Lemurya’nın hikâyesi, tüm kayıp kıta efsaneleri arasında en ilginç ve spekülatif olanlardan biridir. 19. yüzyıl doğa bilimcilerinin ve filozoflarının ortaya attığı bu kuram, özellikle lemur adlı bir primat türünün Madagaskar ve Hindistan gibi birbirinden uzak bölgelerde bulunmasıyla ilgilidir. Bilim insanları, bu hayvanların coğrafi olarak bu kadar dağılmış olmasının açıklamasını o dönem için güç buluyorlardı. Küçük bir hayvanın geniş okyanusları aşması ihtimal dışı olduğundan, bu türlerin yaşadığı bölgelerin bir zamanlar aynı kara parçası üzerinde yer aldığı düşüncesi ortaya atıldı. İşte bu geniş kara parçası, “Lemurya” adını alarak popüler bir kayıp kıta teorisine dönüştü.
19. Yüzyıl Bilim Dünyasında Lemurya’nın Doğuşu
Lemurya fikri, doğa bilimcisi Ernst Heinrich Haeckel tarafından ileri sürülen bir teoriydi. Charles Darwin’in “Türlerin Kökeni” adlı eseri 1859’da yayımlandığında, evrim kuramı birçok bilim insanı tarafından destek görürken, bir yandan da dine dayalı yaratılış inançlarıyla çatışıyordu. Lemurların dağılımı gibi ilginç bulgular, evrim tartışmalarında yeni bir boyut açtı. Haeckel, lemurların yaşadığı bölgelerin bir zamanlar bir kara parçasıyla birleşmiş olduğunu öne sürerek, bu kayıp kıtaya “Lemurya” adını verdi. Ona göre, bu kıta bir zamanlar uygarlığın beşiği olarak insanoğlunun kökenini barındırmıştı.
Teozofi Cemiyeti ve Lemurya Efsanesinin Yayılması
Lemurya fikri bilim çevrelerinde popülaritesini yitirirken, mistik ve ezoterik çevrelerde ilgi görmeye başladı. Bu dönemde, Teozofi Cemiyeti’nin kurucusu Helena Petrovna Blavatsky, “Gizli Doktrin” adlı kitabında Lemurya’dan bahsederek kıtanın hikâyesini mistik bir boyuta taşıdı. Blavatsky, Lemurya’da yaşayan varlıkların telepati yoluyla anlaştıklarını, dördüncü kök ırkın burada yaşadığını ve “üçüncü göz” gibi doğaüstü özelliklere sahip olduklarını öne sürdü. Blavatsky’nin iddiaları ve Dyzan Kitabı gibi ezoterik kaynaklar, Lemurya’nın tarihini fantastik ve gizemli bir yapıyla zenginleştirerek efsaneyi daha da ilgi çekici hale getirdi.
Blavatsky’nin ardından öğrencilerinden Annie Besant ve W. Scott-Elliot gibi isimler de bu hikâyeyi sürdürdüler. Scott-Elliot, teozofi geleneğinde “doğaüstü güçlerle elde edilen” bazı haritaları kullanarak Lemurya ve diğer kayıp kıtaların yerlerini gösterdiğini iddia etti. Scott-Elliot’un, “Atlantis ve Kayıp Kıta Mu” adlı kitabında Lemurya hakkında ayrıntılara yer verdiği biliniyor.
Rudolf Steiner ve Antropozofi Çevrelerinde Lemurya Anlatısı
20. yüzyılda, Antropozofi Cemiyeti’nin kurucusu Rudolf Steiner de Lemurya’ya dair teorilere ilgi gösterdi. Steiner, Lemuryalıları iradeleri güçlü ama entelektüel açıdan gelişmemiş varlıklar olarak tanımladı. Kendi anlatısında, Lemuryalıların üremek için yumurta bıraktıklarını, telepati yoluyla iletişim kurduklarını ve fiziksel özelliklerinin insanlar gibi olmadığını belirtti.
Shasta Dağı ve Lemurya’nın İzleri
Lemurya efsanesi, Amerika Birleşik Devletleri’nde de yankı buldu. 1930’lu yıllarda Kaliforniya’daki Shasta Dağı’nda Lemurya’nın torunlarının yaşadığına dair söylentiler yayılmaya başladı. Los Angeles Times’ın bir haberine göre, Shasta Dağı’nda geceleri görülen gizemli ışıkların Lemuryalıların varlığına işaret ettiği iddia ediliyordu. Bu anlatılarda, Lemuryalıların hâlâ bu dağda yaşadıkları ve bazı gizemli törenler düzenledikleri öne sürülüyordu.
Günümüzde Lemurya Teorisi
Lemurya teorisi günümüzde bilimsel bir destek bulmasa da, ezoterik ve mistik topluluklarda hâlâ popüler bir konu olmaya devam etmektedir. Lemurya ve Atlantis gibi kayıp kıta efsaneleri, insanların kökeni ve eski medeniyetlere dair bilinemeyenleri anlamlandırma çabalarını yansıtan kültürel miraslardır. Bilim dünyasında lemurların dağılımı ile ilgili hipotezler ise kara köprüleri ve diğer coğrafi oluşumlarla açıklanmaktadır.
KerimYarınıneli/KerimUsta.com
Kaynaklar:
- Haeckel, E. (1868). The History of Creation: Or the Development of the Earth and Its Inhabitants by the Action of Natural Causes. Appleton.
- Blavatsky, H. P. (1888). The Secret Doctrine. Theosophical Publishing Company.
- Scott-Elliot, W. (1896). The Story of Atlantis and the Lost Lemuria. Theosophical Publishing Society.
- Los Angeles Times, “Lemurian Legends of Mount Shasta,” May 22, 1932.
Bir yanıt yazın