Karapapak Terekeme Türkleri

Kategori: Tarihi Konular | 1

Karapapak Terekeme Türkleri

Karapapak Terekeme Türkleri

Atilla’nın ölümünden sonra (453) Bizans saldırıları sonucu Hunlar sahneden çekildi. Bu yıllarda kuzeyden Kafkasları aşarak Kür Irmağı boylarına Oğuz Türklerinden olan iki yeni boy geldi. “Borçalı”…ve “Kazaklı” olarak anılan bu boylar, bugün Terekeme olarak bilinen Türklerin atalarıdır. Terekeme terimi Arapça “Türkmen” kelimesinin çoğulu “Terakime” kelimesinden gelmektedir. At sürüleri (yılkı) ve koyun besiciliği yapan bu boylar siyah astragan kalpak giydiklerinden komşuları tarafından “Karapapaklar” diye anılırlardı. Astragan Buhara’da, aynı zamanda ülkemizde de yetiştirilen bir kuzu türü olan Karakul kuzusunun kıvırcık ve parlak postuna denir. Bu siyah astragan kalpaklı Karapapaklar, Kür boylarındaki egemenliklerini daha kalıcı kılmak amacıyla Tiflis, Nahcivan, Karabağ, Loru, Ahırkelek, Gence ve Şirvan dolaylarına yerleştiler. Kadını ve erkeğiyle iyi birer savaşçı olan Karapapaklar binlerce yıl aynı bölgeyi ellerinde tutmayı başardılar. Hunların doğu kanadının bekçileri olan Karapapaklar Kafkasların en eski kavimlerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Geniş bir coğrafyada yaşamaktadırlar

Karapapak Türkleri çoğunlukla Gürcistan Borçalı’da yaşamaktalar. Bununla birlikte Azerbaycan’ın Gence ve Gence’den sonraki tüm bölgeleri Karapapak’tır. Mesela Kazak, Tovuz, Gedebey Karapapak kültürünün hâkim olduğu en önemli yerlerdir. İran’da Sulduz bölgesinde çok sayıda Karapapak Türkü’nün olduğu bilinmektedir. Kazakistan ve Rusya’da da çok sayıda Karapapak Türkü yaşıyor. Bugün Azerbaycan ve İran’da yoğun olmak üzere Ermenistan, Özbekistan ve diğer Türk cumhuriyetleri ile Avrupa’nın çeşitli kentlerinde yaşamaya devam ediyorlar.

Karapapak Kimliklerine “Azeri” yazdırarak sürgünden kurtuldular

Kazakistan’daki Karapapakların çoğu Stalin dönemindeki sürgün hareketleri sonucu buraya yerleşenlerden. Gürcü asıllı olan Stalin, Kars’a yakın yerlerde yaşayan Karapapak Türklerini Orta Asya bozkırlarına sürgün etmiş, pek çoğu yollarda hayatını kaybetmiş. O dönemlerde nüfus kâğıdında “Türk” yazanlar çeşitli sorunlarla karşı karşıya gelmiş; o nedenle kimliklerine Azeri yazdırmak mecburiyetinde kalmışlar. Borçalı’daki Türklerin sürgün edilmeleri böyle önlenmiş. Rusya’daki Karapapaklar ise daha çok geçim sıkıntısını gidermek için oraya gidenlerden oluşuyor. Rusya’da bugün yüzbinlerce Karapapak Türkü zor şartlarda hayatlarını idame ettirmeye çalışmaktalar.

Anadolu’da Karapapaklar

Gürcistan ve Azerbaycan’ın yanı sıra Karapapakların en yoğun yaşadığı yer, başta Kars olmak üzere Türkiye’nin Doğu Anadolu bölgesidir. Kars, Iğdır ve Ardahan’da nüfusun çok önemli bir kısmı Karapapak’tır. Bu bölgelerde daha çok Terekeme adı kullanılır. Çıldır ilçesinin tamamı Terekeme’dir. Arpaçay, Susuz, Sarıkamış gibi ilçelerin de çoğu Terekeme’dir. Terekemeler Erzurum, Erzincan, Sivas, Amasya, Van, Ağrı gibi şehirlerimizde de oldukça fazladır. Sivas’ın Kangal ilçesinde yoğun bir Karapapak nüfusu vardır. Ayrıca buralardan İstanbul, Ankara, İzmir, Adapazarı, Bursa gibi şehirlere göç eden çok sayıda Karapapak Türkü vardır. Azeriler ve Terekemeler dil, lehçe, mutfak ve müzik kültürü gibi konularda birbirine çok yakındır. Sadece ağız farklılığı nedeniyle olacak ki Türkiye’deki her iki kesim de birbirlerini farklı nitelendirmektedir.

