütün yarattıklarını ortadan kaldırmaya karar veriyorlar. Bilgelik Tanrısı ona durumu bildirip bir gemi yaparak ailesini ve mümkün olanları kurtarmasını söylüyor. Utanapiştim söylenenleri yapıyor. Tufan başlıyor, altı gün yedi gece sürüyor. Yedinci gün gemiden çıkarak Tanrılara kurban sunuyor. Tufana karar veren Tanrı yaptığı suça karşılık Utanapiştim’e ölümsüzlüğü veriyor. Gilgameş’e yedi gün uykusuz kalma testi yapılıyor. Onu da başaramıyor. Geri dönerken boş elle gitmemesi için Utanapiştim ona su altında olan gençlik otunu bulursa hiç olmazsa yeniden gençleşebileceğini söylüyor. Gilgameş otu buluyor, fakat onu da yılan yiyor. Tamamıyla hayal kırıklığına uğramış olan Gilgameş büyük bir üzüntüyle şehrine geri dönüyor.
Tablet-12
Daha önce belirttiğimiz gibi, bu tablette yazılanlar Gilgameş destanına ait değil. O “Gilgameş, Enkidu ve Yeraltı Dünyası” olarak adlandırılan ayrı bir Gilgameş öyküsü. Sümerce ve onun Akad’caya çevirisini kapsıyor. Konusu söyle: Gilgameş ‘in tukku ve mukkusu yeraltına düşüyor. Onu nasıl çıkaracak diye üzülürken, Enkidu gidip onu alacağını söylüyor. Gilgameş ona yeraltına giderken, orada onu yakalamasınlar diye temiz elbise giymemesini, sevdiği kadını ve çocuğu öpmemesini, sevmediklerini dövmemesini ve bunlara benzer kuralları yapmamasını öneriyor. Fakat Enkidu yeraltına gidince bu kurallara aldırış etmediği için orada yakalanıyor ve dışarı çıkamıyor. Gilgameş buna çok üzülüyor, Tanrılara onu çıkarmaları için başvuruyor. Hiçbiri yardım etmiyor. Yalnız Bilgelik ve Okyanusların Tanrısı Ea yeraltına bir delik açtırarak Enkidu’nun hayalinin çıkmasını sağlıyor. Orada iki arkadaş kucaklaşıyor. Gilgameş ona yeraltında ne gördüğünü soruyor. O da toz ve kurtlar sarmış vücutları gördüğünü söylüyor. Bir oğlu olanı gördün mü, ne yapıyordu sorusuna, duvara sokulmuş çivide ağladığını, yedi oğlu olanın ise Tanrılar meclisinde oturduğunu anlatıyor. Dünyada kimsesi olmayanlar veya onlara kurban vermeyenlerin ölüleri yerlerde sürünüp artıkları yiyorlarmış. Tablet, başlangıcı gibi son buluyor.
Kaynak:
- Gılgamış Destanı Çevirisi-Hasan Turakine
Bir yanıt yazın