Antik Mısır’dan Anadolu’ya: Gizemli Sfenksler

Kategori: Bilgi Dağarcığı | 0

 Antik Mısır’dan Anadolu’ya: Gizemli Sfenksler

Antik Mısır’dan Anadolu’ya: Gizemli Sfenksler

Sfenks, kafası koç, kuş veya insan, gövdesi ise uzanan bir aslan biçimini alan efsanevi bir yaratıktır. İlk önce Antik Mısır ‘da rastlanan Sfenks, antik Yunan mitolojisinde büyük kültürel önem taşımıştır ve ismini buradan almıştır (Yunanca: Σφιγξ, Sphinks). Sfenksin en tanınmışı Büyük Gize Sfenksi ‘dir. Bu devasa heykelin yüzünün firavun Kefren ‘e ait olduğu, güneş tanrısı Ra ‘yı temsil ettiği ve piramitlerin koruyucusu olduğu düşünülmektedir. Ancak Sfenks’in yapılış tarihi, amacı ve anlamı hala tartışmalı konulardır. Bazı araştırmacılar Sfenks’in çok daha eski bir uygarlığa ait olduğunu, gizli odalar ve tüneller içerdiğini, hatta bir kehanet makinesi olduğunu iddia etmektedir. Sfenks’in sırlarını çözmek için birçok çalışma yapılmıştır, ancak henüz kesin bir sonuca ulaşılamamıştır.

Büyük Gize Sfenksi:

Mısır’ın Gize kentinde bulunan, dünyanın en büyük tek-taş heykelidir. Kafası firavun Kefren’e, gövdesi ise aslana benzeyen bu heykel, güneş tanrısı Ra ‘yı ve Gize Piramitleri ‘ni koruduğuna inanılırdı. Ancak Sfenks’in yapılış tarihi, amacı ve anlamı hala kesin olarak bilinmemektedir. Bazı araştırmacılar Sfenks’in çok daha eski bir uygarlığa ait olduğunu, gizli odalar ve tüneller içerdiğini, hatta bir kehanet makinesi olduğunu iddia etmektedir. Sfenks’in sırlarını çözmek için birçok çalışma yapılmıştır, ancak henüz kesin bir sonuca ulaşılamamıştır.

Yunan Sfenks:

Mısır sfenksinden farklı olarak, bir canavar olarak tasvir edilen, kadın yüzlü, aslan gövdeli ve kanatlı bir yaratıktır. Yunan mitolojisinde, Sfenks, tanrıça Hera tarafından Thebes kentine musallat edilmiştir. Sfenks, şehre girmek isteyenlere bir bilmece sorar ve doğru cevabı veremeyenleri boğarak öldürürdü. Bilmece şöyleydi: “Sabah dört, öğlen iki ve akşam üç ayaklı olan nedir?”

Sfenks’in bilmecesini çözen tek kişi Oedipus olmuştur. Oedipus, doğru cevabın insan olduğunu söylemiştir. Çünkü insan, bebekken emekleyerek dört ayak üzerinde, yetişkinken iki ayak üzerinde, yaşlıyken ise bastonla üç ayak üzerinde yürür. Sfenks, yenildiğini anlayınca kendini uçurumdan aşağı atarak intihar etmiştir.

Sfenks, Yunan mitolojisinde Oedipus’un trajik hikayesinin önemli bir parçasıdır. Sfenks’in bilmecesi, insanın akıl ve bilgelikle canavarları yenebileceğini, ancak kaderinden kaçamayacağını sembolize eder.

Anadolu’da Sfenks:

Anadolu’da sfenks, antik Mısır ve Yunan mitolojisinden farklı olarak, Selçuklu sanatında bir sembol olarak kullanılmıştır. Sfenks, gövdesi aslan, başı insan olan fantastik bir figürdür. Bu figürler daha çok hükümdarlığın, güneşin, edebi ışığın, ölüm sonrası hayatın, cennetin sembolü ve hayat ağacının koruyucusu olarak tasvir edilir. Anadolu Selçuklu sanatında sfenks figürüne ender olarak rastlanır. Mardin Müzesi’nde sergilenen kaleden gelme bir taş üzerinde rozet ve sfenks, Konya İnce Minerali Medrese Müzesi’nde bulunan mermer bir taş üzerinde rozet içinde iki geyik, iki sfenks ve arada kuş figürleri ve Türk İslam Eserleri Müzesi’nde bulunan bir heykelde sfenks, kuş ve geyik figürleri bu örneklerden bazılarıdır. Anadolu’daki insan başlı aslan sfenkslerine Hitit, Lidya ve Frigya uygarlıklarında daha çok heykel olarak rastlanır. Bunlardan en ünlüleri, Alacahöyük kent kapısının iki yanına dikilmiş sfenksler ve Zincirli’de keşfedilen Neo-Hitit sfenksleridir.

Sfenkslerde (Olduğuna İnanılan) Güçler:

Sfenkslerde ki güçler farklı kültürlerde farklı şekillerde anlatılmıştır. Genel olarak, sfenksler, bilgelik, koruma, yıkım ve kehanet gibi kavramlarla ilişkilendirilirler. Bazı kaynaklara göre, sfenksler, her yaratığın şekline girebilen hazine bekçileri olarak bilinirler.

Aslan vücutlu olarak resmedilirler, Aynı zamanda bir mısır burcudur. Mısır sfenksleri, güneş tanrısı Ra’nın gücünü ve firavunların yeniden dirilişini temsil ederler. Yunan sfenksleri ise, insanlara bilmeceler soran ve doğru cevabı veremeyenleri öldüren korkunç canavarlardır. Sfenkslerin bilmeceleri, insanın akıl ve bilgelikle canavarları yenebileceğini, ancak kaderinden kaçamayacağını sembolize eder.

Anadolu’da sfenksler, Selçuklu sanatında bir sembol olarak kullanılmıştır. Sfenksler, hükümdarlığın, güneşin, edebi ışığın, ölüm sonrası hayatın, cennetin sembolü ve hayat ağacının koruyucusu olarak tasvir edilir.

Kaynaklar:

Takip Et Kerim Usta:

Herkesin bir yaşama nedeni var. Benimkiyse, bir "Sevda"...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir