Tennure Nedir? Tennure Hakkında Bilgi
Kalenderi ve Hayderîlerle eski Bektâşîlerde de bulunan bu fistan, kolsuz, yakasız, göğse kadar önü açık ve bele kadar kısmı dar olup belden aşağıya doğru gittikçe genişliyen bir elbiseydi. Etekleri, üstüyle kıyaslanamıyacak kadar genişti ve altı parçadan meydana gelir, etek kısmına içten dört parmak enliliğinde kalın ve yünlü bir parça dikilirdi. Semâ’ tennuresi denen bu fistan, renkli ve çok defa beyaz olur ve semâ’zen, semâ’a başlayınca elifi nemedle sıkılmış olan belden aşağı kısım açılır ve hafif bir dönüşle açılan etek, artık semâ’zeni idare eder, semâ’zen, âdeta onun dönüşüne uyardı. Hizmet tennuresi denen ve matbah canları tarafından çile müddetinin sonuna kadar giyilen tennure, semâ’ tennuresine nispetle kısaydı, yâni ayaklara kadar uzanırdı ve rengi umumiyetle siyahtı.
Tennure, Arap alfabesindeki lamelif harfinin ters çevrilmiş şekline benzerdi. Bunu giyen insan, harfin ortasına çekilmiş bir elif gibi görünür ve bu suretle ters «Lâ», bir yâni «İllâ» şeklini alırdı ki bu, «Allahdan başka yoktur tapacak – Lâ ilahe illallah» sözündeki nefiy, yâni yok saymak medlulünü ifade eden «Lâ» ile varlığını sabit kılmak medlulünü ifade eden «îllâ»ya işaret sayılırdı.
Mevlevinin mutlak varlıktan başka bütün varlık suretlerinin mevhum olduğunu bilip, kendi varlığiyle beraber nefyettiğine ve hepsinin, mutlak varlığın zuhuru bulunduğunu ve ancak tek varlığın var olduğunu ispat eylediğine işaretti. Aynı zamanda tennurenin, açık olan önünde, her iki tarafta onsekiz sık dikişten, yahut oraya dikilmiş ve tennure renginde tek bir kaytandan meydana gelen bir zırh da vardı ki bu zırh, tam ensede şu şekilde bir «Lâ» resmeder ve yine bu inancın remzi sayılırdı:
Esrar Dede, Tennurelerde sûret-i lâ’da iyândir
Sîne-i gayrı nefyede tâ lâ-yı istiva beytiyle buna işaret etmişti.
Bir yanıt yazın