Şitaiye Arapça kökenli olup şitāʾiyye kelimesinden dilimize girmiştir. Divan edebiyatında kış mevsimini anlatan şiir veya kasidenin giriş bölümüne “Şitaiye” denir.
Kıştan ve kış soğuğunun sosyal yaşantıyı etkilemesi şitaiye kaside ve şiirlerde anlatılır.Bu nedenle o zamanki yaşam şeklini anlatan bu şiirler bir belge niteliğindedir.
Kışın olumlu ve olumsuz yönleri,insanların yaşayış şekilleri,kışlık yiyecek,içecek ve giyecek gibi olaylar şiirlerde şairane bir şekilde anlatılmıştır.Bunların dışında kış meclisleri,kış sohbetleri,gelenek ve göreneklerden örnekler şiirlerde ipucu olarak değerlendirilebilirler.
Kış mevsiminin Ramazan aylarına rastlayan yıllarında şairler şitaiye’yi daha çok kullanmışlardır.Şiir sonunda şair övdüğü kişiler için kış mevsiminin uğurlu geçmesini temenni eder ve kişinin sağlıklı olarak bahara ulaştırması için duada bulunur.
Şitâiyye türünde güzel örnekler ortaya koyan şairler arasında;
- Zâtî,
- Nev‘î,
- Nef‘î,
- Nedîm,
- Sâmî,
- Enderunlu Fâzıl,
- Ziyâ Paşa sayılabilir.
Ziyâ Paşa’nın, “Zemistan geldi hükm-i zemherîr erdi cihân üzre / Felek ak câmeler kesti sevâd-ı bûsitân üzre” beytiyle başlayan kasidesi oldukça ünlüdür. Nedim’in Sultan III. Ahmet için yazdığı kasidenin nesip bölümünde İstanbul kışına ait çarpıcı kış ve kar tasvirleri vardır:
O rütbe etti bu keskin soğuk zemîne eser
Miyân-ı cûyda gömgök kesildi nilüfer
Başında kar saçağı sarık arkada sâde
Nice gezer bu soğuklarda bilmezem ar’ar
Şitânın ettiği bîdâdı mülk-i gülşende
Efendi binde birin söylesem dolar defter
Ayâğı donmadı mı havzın evvelâ baştan
Ya düşmedi mi çenârın eli çemende meğer
…
Donar soğuktan efendi semender âteşte
Bir iki gün dahî eserse bu sarsar
Kaynaklar:
- İslam Ansiklopedisi
- Türk Dil Kurumu Sözlüğü
- Şurkav-Kültür,sanat,tarih ve turizm dergisi/Eylül 2017/Sayı:29
Bir yanıt yazın