Sultan Sencer
Ahmed Sencer veya Sultan Sencer ya da Muizzeddin Ahmed Sencer (1086 – 1157), 1097-1118 tarihleri arası Horasan Selçuklu Sultanı, 1118-1157 döneminde Büyük Selçuklu Sultanı. Sultan olmadan önce Melikşah’ın oğludur. Babasının bir seferi sırasında, 1086 yılında Sincar’da doğdu. Babası öldüğünde 1092’de henüz küçüktü. Melikşah’ın ölmesi ile Büyük Selçuklu Devleti bir anarşi içine girdi.
Melihşah’ın eşi Terken Hatun, Melikşah’ın kücük yaştaki oğlu ve Sencer’in kardeşi I. Mahmud’un sultanlığını ilan etti. Melihşah’ın büyük oğlu olan Berkyaruk taraftarları tarafından Rey şehrine kaçırılıp Sultan ilan edildi ve Berkyaruk ve I. Mahmud güçleri arasında 17 Ocak 1093 Burûçird’de yapılan savaşta Berkyaruk galip geldi.
Ahmet Sencer ve Berkyaruk’un amcası olan Tutuş Suriye’ye ilerliyerek Şam ve Halep şehirlerini eline geçirip Suriye Selçuklu Devleti’nin kurucusu oldu. Tutuş Berkyaruk elinde bulunan İran arazilerini de ele geçirmek üzere Berkyaruk’a hücum etti ise de 26 Şubat 1095’de Rey’de Berkyaruk ile Tutuş arasında yapılan savaşta Tutuş yenildi ve öldü. Böylece Berkyaruk tek Sultan oldu ama zamn zaman ya kardeşleri ya da onların varislerinin ayaklanmaları tehditleri veya gerçekleşmeleri ile karşılaştı. Bundan sonra Büyük Selçuklu
Devleti üçe bölünmüş olarak görülmeye başlandı: İran, Irak ve Orta Asya’nın bir kısmı Berkyaruk’un sultanlığı altında Suriye’de Tutuş’un iki oğlu idaresi altında Şam Melikliği ve Halep Melikliği; Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın kurduğu ve oğlu II. Kılıç Arslan hükümdarlığı altında
Anadolu Selçuklu Devleti: 1097’de Sultan Berkyaruk 12 yaşında olan kardeşi Ahmed Sencer’e Merv şehrinde merkezi olan Horasan valiliğini verdi. Ahmed Sencer bundan sonra 1097-1118 döneminde hemen hemen 20 yıl devamlı olarak Horasan’ı idare etti ve Horasan’da bağımlı Horasan Selçuklu Devleti sultanı oldu. Ahmet Sencer Horasan valiliği sırasında 1102’de Kaşgar’dan ilerleyen Ebrail Arslan Han’ı Tirmiz civarında yendi ve Kaşgarlı istilacıyı geri püskürtmeyi başardı.[1]
26 Şubat 1105’de Sultan Berkyaruk öldü. Sultan olmak için kendine varis olarak daha yaşı küçük oğlu olan Müizzeddin Melikşah’ı seçmişti ve o II. Melihşah olarak Selçuklu Sultanı oldu. Ama iktidar amcası olan Muhammed Tapar elinde idi. O yıl geçmeden Muhammed Tapar kuzenini tahttan indirip Büyük Selçuklu Devleti Sultan’ı olarak devleti idareye başladı. Muhammed Tapar 4 Nisan 1118’de ölünce Büyük Selçuklu Devleti’nde anarşi ve taht kavgası tekrar başladı.
Muhammed Tapar yerine Irak’da oğlu olan II. Mahmud Büyük Selçuklu Devleti Sultanı ilan edildi.
