Dumlupınar Denizaltısı ve Şehitlerimiz
4 Nisan 1953 gecesi Çanakkale Boğazı’nda Nara Burnu açıklarında Dumlupınar adlı denizaltımızın Naboland Şilebi ile çarpışması sonucu denizaltı batmış 5 denizcinin sağ kurtulduğu 59 denizcinin kaza anında 22 denizcinin oksijensizlikten 72 saat sonra VATAN SAĞOLSUN diyerek şehit olduğu Dumlupınar denizaltı faciasından kurtulan seyir astsubayı Hüseyin İnkaya Yıllar sonra ağlayarak anlatıyor.
“Denizaltı yan yatmış üst kapak denize sıfır hale gelmiş batmak üzereydi kapaktan sorumlu astsubay çavuşa 3 kere bağırdım “oğlum atla kendini kurtar” genç astsubay beni selamladı ve dalış anında yapması gereken görevi yerine getirerek kapağı kapattı arkadaşlarıyla şehadeti seçti.”
Kazadan geriye, denizcilerin yürekleri burkan konuşmaları kaldı. Kurtarma ekiplerinin denizcilerle yaptığı son konuşma kayıtlara şöyle geçti:
- Alo… Dumlu?
- Evet… Dumlu.
- Efendim hava biraz fenalaştı.
- Morallerinizi bozmayın. O hava size daha 2 gün yeter. Sen çocukları yatır. Sigara içmeyin.
- Yok efendim, hepsi yatıyor. Sigara da içmiyoruz. Işık da yok. Karanlıktayız.
- İhtiyaç lambalarını kullanmayın, ileride lazım olacak.
- Kullanmıyoruz zaten. Birinin ışığı çok zayıfladı.
Yarım saat sonra tekrar denizaltıyla bağlantı kurulmaya çalışıldı. Ancak cevap olarak sadece inilti, ilahi ve Allah sesleri geliyordu.
Faciadan sağ kurtulan beş kişiden şu an sadece emekli Seyir Kıdemli Başçavuş Hüseyin Akış hayatta. 96 yaşında olmasına rağmen faciayı dün gibi hatırlıyor:
“Birden kaportadan su girmeye başladı. Su, iki askeri alıp denize götürdü. Sol elimle çıkış merdiveninin demirini tuttum. Kolum kopacak gibiydi, bu sefer iki elimle tuttum. Ne zaman ki geminin içerisi tamamen su doldu, bana sanki birisi ‘hadi yürü git’ dedi. Su tamamen içeriye dolmuştu. Suyun içinden çıkmak için uğraşıyordum. Yine ‘haydi yürü’ der gibi dışarıya çıkma hissi geldi. Bir ara kafamı geminin kaportasına vurdum. Gemiden çıktıktan sonra 90 santime kadar deniz dalgası vardı.”
Allah rahmet eylesin. Ruhları şad olsun.
Kaynak:
- Trthaber
Bir yanıt yazın