Anadolu parsı, Orta Doğu ve Batı Asya’da yaygın olan İran parsının (Panthera pardus saxicolor) Anadolu’da yaşayan bir ırkıdır. Uzun süre ayrı bir pars alt türü olarak kabul edilmiş ve Panthera pardus tulliana adı verilmiş, ancak modern genetik araştırmaların bu türün diğer batı ve orta Asya pars türlerinden genetik olarak çok az farklılık gösterdiğini kanıtlaması üzerine İran parsı alt türlerine eklenmesi görüşü hakim olmuştur.
Anadolu parsı Anadolu’da hâlâ yaşamaktadır. 2013 Kasım ayından önce en son bireyinin 1974’de ANKARA Beypazarı’nda vurulduğu kabul edilmekteydi. Boyu 200–250 cm, ağırlığı dişilerde 35–50 kg, erkeklerde 45–70 kg civarındadır. Yaklaşık ömrü 20 yıldır. Çok çevik olan Anadolu parsı, etoburdu ve geyik, yaban keçisi, yaban domuzu, küçük memeliler ve kuşlar gibi hayvanlar av yelpazesini oluştururdu. Anadolu parsı, Doğu Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde, daha çok ormanlık ve dağlık alanlarda yaşamıştır. Doğal yaşam alanları ve av kaynaklarının azalması parsları insanların yaşadığı yerlere yönlendirmiş ve bu da genellikle vurularak ya da zehirlenerek öldürülmelerine yol açmaktadır.
Anadolu’da varlığı hakkında tartışma.
1942 yılında Urla/İzmir’de bir çoban tarafından yakalanan bir pars yavrusu önce İzmir’li bir avcı tarafından satın alınarak 9 ay boyunca bakılmış, ardından da İzmir Hayvanat Bahçesi’ne hediye edilmiştir.
Anadolu parsı varlığı ile ilgili son resmî kayıt 17 Ocak 1974 tarihinde Beypazarı ilçesinin 5 km batısında bulunan Bağözü köyünden bir kadına saldırması sonrasında vurularak öldürülmesiyle gerçekleşti. 2001 yılında Doğu Akdeniz bölgesi Dandi mevkiinde ve Doğu Karadeniz bölgesi Müsikli Deresi’nde, 2004 yılında da Doğu Karadeniz bölgesi Pokut Yaylası’nda görüldüğü iddia edilmiştir. Ancak bu alt türün doğal yaşam alanları bilindiğinden, özellikle bu son kayıtların bilimsel değeri yoktur ve muhtemelen vaşak ile ilgili olan bu gözlemleri, Anadolu parsı olarak lanse etmek muhtemelen sadece “iyi niyetli” bir spekülasyondan ibarettir.
Ayrıca 2006 yılında Mersin’deki Kayacı Vadisi ormanlık alanında kameralar tarafından bir Anadolu parsı tespit edildiği iddia edilmiş, ancak bu görüntüler de kamuoyu ile paylaşılmamıştır. Tüm bu iddiaların, doğa koruma örgütlerince, bu türe yönelik kamuoyu ilgisini maddî desteğe tahvil etmek için kurgulandığı iddiası da, farklı çevrelerce dile getirilmektedir.
20. yüzyılın sonlarını görebilmiş son birkaç bireyin, soylarını devam ettirebilecek gen havuzuna sahip olmadıkları ve 21. yüzyıla ulaşamadıkları kesinleşmiş gibidir. Doğu Toroslar’da kalmış olabileceği varsayılan son 10-11 bireyle ilgili herhangi bir iz bulunamamıştır.
Anadolu parsının varlığını kanıtlamak için doğa gönüllülerinin çabaları aralıksız sürmektedir. Resmi olmayan kayıtlara göre Mersin çevresi en son görüldüğü yerlerdir. Ayrıca Dilek Yarımadası Millî Parkı Anadolu parsını milli park içinde korunan hayvanlar arasında göstermektedir. Bazı bilim adamları Anadolu parsının hala varlığını sürdürdüğünü ama gelecek için yeterli popülasyonunun olmadığını iddia etmektedirler.
Türün, büyük olasılıkla aşırı avlanma sonucu yok olduğu tahmin edilmektedir. Mantolu Hasan adındaki yerel avcının tek başına en az 15 tane Anadolu parsı vurduğu bilinmektedir.Ayrıca 2009 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü tarafından Toros Dağları’nda yaşadığı iddia edilen Anadolu parsını görüntüleyebilmek için 50 adet fotokapan yerleştirilmiştir. Gözlemler Türkiye’nin önemli noktalarında devam etmektedir.
26 Mayıs 2015 tarihinde Çevre ve Orman Bakanlığı ile Merkez Av Komisyonu tarafından çıkarılan yasaya göre, Anadolu parsının Türkiye sınırları içerisinde herhangi bir biçimde avlanması, 50.000 TL para cezasından başlayan yaptırımların yolunu açmaktadır.
Siirt’te bir parsın vurulması.
2010 yılında Siirt’te, Gabar Dağı yakınlarında bir pars vurulmuş ve postu sergilenmiştir. Ayrıca parsın cesedinin fotoğrafla belgelenmesi Türkiye’de hala popülasyonunun devam ettiği yönündeki iddiaları yeniden canlandırmıştır. Öte yandan bazı çevreler ise bu türün Asya kıtasındaki en önemli yaşam alanının İran’ın stepleri olduğunu, parsın Türkiye-İran sınırındaki denetimsizlik sayesinde kışı geçirmek için Türkiye topraklarına girmiş olabileceğini düşünmektedirler.