Sultanlığa gelmesi ve mücadeleleri: Horasan Valisi olan Ahmet Sencer yeğeni II. Mahmut’un Sultan olmasını ve kendisinin de yeğenine bağımlı olarak Horasan’ı idare etmesini kabul etmedi. Horasan’da Ahmet Sencer Sultan olarak ilan edildi. Sencer Horasan ordusuyla Irak’a II. Mahmut üzerine yürüdü. Sencer ve Sultan II. Mahmut arasında yapılan muharebede Sencer galip geldi ve kuzenine büyük zayiat verdirdi. II. Mahmud önce çok iyi savunmalı “Saveh” şehrine kaçtı. Fakat amcası Sencer ile bir anlaşmaya girmesinin elzem olduğunu anladı. Önce Vezir’ını Sencer ile müzakerelere gönderdi ve bir anlaşma ortaya çıktıktan sonra da şahsen Sencer huzuruna çıktı. Bu anlaşmalara göre II. Mahmud, Sencer’in Büyük Selçuk Sultanı olduğunu kabul etti ve ona biat etti. Sultan Sencer’de II. Mahmud’u Irak, Azerbaycan ve batı İran üzerinde kendine tâbi alt sultan olarak tayin etti. II. Mahmud kendi idaresi altından bulunan arazilerde hutbelerde isminin Sultan Sencer’den sonra söylenmesini kabul etti, Böylece II. Mahmud 1118’de, sonradan Irak Selçuklu Devleti adı verilen tabi devletin alt hükümdarı oldu. Ancak Sultan Sencer 1157’de öldükten sonra Irak Selçuklu Devleti bağımsız oldu. Bağdat’da bulunan Abbasi halifesi Mustarşid Sultan Sencer’e “Emir-i Müminin (Müminler Emiri)” unvanını verdi
1128’de Harezmşahlar Devletinde Şah Atsız Harezmşah babası olan Kutbeddin Muhammed yerine geçti. Babası döneminde Harezmşahlar Devleti Büyük Selçuklu Devleti’nin vasal devleti idi; ama Atsız Harezmşah’ın bağımsız bir devlet olmasını hedef almıştı. Atsız Harezmşah ilk faaliyeti Hazar Denizi ve Aral Gölü arasındaki bozkırdaki daha Müslümanlığı kabul etmemiş olan Kıpçak ve Oğuz göçebe Türklerine karşı savaşmak oldu.[2]
Önce Atsız Harezmşah Sultan Ahmed Sencer’e çok sadık bir alt-hükümdar olarak göründü. Sultan Ahmed Sencer’in 1130’da Ceyhun Nehrini geçip Maveraünnehir’da Semerkant’ta yıllık tazminatı ödemeyen şehir valisi üzerine bir sefer yaptı. Bu sefere Atsız Harezmşah da ordusuyla katıldı. Sultan Sencer Semerkant valisini önce görevden aldı ve yerine bir kölesini vali yaptı. Vali sonradan Sultan Sencer’e özürlerini bildirip af dileyince onu tekrar valiliğe getirildi.
1133’de de Sultan Sencer, Atsız Harezmşah’ın ordusuyla birlikte tekrar Maveraünnehir’e hücum yaptı. Atsız Harezmşah bu seferde Aral Golü ile Seyhun Nehri arasında yaşayan Kıpçaklar’a karşı büyük bir askeri galibiyet kazandı. Bu arazide en korumalı mevki olan “Cend” kalesin eline geçirdi.[3]
Harezmşah hükümdarı Atsız ile mücadeleler
Sultan Sencer ve Oğuzlar
1153’de Selçuklu Sultanı Ahmed Sencer, aralarında ittifak etmiş bir müttefik Oğuz boyları grubuna karşı, daha önceki anlaşmalara uymayarak yıllık 20 bin koyun tazminatı vermedikleri için, bir sefere çıktı. Fakat Sultan Ahmed Sencer Oğuz müttefikler ordusu ile yaptığı muharebeyi kaybedip bu Oğuzlar ittifakına esir düştü. Oğuz ittifakı Horasan’ı eline geçirdi. Sultan Sencer ise Oğuz ittifakının esiri olarak tutuklu olarak esaretini geçirmeye başladı.
Horasan bir keşmekeş içine büründü. Bu keşmekeş döneminde Horasan büyük bir nüfus kaybına sahne oldu ve Horasan’ın nüfusunun eski seviyesine yetişmesinin 40 yıl aldığı belirtilir. Sultan Sencer esaret altındayken eşi olan Türkan Hatun onun yerine hükümeti yürütmeye çalıştı. Oğuzlar, Sultan olarak eski Karahanlılar hükümdarı ve Ahmed Sencer’in yakın akrabası olan Mahmud Han’ı Sultan olarak ilan ettiler. Fakat Selçuklu ordusunun önemli bir kısmı Mahmud Han’ı Sultan kabul etmedi. Bu sefer Mahmud Han Oğuzlara karşı çıktı. Atsız Harezmşah Oğuzlar ittifakına katılmamış ve Selçuklulara sadık kalmıştı. Mahmud Han Atsız Harezmşah ile bir ittifak kurdu. Atsız Harezmşah aracılığı ile Selçuklu ordusundan Horasan’a dönmeyenlerin geri gönderilmesi için müzakereler başladı.
