Fransız İhtilali ve Aydınlanma Çağı

Fransız İhtilali ve Aydınlanma Çağı

Fransız İhtilali ve Aydınlanma Çağı

Fransız Devrimi’nin başlaması, Charles-Alexandre de Calonne’un 1787 yılında İleri Gelenler Meclisi’ni toplayarak sunduğu vergi reformları ile tetiklendi. Bu reformlar, özellikle ayrıcalıklı sınıfların üzerindeki vergi yükümlülüklerini artırmayı amaçlıyordu. Ancak, bu öneriler meclis tarafından reddedildi ve bu durum, 1614’ten bu yana toplanmayan Etats-Generaux’un (Genel Durumlar) yeniden toplanmasını talep eden bir hareketi başlattı. Bu talep, Fransa’da devrimci hareketlerin ilk işaretlerini ortaya çıkardı.

Calonne’un ardından görevi devralan maliye yöneticileri de reform yapma çabalarında bulundu, ancak özellikle 1788’de yetkileri azaltılan Parlementlerin başkaldırısı bu süreci zorlaştırdı. 1788 yılının ilkbahar ve yaz aylarında, Fransa’nın çeşitli şehirlerindeki huzursuzluklar arttı. Kral XVI. Louis, mali yönetimi iyileştirmek amacıyla Jacques Necker’i göreve getirdi ve 5 Mayıs 1789’da Etats-Generaux’un toplanacağını ilan etti.

Etats-Generaux seçimleri, 1788 yılı hasadının başarısız olması nedeniyle zorlu bir dönemde gerçekleşti. Üç toplumsal zümre olan ruhban sınıfı, soylular ve Tiers Etat (Halk Meclisi), toplumun sorunlarını ve taleplerini yansıtan “şikayet defterleri” (cahiers de doleances) hazırladılar. Tiers Etat’ten 600, diğer iki zümreden ise her biri için 300 temsilci seçildi.

5 Mayıs 1789’da Versailles’da toplanan Etats-Generaux, oylama yöntemi konusunda anlaşmazlığa düştü. Tiers Etat temsilcileri, çoğunluğu halk kökenli olan küçük papazların desteğini alarak, Jeu de Paume salonunda toplandı ve Fransa’ya yeni bir anayasa kazandırıncaya kadar dağılmayacaklarına yemin ettiler. Bu durum, Kral XVI. Louis’in Necker’i görevden alması ve asker toplaması ile meclisin ve Paris halkının tepkisini çekti.

14 Temmuz 1789’da, Paris halkı Bastille Hapishanesi’ni ele geçirerek devrim sürecini hızlandırdı. Kral, halkın egemenliğini kabul ederek, üç renkli kokart takmak zorunda kaldı. Taşrada ise köylüler, feodal beyler ve şatolara karşı ayaklandı. Kurucu Meclis, feodal vergileri ve ayrıcalıkları kaldırarak İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi’ni yayımladı.

Kralın bu kararları ve bildiriyi onaylamayı reddetmesi, Paris halkının yeniden ayaklanmasına ve kralliyet ailesinin Paris’e getirilmesine neden oldu. Kurucu Meclis, yeni anayasa üzerindeki çalışmalarını sürdürdü ve feodalizmi ortadan kaldırmaya devam etti. Bu süreç, Avrupa tarihinde yeni bir çağın başlamasına neden olan Fransız Devrimi’nin başlangıcını ve evrimini oluşturan temel adımlardır.

Fransız Devrimi’ne yol açan nedenler:

Nedenler tarihçiler arasında geniş bir yelpazede tartışılmaktadır ve genellikle birkaç birbiriyle bağlantılı faktörün varlığı kabul edilir. Bu nedenlerden bazıları şunlardır:

  • Sosyal Eşitsizlikler: Fransa’da aristokratlar zengin ve ayrıcalıklı hayatlar yaşarken, toplumun geri kalanı yoksulluk ve işsizlikle karşı karşıya kalmıştır.
  • Aydınlanma Düşüncesi: Aydınlanma çağı, insanların fikirlerini, dini inançlarını ve toplumsal yapıyı sorgulamalarını sağlamıştır.
  • Ekonomik Krizler: Fransa, ciddi mali ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmış, hasat başarısızlıkları ve artan borç yükü ile mücadele etmiştir.
  • Siyasi Yapı: Mutlak monarşi yönetimindeki siyasi zemin, reform yapmama ve ayaklanma tehdidi gibi faktörlerle zayıflamıştır.

Bu faktörler, Fransız toplumunda yüzyıllar boyunca süregelen sınıfsal bölünmeler ve vergilendirme adaletsizlikleri ile birleşerek, devrimci hareketin zeminini hazırlamıştır. İlk iki sınıf olan din adamları ve soylular, toplam nüfusun %10’unu oluştururken, üçüncü sınıf olarak adlandırılan işadamları, tüccarlar, köylüler ve diğer sıradan halk %90’ını oluşturmuş ve neredeyse tüm vergileri ödemek zorunda kalmıştır.

Fransız Devrimi’nin sonuçları, tarihsel ve toplumsal açıdan oldukça büyük etkilere sahiptir. İşte bu devrimin bazı önemli sonuçları:

  • Monarşinin Yıkılması: Mutlak monarşi yıkıldı ve Kral XVI. Louis idam edildi. Fransa, bir cumhuriyet haline geldi.
  • Anayasal Değişiklikler: Anayasal monarşi kuruldu, ancak başarısız olunca lağvedilip Birinci Fransız Cumhuriyeti ilan edildi.
  • Demokratik Gelişmeler: Demokrasi Kıta Avrupası’nda gelişmeye başladı ve Batı medeniyetinin vazgeçilmez unsurlarından biri haline geldi.
  • Egemenliğin Halka Geçişi: Egemenliğin halka ait olduğu kabul edildi ve milliyetçilik fikri benimsendi⁴. 5.
  • Toplumsal Değişim: Feodalizmin yıkılması, adalet ve eşitliğin hakim olması, halkın söz sahibi olması gibi toplumsal değişimler gerçekleşti.
  • Kültürel Etkiler: Sanat, edebiyat ve kültür alanlarında yenilikler meydana geldi.
  • Milliyetçilik Akımı: Milliyetçilik akımı başlatıldı ve çok uluslu devletlerin parçalanmasına yol açtı⁴. Bu sonuçlar, Fransız Devrimi’nin sadece Fransa için değil, tüm Avrupa ve dünya için dönüştürücü bir etki yarattığını göstermektedir.

Devrim, modern demokrasinin ve milliyetçiliğin yükselişine zemin hazırlamış ve birçok toplumun siyasi birliklerini kurmasına ilham vermiştir.

Fransız Devrimi’nin sanat ve kültür üzerindeki etkileri

Devrimin sanat ve kültüre etkisi oldukça derin ve çeşitlidir. İşte bu etkilerden bazıları:

  • Sanatın Demokratikleşmesi: Devrim, sanatın daha geniş halk kitlelerine ulaşmasını sağladı ve sanat eserlerinin içeriğinde de halkın yaşamını ve ideallerini yansıtan temaların ortaya çıkmasına yol açtı.
  • Romantizm Akımının Yükselişi: Devrim, romantizm akımının yükselişine ilham verdi. Bu dönemde sanatçılar, bireysel özgürlük ve duygusal ifadeyi vurgulayan eserler yarattı.
  • Aydınlanma Fikirlerinin Yayılması: Devrim, Aydınlanma düşüncelerinin Avrupa ve dünyaya yayılmasında önemli bir rol oynadı. Bu fikirler, sanat ve edebiyatta yeni bir bilinç ve eleştirel düşünce tarzının gelişmesine katkıda bulundu.
  • Kilisenin Etkisinin Azalması: Devrim, kilisenin sanat üzerindeki yoğun etkisinin azalmasına neden oldu. Bu durum, sanatçıların daha özgür bir şekilde eserlerini yaratmalarını ve kilise dışı konuları işlemelerini sağladı.
  • Yeni Sanat Akımlarının Doğuşu: Devrim sonrasında, yeni sanat akımları ve okulları ortaya çıktı. Bu akımlar, toplumsal değişimleri ve devrimci idealleri yansıtan eserler üretti.

Fransız Devrimi, hem Fransa’nın hem de dünyanın sosyal, siyasal ve kültürel yapısını kökten değiştiren tarihi bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Bu devrim, monarşiye ve feodal düzene karşı yapılan mücadele ile başlayıp, daha geniş özgürlükler ve eşitlik arayışıyla devam etmiştir. Devrimin tetiklediği olaylar, modern demokrasilerin ve ulus devletlerin oluşumuna zemin hazırlamış, Avrupa’da ve dünya genelinde liberalizm, milliyetçilik ve demokratik kurumların yayılmasına önayak olmuştur.

Bu süreçte, Fransız halkı, sadece bir yönetim biçimini değil, aynı zamanda bir toplumun temel yapısını da değiştirmeyi başarmıştır. İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi ile simgelenen değerler, bugün bile evrensel insan hakları ve adalet anlayışının temel taşlarını oluşturmaktadır.

Sonuç olarak, Fransız Devrimi, sadece tarih kitaplarında bir dönemi işaretlemekle kalmayıp, bugünün toplumsal ve siyasi düzenine yön veren değer ve ideallerin inşasında kritik bir role sahip olmuştur. Bu devrim, zorluklar ve çatışmalarla dolu olmasına rağmen, halkın egemenliği, adalet ve eşitlik gibi idealler etrafında birleşen bir dünya için kalıcı bir ilham kaynağıdır.

Kaynaklar:

Kerim Usta

Yorum yapmaya ne dersiniz?