Hepimiz Çinlileri çekik gözlü biliriz. Hatta gözlerimizi kenarlarında çekerek tarif ederiz onları küçüklüğümüzden beri. Çinliler de dahil olmak üzere Uzak Doğu ve bazı ırkların gözlerinin çekik gibi görünmesi aslında gözlerinin gerçekten çekik oluşundan değil. Onların gözlerini farklı kılan şey aslında göz kapaklarıdır. Çekik gözlü olarak anılan bu ırklarda uzmanların görüşüne göre gözün üzerindeki göz kapağının ikinci kıvrımı, gözün üstüne doğru daha fazla inmiştir ve bu durum gözün sanki daha darmış gibi görünmesine sebep olur.
Bir teoriye göre göz kapağının üzerinde katlı olarak duran bu ikinci kıvrımı, bu insanların gözlerini yoğun olan kar tabakasının, göz kamaştıran ışığından korumak için, bir nevi kar gözlüğü gibi gelişmiştir.
Bu bölgelerde şu anda çokta fazla kar yağmadığını düşünebilirsiniz benim gibi siz de. Bilim insanları bugün çekik gözlü diye nitelendirdiğimiz insanların atalarının son buzul çağında Sibirya’dan, yani Asya’nın kar ve buzla kaplı en soğuk bölgesinden güneye, bugün yaşadıkları yerlere göç ettiklerine inanıyorlar.
Bu kadar soğuk iklimde yaşayan bu toplumun vücutlarının, iklime uyum sağlamaktan başka da çareleri yoktu.
Sadece gözler değil, burun da rüzgara en az maruz kalacak şekilde küçülmüş, burun delikleri, solunan hava ciğerlere gidene kadar ısınsın diye daralmıştır. Ciltleri de bu nedenle yağlıdır.
Göz kapakları da daha yağlı olduğundan, daha sarkık durur ve bu oluşum gözü ve iç tabakalarını kara ve buza karşı korur.
Dolayısıyla bu halk göz kapaklarının sarkık ve dar kıvrımlı olması sebebiyle çekik gözlüymüş gibi görünür.
Kaynak:
Bilim ve Teknik dergisi Mart 2013 -“Çekik Gözlerin Sırrı”- Dr. Ayşe Özdemir
Bir yanıt yazın