Ebû Türâb en-Nahşebî
Ebû Türâb en-Nahşebî, 9. yüzyılda Horasan’ın Nahşeb (Nesef) şehrinde doğdu. İlk eğitimini burada aldı, hadis ve fıkıh dersleri gördü. Özellikle Şâfiî fıkhında derin bilgi sahibi oldu.
Zühd ve Tasavvufa Yönelişi:
Daha sonra zühd ve ibadete yöneldi. Mekke, Basra, Şam gibi önemli şehirleri dolaştı ve bu yolculuklar sırasında çileli bir hayat yaşadı. Zühd ve tasavvufa yönelmesinin sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte, Hâtim el-Esam gibi ünlü sûfîlerle sohbet ettiği ve Bâyezîd-i Bistâmî ile görüştüğü rivayet edilir.
Etkisi ve Çevresi:
Ebû Türâb, dönemin önemli sûfîlerinden biri olarak kabul edilir. İbnü’l-Cellâ, 600’den fazla zâhid ve sûfî ile tanıştığını ve Ebû Türâb gibisini görmediğini söylemiştir. Çevresinde seçkin zâhidler ve âbidler toplanmıştır. Hamdûn el-Kassâr ve Ahmed b. Hadraveyh gibi tanınmış sûfîler onun sohbetinde bulunmuş ve kendisinden faydalanmışlardır.
Fikirleri ve Görüşleri:
Ebû Türâb, yamalı hırka giyip tekkede oturmayı ve halkın dinlemesi için yüksek sesle Kur’an okumayı bir çeşit dilencilik saymıştır. Fütüvvetle ilgili bazı menkıbeleri de nakledilmektedir. Tevekkül ve kaderi tasavvufun temeli saymıştır. Ona göre sûfîyi hiçbir şey bulandırmaz, aksine her şey onunla duru hale gelir.
Vefatı:
Ebû Türâb, 859 yılında bir yolculuk sırasında çölde vefat etmiştir. Vücudunun yırtıcı hayvanlar tarafından parçalanmış olması rivayet edilir. Fakat klasik kaynaklarda cesedinin uzun süre hiç bozulmadan kaldığına dair menkıbeler de anlatılır.
Kaynak:
- İslam Ansiklopedisi-Ebu Turab En Nahşebi
Bir yanıt yazın