Demirkapı’nın güvenliği onlardan sorulurdu

Eski Türklerde aileler birleşerek urugları, uruglar boyları, boylar bodunları, bodunlar da elleri/illeri oluştururdu. Türk adının resmî devlet adı olarak kullanıldığı ilk devlet olması bakımından Türk kültür tarihinde önemli bir konuma sahip olan Göktürk eli, 552 yılında teşkilatlanarak Çin’den Kafkaslara kadar geniş bir alanda siyasal birliği yeniden sağlamıştı. Demirkapı (Derbent Geçidi), diğer bir adı ile Çor Kapısı’nın güvenliği Göktürk elinin batı uç akıncıları olarak Karapapaklardan sorulurdu.

Kaf Dağı’nın bekçileri oldular

Bir kavim yaşamına sığmayacak kadar uzun yıllar Kür boylarının toprakları ile bütünleşen Karapapaklar hakkında birtakım efsane ve mitler gelişmiştir. Bugün de Kafkas Karapapakları arasında yaygın olarak konuşulan bir efsane vardır: “Tanrı dünyayı dengede tutsun diye Kaf Dağı’nı yarattı. Daha sonra Karapapakları bu dağa bekçi kıldı.” Bu mitolojik yargı uzun bir geçmişin anılarını içerir.

Birçok akarsu, dağ ve ovaya adlarını verdiler

Bulundukları bölgede birçok akarsu, dağ ve ovaya kendi adlarını verdiler. Bugün Gümrü’nün kuzeydoğusundan çıkarak Kür’e karışan Borçalı Çayı ile Pembek Dağı’ndan çıkarak Aras’a karışan Kazak Çayı isimlerini Karapapaklardan almıştır.

Dede Korkut hikâyelerinde rastlanır

Karapapaklar komşuları Arşaklılarla dostça geçinemezlerdi. Bazen sınırı geçerek komşularına yağma akınları düzenlerlerdi. Dede Korkut hikâyelerinden bazıları konularını bu iki Türk toplumu arasındaki savaşlardan almıştır. Örneğin “Salur Kazan” hikâyesinin başkahramanı Ulaş oğlu Salur Kazan, Arşaklı hükümdar sülalesindendir. Salur Kazan’ın Karapapaklarla mücadelesi hikâyelerde işlenen temalardandır.

Giyim-kuşamda çerkes.çeçen ve abhazların izleri var

Karapapakların yurdu olan Kuzey Kafkasya’nın iklimi ve etnik yapısı, giyimkuşamı da etkilemiştir. Şu an yaşadıkları mevcut toplumsal yapı da giyim kuşamda etkili olmuştur. Örneğin Kars ilindeki askerî garnizon, yöre giysilerinde farklılıklar yaratmıştır. Yer yer değişen giysilerde genel olarak

karapapakların asıl anavatanı Dağıstan ve Gürcistanın Dağıstana yakın bölgelerindedir

TEREKEME

Keteyi kömbeyi sofraya dizer
Nimeti konağa pay terekeme
Kuzuda deriyi tulumluk yüzer
Demlemiş ocakta çay terekeme

Sediri otağı sohbet konağı
Motal da çeçili çinkoda yağı
Karpuzu çatlatır soğuk suları
Çobansız sürüyü say terekeme

Emim büvüm lelem atam gör meni
Zalim gurbet hasret saldı sor meni
Kadim dostlar bacı gardaş sil meni
İsmini dünyaya yay terekeme

Mahnısında kör oğluyu dinletir
Nağılında latif şahı anlatır
Davulunda şeyh şamili oynatır
Başına papağı koy terekeme

Kökeni oğuzlar soyundan gelir
Kafkaslar yurdudur boyundan gelir
Doksan üç harbinde kıyımdan gelir
Hardadır öz yurdun ay terekeme

Eğledi mesken karsın toprağı
Tecnisi mahlası okur divanı
Şair Hasan baba şenlik ozanı
Ağası mecliste bey terekeme

Hasan Demirci

Takip Et Ergunca:

Herkes Cennete Gitmek İster ama Hiç Ölmeden Cennete Gidilir mi?

Son yazıları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir