Ağlama ile İlgili Atasözleri:
- Açılan solar, ağlayan güler. (Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz, zamanla değişir.)
- Ağlama ölü için ağla diri için. (Ölüp giden aslında dünyanın bütün dert ve sıkıntılarından kurtulmuştur onun adına üzülmek yersizdir, esas dünyada kalan ve onun sıkıntısını beklemek için üzülmek gerekir.)
- Ağlamak para etmez. (üzülmenin yararı olmaz.)
- Ağlamakla yâr ele girmez. (Kişi çok sevdiği şeye yalnızca özlemini çekmekle kavuşamaz, onu elde etmenin yollarını bulmalıdır.)
- Ağlamakla yâr ele girmez. (Kişi çok sevdiği şeye yalnızca özlemini çekmekle kavuşamaz, onu elde etmenin yollarını bulmalıdır.)
- Ağlamayan çocuğa meme vermezler. (hakkını aramasını bilmeyen kimsenin işi görülmez.)
- Ağlar gözden, sahte sözden kendini sakın.(Kendini acındıranlardan kork.)
- Ağlarsa anam ağlar, başkası (kalanı) yalan ağla. (İnsanın sıkıntısını yürekten paylaşan yalnızca annesidir, diğerlerinin üzülmesi yüzeyseldir.)
- Ağlatan gülmez. (Başkalarına zulmeden kimsenin kötülüğü yerde kalmaz, kendisine döner, o da ağlar.)
- Ağlayanın malı gülene hayretmez. (Birinden haksız olarak alınan mal, alana yarar sağlamaz.
- Ağlayıp da gözden mi olayım? (Meseleyi büyütüp sıkıntıya girmek gereksiz.)
- Aşk ağlatır, dert söyletir. (Aşığın yüreği yaralıdır ve daima ağlar, bir derdi olan da herkese derdini anlatır.)
- Bağı ağlayanın yüzü güler. (Bir işe gereken özen gösterildiğinde olumlu sonuçlar alınır.)
- Beyler buyruğu yoksula kan ağlatır. (Yöneticiler, uygulanması güç buyruklar vererek halkı sıkıntıya sokarlar.)
- Bir göz ağlarken öbür göz gülmez. (Keder veya sıkıntı varken dostlar, akrabalar eğlenmemelidir.)
- Dert ağlatır, aşk söyletir. (Derdi olan acı çeker, ağlar; âşık olan kimse de içindeki duyguları dışa vurup ferahlamak için durmadan söylenir.)
- El için ağlayan gözden olur. (Başkası için yapılacak fedakârlığın bir sınırı vardır.)
- Herkes kendi ölüsü için ağlar. (Hiç kimse başkasının acısını içinde duymaz, onun yüreğini sızlatan ancak kendi acısıdır.)
- Kaçanın anası ağlamamış. (Tehlikeden kaçan kazançlı çıkmış.)
- Kendi düşen ağlamaz. (Kendi zararına kendisi neden olanın yakınmaya hakkı olmaz.)
- Ölmüş de ağlayanı yok. (Çok kötülüğe uğramış, desteği ve yardım edeni bulunmayan kişi için söylenen bir söz.)
- Ölü evinde ağlamasını, düğün evinde gülmesini bilmeli. (İnsan içinde bulunduğu çevrenin durum ve koşullarına uygun biçimde davranmasını bilmelidir.)
Ağlama ile İlgili Deyimler:
- (birinin) Anası ağlamak. (Çok sıkıntı çekmek, eziyet çekmek, bitkin duruma gelmek.)
- (birinin) Anasını ağlatmak. (Kaba bir kimseye çok eziyet etmek, çok sıkıntı çektirmek)
- Katıla katıla ağlamak. (Aşırı derecede ağlamak)
- Ağlama duvarına dönmek. (Herkesin şikâyetini, derdini dinler duruma gelmek.)
- Dost ağlatır, düşman güldürür. (Dost olan kimsenin söylediği söz, acı da olsa insanın iyiliği içindir.)
- Güler misin, ağlar mısın!. (Hem gülünecek hem üzülecek nitelikteki şaşırtıcı olaylar karşısında söylenen bir söz.)
- İçi kan ağlamak. (Çok üzüntü duymak)
- İki gözü iki çeşme ağlamak. (Sürekli veya çok ağlamak)
- Kan ağlamak. (Büyük bir üzüntü içinde bulunmak.)
- Katıla katıla ağlamak. (Aşırı derecede ağlamak)
- Siyem siyem ağlamak. (İplik iplik gözyaşı dökmek.)
- Yüreği kan ağlamak. (Derinden acı duymak, çok üzülmek)
Kaynak:
- Türk Dil Kurumu
- Resim: Kerim Yarınıneli tarafından hazırlanmıştır.
Bir yanıt yazın