Fakat diğer Harezmşahlar bu keşmekeşten faydalanmayı fırsat bildiler. 1154’de bir Atsız Harezmşah’ın kardeşi İnal Tekin komutasında bir Harezm ordusu Horasan’a bir talan hücumu yaptı. Önemli bir tarım alanı olan Bayhak’a (günümüzde Sebzevar’a) kadar ilerleyip bu arazileri talan etti.
1156’da Türkan Hatun öldü: Bundan hemen donra Sultan Ahmed Sencer esaretten kaçtı. Sultan Sencer Büyük Selçuklu Devleti idare dizginlerini tekrar eline aldı. Tekrar Horasan’da idareyi eline geçirdi.[4]. Bu arada Sultan Sencer Atsız Harezmşah’ın tekrar tabi devlet olarak yine Selçuklu devletine bağlanmasını sağladı. Sultan Sencer tekrar bir Oğuz ittifakı hücumuna uğramamak için Gurlular ve Bâvendîler ile antlaşmalar da yaptı.
1156 başlarında, Sultan Sencer kendini esir almış olan Oğuzlara karşı bir askeri sefer açtı. Atsız Harezmşah, Sultan Sencer’in bu seferine tabi bir devlet Sultanı olarak iştirak etmesi gerekti.
Saltanatının sona ermesi: Sultan Sencer’in karısı Türkan Hatun Sultan Oğuzlar tarafından salıverilmesinden hemen önce 1156’da ölmüştü. Sultan Sencer ile Türkan Hatun’un iki kız çocuğu bulunmaktaydı ve her ikisi de kuzenleri olanII. Mahmutile evlenmişlerdi. Sultan Sencer sonra Sultan Mesud Demirek’in dul karısı olan ve Gürcistan Kralı I. Demetre’nin kızı olan Rusudan ile evlilik yaptı ama bu evlilikten çocuğu olmadı.
Harezmşah Atsız ise, oğlu II. Arslan’ı varisi olarak seçtikten sonra, 1156’da vefat etti.
Sultan Ahmet Sencer 8 Mayıs 1157’de hayata gözlerini kapadı ve Merv’de bulunan türbesine gömüldü.
Sultan Sencer’in ölümünden hemen sonralarında Horasan ve Maveraünnehir arazileri Harezmşahlar kontrolü altına girmiş bulunmaktaydı.
Türbesi: Sultan Sencer’in türbesi (günümüzde Türkmenistan’da olan) eski Merv şehrinde bulunmaktadır.[5]
Bu türbe 1221 yılında Cengiz Han’ın emrindeki Moğollar tarafından Merv’in yağma edilmesi ve halkının tamamının neredeyse öldürülmesi sırasına Moğollar tarafından yıkılmıştır.[6]
Sultan Sencer’in türbesi Sovyetler’in dağılmasından sonra Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ziyaretinde bakımsız ve dökük durumda olması nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti tarafından restore edildi.
yüzyılda Türkmenistan SSCB’ye bağlı iken bu türbe birkaç defa restore edilmiştir. Fakat bu restoresyonlarda hatalar yapıldığı iddia edilmiştir. Bu türbe son olarak UNESCO idaresi altında ve UNESCO fonları ile restore edilmiştir.[7] Bu restorasyonla SSCB döneminde yapılmış olan daha önceki restorasyonlarda yapılmış hataların kaldırılmasına dikkat edilmiştir. Sultan Sencer Türbesi Eski Merv’de çok bariz görünüşlü bir eserdir. Eni, boyu ve yüksekliği 38er metre olan tuğla duvarlardan yapılmış olup bu küp şeklinde olup üzerinde bir kubbe bulunmaktadır. Bu türbe eski Merv şehrinin konumlandığı ovalık arazide etraftan epeyce uzaktan çok açıkça görülebilmektedir.
Kaynak;vikipedia
Bir yanıt yazın