Diyarbakır’da öldürülen leopar.
2013 yılının Kasım ayında Diyarbakır’ın Çınar İlçesi’ne bağlı Solmaz köyünde çoban Kasım Kaplan’a saldırdığı iddia edilen parsı kuzeni Mahmut Kaplan tüfekle vurarak öldürmüştür. Öldürülen hayvan araştırılmak üzere Dicle Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’ne götürülmüştür. Daha sonra yapılan DNA incelemesinde hayvanın İran Parsı olduğu bulunmuştur.
2013 ve 2015 yılındaki gelişmeler.
Haziran 2013’te Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Yaban Hayatı ve Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şağdan Başkaya yaptığı açıklamada, gizemli bir hayvan türü olan Anadolu parsının Türkiye’de birçok yerde yaşamını sürdürdüğüne ilişkin ellerindeki bulguları çok yakında kamuoyu ile paylaşmayı planladıklarını söyledi. Bugüne kadar Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Batı Karadeniz’de toplam sekiz ilde varlığını tespit ettikleri Anadolu parsının, Türkiye’nin bu üç bölgesinde en az 20 ilde kuvvetli bir ihtimalle yaşadığını tahmin ettiklerini, türün bu üç bölge dışında da yaşayabilme potansiyeli dikkate alındığında, ülkede en az 30 ilde yaşama ihtimali bulunduğunu belirtti.[7]
Aralık 2013’te dönemin Siirt Valisi Ahmet Aydın, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın desteğiyle bölgede yürütülen “Güneydoğu Anadolu Leopar Projesi” kapsamında valilikçe avcılar ve muhtarlara yönelik düzenlenen bilgilendirme toplantısında, leoparı canlı yakalayıp uzmanlara teslim edecek kişiye sıfır km otomobil vaadinde bulundu.[8]
Nisan 2015’te Güneydoğu Anadolu Leopar Projesi koordinatörü Batur Avgan, proje kapsamında yapılan çalışmalarda bölgede üreyen bir leopar popülasyonunun varlığına yönelik somut verilere ulaşılamasa da, bölgenin büyük olasılıkla Kuzey Irak’tan gelen leopar bireyleri tarafından kullandığına dair bir kanıya ulaştıklarını belirtti. Batur Avgan leoparların hem Irak’ta, hem de bu bölgede sürekli öldürüldüğünü, bu nedenle de bundan sonraki çalışmaların bu ölümleri durdurmaya yönelik yapılması gerektiğini, bu mesajı yaymak için de sivil toplum kuruluşlarına görev düşeceğini aktardı.[9]
Tunceli’de bulunan yavru Anadolu parsı.
18 Temmuz 2015 tarihinde Tunceli’nin Pülümür ilçesine bağlı Boğalı köyü Karagöz Deresi’nde, uzun süre su içerisinde kalmış ölü bir hayvan olduğu ihbarı üzerine Doğa Koruma ve Milli Parklar ekiplerine haber verildi. Olay yerinde yetkililerce yapılan ilk incelemede, baş, tırnak, kuyruk yapısı ve vücut yapısı ile birlikte değerlendirildiğinde söz konusu hayvanın kedigiller familyasından olduğu belirtildi. Civar köylüleri, Anadolu parsının bölgede var olduğunu büyüklerinden duyduklarını dile getirirken, Anadolu parsı olma ihtimali yüksek olan leş, Doğa Koruma ve Milli Parklar Tunceli Şubesi ekipleri tarafından incelenmek üzere bulunduğu alandan alındı.
Hayvanın uzun süre su içerisinde kalması dolayısıyla yeterince tanınmaması nedeniyle gerekli tespitlerin yapılması için doku örnekleri alındığını, gen tespiti ve DNA analizleri için TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’ne gönderilmesinin ardından yapılan açıklamada yavru hayvanın Anadolu parsı olduğu ispatlandı.
Daha sonraları yapılan sınıflandırmada, parsın 27 adet alt türünden birisi olduğu kabul edilmiş ve adı Panthera pardus tulliana olarak değiştirilmiştir. Ancak 1996 yılında Steve O’Brien’ın kurduğu bir tim tarafından yapılan genetik araştırmalar sonucu parsın 27 değil sadece 8 alt türü var olduğu ve Anadolu parsının da İran parsı ile arasında hiçbir genetik farkı olmadığı tespit edilmiştir. Böylece Anadolu parsı, Orta Doğu’da yaşayan ve ayrı alt türlere mensup oldukları sanılan parslar ile birlikte İran parsı alt türüne eklenmiştir. Bundan dolayı Anadolu parsı artık İran parsının bir ırkı olarak görülür.
Anadolu Parsı 2013 yılında Türkiye’de iki kere görülmüştür. İlkinde Kaçkar Dağları’nda fotokapanlara yakalanan görüntüsüdür. İkincisi ise Diyarbakır’ın Çınarlı ilçesine bağlı Solmaz köyünde öldürüldü. Ancak, Diyarbakır’da görülen hayvanın İran parsı (Panthera pardus saxicolor) olduğu anlaşılmıştır.
Bunu Paylaş:
- Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- X'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
Bir yanıt yazın