Abdülkadir Geylani’nin Öğretileri ve Sözleri

Kategori: Özlü ve Güzel Sözler | 0

Abdülkadir Geylani’nin Öğretileri ve Sözleri

Abdülkadir Geylani, İslam dünyasının önde gelen âlim ve mutasavvıflarından biridir. 12. yüzyılda İran’ın Geylan bölgesinde doğmuş ve buradan aldığı lakapla tanınmıştır. Hz. Ali’nin soyundan geldiği rivayet edilir. Bağdat’ta bir tekke kurarak çok sayıda öğrenci yetiştirmiş ve birçok kitap kaleme almıştır.

En ünlü eseri, “Fütuhu’l-Gayb” (Gaybın Açılımları) isimli tasavvufi bir risaledir. Bu eserde, Allah’a ulaşmanın yolları, kalbin gizemleri, nefsin eğitimi, sabır, şükür, tevekkül, zühd, takva gibi konuları işlemiştir. Abdülkadir Geylani’nin sözleri, öğütleri ve nasihatleri, yüzyıllardır İslam dünyasında okunmakta, dinlenmekte ve paylaşılmaktadır

Onun sözlerinden bazıları şunlardır:

  • Kalp sırra, sır da Hakk’a itimat ederek sükûn bulur
  • Gece odun toplayan eline geçeceğini bilemez, seni de ona benzetiyorum. Ayık ol, sonra felaket büyük olur.
  • Zâhir ilimleri görünen kısmın ışığıdır. Bâtın ilimleri ise görünmeyen kısmın Bâtın bilgisi, seninle Rabbin arasındaki ışıktır
  • Doğruluk olmadan bilginin sana ne yararı dokunur? Doğruluğun olmadığı için bilgi sana bela olur. Öğrendin, namaz kıldın, oruç tuttun sebebi sana mal versinler, iyiliğini görsünler, seni öğsünler oldu. Sana yakışır mı bu düşünceler?
  • Tasavvuf yolu sâlihleri görüp onların sohbetlerini ezberlemekle katedilmez
  • Müminin adeti önce düşünüp sonra konuşmaktır. Münafık ise önce konuşur, sonra düşünür.
  • Allah’tan başka veren ve üstün kılan görmez
  • Allah’tan başka herşey puttur
  • Her çeşit hayır Allah katında, her çeşit şer de başkalarının yanındadır
  • İnsanlar arasında zenginle fakir ayırımı yapan kurtuluşa eremez
  • Yerini bilmeyene kader yerini öğretir
  • Hak’tan korkanın korkusu arttıkça kalbi ona korkuyu unutmayı öğretir. Onu Hakk’a yakınlaştırır. Ona müjdeler verir
  • Hayânın hakikati, yalnızlıkta ve toplulukta Rab’dan utanmaktır
  • Resulullah hariç her mahluk perdedir; Resulullah ise kapıdır
  • HAK’la çekişme, nefsin için O’nu kötüleme, malın azaldı diye O’nu itham etme, insanlar sana yüz vermiyor diye O’nu suçlama. Suçu kendinde ara. Her işin kendi keyfine uygun olmasını istiyorsun, en büyük hüküm senin mi yoksa O’nun mu? Sen mi fazla biliyorsun yoksa O’ mu? Merhametin O’nunkinden fazla mı?
  • Dünya bir topluluğa, ahiret bir topluluğa, Hak (cc) da bir topluluğa aittir
  • Bütün insanlar seni kendi menfaati için ister, Allah ise seni senin menfaatin için ister
  • Sabır, hayrın temelidir
  • Sen ve bütün yaratıklar O’nun kuludur. Her şeyde yalnız O’nun hükmü geçer bunu sakın unutma.
  • Kalp sâlih olunca dâimî zikir elde edilir ve kalbin her tarafına Hakk’ın zikri yazılır. Böyle bir kalbin sahibinin gözleri uyuyabilir ama kalbi Rabbini zikreder
  • Allah’ı bilen kimsenin O’na karşı iradesi kalmaz
  • YARATAN’ın rızasına erme yolunda yapmacık hareketler fayda getirmez, bu yolda yersiz arzu ve boş temenni ile yürünmez. Hele içi başka dışı başka birinin eline hiçbir şey geçmez. Bir de yalancılık ortaya çıkarsa felaket o zaman başlar. Eğer bu hallerin azı sende varsa hemen tevbe et ve tevbeni bozma. Tevbe etmekten ziyade, tevbeyi bozmamak esas hünerdir.
  • Sonrası ne olacak malum…Bir hendeğe yuvarlanacak bir ağırlık. Hali böyle olana büyüklük taslamak yaraşır mı?
  • Mürid tövbesinin gölgesinde, murâd ise Rabbinin inayetinin gölgesinde kâimdir
  • Hırsa kapılmayın, kötü arzular sizi esir etmesin. Dünyalık adamların kapısını aşındırmayın. Ezilip büzülerek onlardan dünyalık dilenmek size yakışmaz, sabırla doğru yoldan nasibini arasan daha iyi olmaz mı? Ya bir de yaptığın dilenciliğin sonu boşa çıkarsa… Sevgili Peygamberimizin (S.A.V) “En büyük belâ, nasibte olmayanı aramaktır,” buyruğunu hiç duymadın mı? Nasibte olmayanı kullar hiçbir zaman veremez. Dünya oğullarının buna hiçbir zaman gücü yetmez.
  • Böbürlenmeyi bırakın, Yüce ALLAH’a (C.C) karşı büyüklük taslamakta neymiş? Kullara da kibirli davranmayın, haddinizi bilin. Varlığınıza tevazuyu yerleştirin. Önceden ne olduğunuzu düşünün; bir damla su.
  • Sûfîlerin geceleri gece, gündüzleri de gündüz değildir
  • Allah’ın muhabbetinde samimi olan, ne ayıp işitir, ne de kulağına ayıp gider
  • Bidâyetin zorluklarına sabrederseniz nihayetin rahatı size ulaşır
  • Kur’an’dan, hakkında tartışarak değil, içindekilerle amel ederek faydalanın
  • Farzet ki halkın sana ilgisi arttı, bunun ölüm anındaki sıkıntıya faydası olur mu acaba? Seni sevenlerle aranda uçurumlar olacak o anda
  • Kalp Kitap ve Sünnete göre amel ederse kurbiyet (yakınlık) kazanır. Bunu kazanınca da neyin kendi lehine ve aleyhine, neyin Allah için veya başkası için, neyin de hak ve batıl olduğunu bilir ve görür
  • Sûfîlerden biri demiş ki: “Fâsığın yüzüne ancak ârif kullar güler
  • Kendine bir ağırlık veren kimsenin hiçbir ağırlığı yoktur
  • Bir şeyi hatırlamak Allah’ı unutturuyorsa, o şey o kişi için uğursuzdur
  • Sûfîler ‘niçin’i, ‘nasıl’ı, ‘yap’-‘yapma’yı unutarak, kendilerini Rablerinin önüne atmışlardır
  • Dünyalık toplarken dikkatli ol. Gece odun toplayan gibi olma. Elini uzattığında neyi alacağını önceden kestirmelisin.
  • Sahte rabler boyundan çıkarılıp atılmadıkça, sebeplerle ilişik kesilmedikçe, fayda ve zararı insanlardan bilmeyi terk etmedikçe kurtuluş mümkün değildir
  • Sıddîk gözünün, güneş ve ayın değil, Allah’ın nuruyla bakar
  • Kaderin gelmesinden rahatsız olma, onu kimse döndüremez ve kimse engel olamaz.Takdir olunan şey mutlaka gerçekleşir.
  • Sağlam bir kalp tevhid, tevekkül, yakîn, tevfik, ilim, iman ve kurbiyet ile dolar
  • Eğer O’nu bilseydiniz başkasını inkar eder, sonra da O’nun gayrısını O’nun vasıtasıyla bilirdiniz
  • Allah’ı arayan O’nu bulur
  • Bunların hiçbiri sende yok. Bütün derdin kasa, masa, yemek ve eğlenmek. Aklını başına al. Dünyadaki nimetlerden sana gelecek bir kısmetin varsa gelir, üzülme içini ferah tut. Bekleme yükünden kurtulursun, hırsın ağırlığı seni yormaz. Eğer bu şekilde davranmazsan, bütün bu uğraşmalarından sana ne kalacak dersin? Sadece bir yorgunluk ve ağır bir hesap…
  • Sakın yaptığın işlerde ve bulduğun manevi halde kendi gücünü görmeyesin. Bu hal kişiyi azdırır ve YARATAN’ın rahmet nazarından uzak kılar. Sakın sözünü dinletme ve kabul ettirme hevesine de kapılmayasın. Önce temeli at sonra üzerine binayı çık. Kalbini derin kaz ki oradan hikmet pınarları fışkırsın, sonra ihlas ve iyi işlerle o binayı yükselt. Bu işlerden sonra halkı o köşke davet et.
  • Tövbe, yönetim değişikliğidir
  • Zâhir fıkhını öğren, sonra bâtın fıkhına yönel
  • Bidâyet sıkıntıdır, nihâyet ise sükûn
  • Tasavvuf yolu zâhirî ve bâtınî hükümlere riayet etmeyi ve her şeyden fânî olmayı gerektirir
  • Faydayı ve zararı Allah’ın dışındakilerden bilenler Allah’ın kulu değildir
  • Allah’ı tanıyan o’nu sever. O’nu seven o’na uyar. O’na uyan o’nu bulur. O’nu bulan o’ndan başkasını görmez.
  • Hüzünsüz bir neşe ve darlıksız bir bolluk olmaz
  • İnsan Allah’a kalıbıyla değil, kalbiyle ibadet eder
  • Sâlihlerin kalpleri faydayı da zararı da Rablerinden bilir
  • İnanan kimse Allah’tan başka kimseden korkmaz ve başkasından hiçbir şey beklemez
  • Sûfîler ahirete göre akıllı, dünyaya göre delidirler
  • Ey ilim iddiasında bulunan, hani ağlaman? Yüce ALLAH’ın (C.C) korkusundan gözlerin yaşarıyor mu? O’ndan korkman ve günahları itirafın nerede? Nefsinle cenk etmek ve onu terbiye etmek yok mu? O’nu HAK tarafına çağırman nerede?
  • Sûfî bâtınını ve zâhirini Allah’ın Kitabına ve Resulünün sünnetine uyarak arıtandır.O, sâfiyeti arttıkça vücud denizinden çıkar; iradesini, dilek ve ihtiyarını terkeder.
  • Kulun kalbi Rabbine erince Rabbi onu kimseye muhtaç etmez
  • Teslim ol, rahat bul
  • Allah’a ancak, O’ndan başka herşeyi terkeden kimseler yaklaşabilir
  • Zühd ve tevhidi sağlam olan kişi, halkın elini ve varlığını görmez
  • Geçim yollarının yaratıcısını unutup geçim yollarına takılıp kalan, bakiyi unutup fani ile sevinen kimse ne kadar da cahildir!

Kerimusta.com/Kerim Yarınıneli

Takip Et Kerim Usta:

Herkesin bir yaşama nedeni var. Benimkiyse, bir "Sevda"...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir