Mesir Macunu Hakkında Bilgiler

Kategori: Çeşitli Bilgilendirme Konuları | 0

Mesir Macunu Hakkında Bilgiler

MESİR MACUNUNUN TARİHİ
Mesir Macunu; Mutasavvıf Hekim Merkez Efendi tarafından bulunmuştur. Merkez Efendi -asıl adı Muslihiddin Efendi- 15 yüzyılın ikinci yarısında, 1460 yılında Denizli’nin Buldan ilçesine bağlı Sarımahmutlu köyünde doğmuştur. Ailesinin Selçuklu Germiyanoğulları’nın bir koluna bağlı olduğu tahmin ediliyor. Öğrenimi için babasının yakın dostu olan zamanın ünlü bilginlerinden Hızır Ahmet Paşa’nın yanına Bursa’ya gitmiştir. Daha sonra hocası tarafından zamanının en ideal üniversitesi olan İstanbul Fatih Medresesi’ne kayıt yaptırır.

1520 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi, Yavuz Sultan Selim’in eşi Ayşe Hafza Sultan, eşinin ölümünden sonra oğlu Kanuni Sultan Süleyman’ı Manisa Valiliğinden alarak İmparatorluğun başına getirir. Kendisi de Manisa’da kalır ve kendi adına inşa edilen Külliye inşaatı ile ilgilenir.

Hafza Sultanın isteği, titizlikle inşa edilen bu ilim, kültür ve sosyal kurumun başına otoriter, konusunda bildiği, uzman bir kişiyi getirmektir ve sonunda Merkez Efendi Manisa’ya tayin edilir. 1523 yılında başına geçtiği Sultan Camii ve Külliyesi; Sultan Cami, medrese, Sıbyan mektebi, imarethane ve hamamdan oluşmaktadır. Merkez Efendi Manisa’ya yerleştikten kısa bir süre sonra halkın sorunları ile yakından ilgilenmeye başlar. Hasta olanlar için çeşitli otlardan ilaçlar yaparak onları iyileştirir. Bu çalışmalar üzerine imarethanenin bir kısmı Bimarhane’ye (Sağlık Bölümü ve Revir) dönüştürülür. Hastalar artık burada tedavi edilmeye başlar. Bir süre sonra burası yeterli gelmemeye başlar. Merkez Efendi’nin talebi üzerine saraydan ödenek gönderilerek 1526 yılında bugünkü yerinde Bimarhane’nin bir kısmı inşa edilir. Darüşşifa’nın açılmasından kısa bir süre sonra Manisa Valisi Şehzade Mustafa’ya Kanuni Sultan Süleyman tarafından acil bir mektup gelir. Ayşe Hafza Sultan’ın bir hastalığa yakalandığını ancak tüm doktorların çabasına rağmen iyi edilemediği yazılıdır.

Merkez Efendi’ye durumu bildirirler. Bunun üzerinde yoğun bir çalışmaya başlar. Sonunda 41 değişik baharattan ürettiği macunu, tarifi ile beraber saraya gönderir. Ayşe Hafza Sultan, üretilen bu macun ile sağlığına tekrar kavuşur. Bu macunun her yıl aynı dönemde üretilerek halka saçılmasını buyurur. Bunun üzerine her yıl 21 Mart “nevruz günü” 41 çeşit baharat karılarak hazırlanan mesir macunu halka dağıtılır. Bu olaydan sonra Merkez Efendi’nin ünü imparatorluk sınırlarını aşar. Macun’un halk arasında rağbet görmesi ve talebin büyük boyutlara ulaşmasıyla, zamanla talebin karşılanamaz hale gelmesi ve şikayetlerin artması nedeniyle Manisa’daki Sultan Camii kubbe ve minarelerinden halka saçılmasına karar verilir.

Mesir Macununun ününün giderek yaygınlaşması, bölge hatta ülke çapında talep edilir hale gelmesine paralel olarak halka saçım işi törenselleşmiş ve bir şenlik haline gelerek bugünlere kadar ulaşmıştır. Günümüzde Nevruz günü, Sultan Külliyesinde düzenlenen Dua Töreni İle yapımına başlanan Mesir Macunu, Nisan ayında sosyal, kültürel, sportif çeşitli faaliyetlerle kutlanan Mesir Şenliklerinin Nisan ayının üçüncü ya da dördüncü Pazar gününe rastlayan saçım töreninde halka saçılmaktadır. Saçım Töreni gerek çeşitli rahatsızlıklarına şifa arayan gerekse de sadece izlemeye gelenler ile yerli yabancı turistler tarafından büyük rağbet görmektedir. Minare ve kubbelerden saçılan ve şifalı olduğuna inanılan mesir macununu kapabilmek için Türkiye’nin çeşitli illerinden Manisa’ya gelerek Sultan Meydanı’nda toplananlar, ilginç görüntüler oluşturmaktadırlar…

Kesin olmamakla beraber ilk mesir macunu dağıtımının 1527-1528 yıllarına rastladığı sanılmaktadır. 1529 yılında Şeyhinin ölümü üzerine Merkez Efendi İstanbul’a giderek yerine geçmiş ve burada eğitim vermeye devam etmiştir.

Anadolu’da halen de kullanılmakta olan ve afrodizyak olduğuna inanılan yiyeceklerin başında Mesir Macunu geliyor. Uygarlıklar beşiği Anadolu’nun en eski tarihî kentlerinden olan Manisa, aynı zamanda kaynağını tarihten alan köklü bir geleneğe “Mesir” geleneğine sahiptir. Yaklaşık 500 yıldır devam eden bu güzel gelenek, şehirde değişik anlamlı bir yardımlaşma ve bayram havasına sebep olmaktadır. Önceleri tedavi edici özelliklerinden dolayı, sonraları gelenek olarak halka saçılan “Mesir Macunu”nun ortaya çıkışı hakkında çeşitli söylenceler vardır.

Mesir’in hem erkeklere hem de kadınlara iyi geldiğine dair inanışlar bulunmaktadır. Mesir Macunu için, Manisa’da bulunan Celal Bayar Üniversitesi’nin bilimsel görüşlerine göre: Mesir, dilimizde “gezilecek yer, gezi yeri” anlamına gelmektedir. Anadolu ve Ön Asya’nın çok eski bir geleneğinden gelen Mesir’in 5000 yıl öncesinde bile örneklerine rastlamak mümkün. Genel Tıp kitaplarının bir kısmında mesire benzeyen bir macunun Sümerliler zamanında kullanıldığını yazmaktadırlar. İlk defa Sümerliler, ünlü şehirlerinden biri olan Nippur’da ana maddesi İsin olan bir otla çeşitli baharatları kaynatarak bir macun elde edip bunu altın kapta saklayarak ilkbahar aylarının başlangıçlarında hastalara ikram ederlermiş. Aynı şekilde hazırlanmış çeşitli macunların dertlere şifa olması amacıyla Ön Asya ve Anadolu medeniyetlerinde dağıtıldığı, kaynaklarda belirtilmektedir.

469 yıldır içeriği bozulmadan hazırlanan, 41 sayısı ile manevi etkisi de arzulanan Mesir Macunu’nun terkibine giren ve tıbbi tesiri bilinen baharat ve maddeler şunlardır:

Anason, hindistan cevizi, hindistan çiçeği, çam sakızı, çivit, çöpçini, çörekotu, dar-ı fülfül, galanga, günbalı, hardal tohumu, havlican, hıyarşenbe, kakule, kalbarda, karabiber, karanfil, kebabe, kimyon, kırımtartar, kişniş, Iimontuzu, iksir, mailleziz, meyanbalı, mirsafi, portakal kabuğu, ravend kökü, safran, sakız, sarı halile, sinameki, şamlı şeker, rezene, tarçın, tarçın çiçeği, teke mersini, tiryak, udülkahar, vanilya, yenibahar, zağfiran, zencefil, zerdeçöp, zulumba…

MESİR MACUNUNUN FAYDALARI
İştah açıcı; gaz giderici, kuvvet verici, idrar yaptırıcı, yorgunluk giderici, hormonları hareket ettirici etkileri vardır. Bunların yanı sıra zehirli hayvan sokmalarına karşın bir etkisi de mevcuttur.
Halk arasındaki bazı inanışlardan alıntılar ;

  • Bu macundan kim yerse yesin o yıl boyunca hiçbir zehirli hayvan sokmaz.
  • Nevruz günü ağır hastalar bile yese iyi olur.
  • Macunu yiyen gelinlik çağındaki genç kızlar o yıl içerisinde evlenirler.
  • Macunu yiyen o sene boyunca bütün hastalıklardan korunur.
  • Cinsi kuvveti arttırdığına inanılır.
  • Çocuğu olmayanlar alırsa arzuları gerçek olacağına inanırlar.
  • Çocuk hastalıklarına iyi gelir.

MESİR MACUNUNUN DÜNYACA ÜNLÜ FORMÜLÜ

Yüzyıllardır aynı maddelerden Mesir Macununun içindeki 41 çeşit maddenin literatürdeki isimleri ve farmakolojik özellikleri şunlardır

  • Anason: İştah açıcı ve karminatif olarak kullanılır.
  • Çivit: Halk arasında kabakulak ve pnömorinde kullanılır. Çöpçün: Hemoroit ve egzamada kullanılır.
  • Çörekotu: Gaz söktürücü.
  • Dar-ı fülfül: Öksürük kesici ve bedeni ısıtıcı olarak kullanılır.
  • Hardal tohumu: İştah açıcı ve mîdeyi yatıştırıcı olarak kullanılır.
  • Havlıcan: Öksürük kesici ve ağız kokusunu gidericidir.
  • Hıyarşenbe: Müshil olarak kullanılmaktadır.
  • Hindistancevizi ve beşbase: Kaynatılmış suyu mîde ağrılarına iyi gelir.
  • Hindistançiçeği: Hazım kolaylaştırıcıdır.
  • Kakule: Lezzet verici, iştah açıcı.
  • Kalbarda: Mîde ağrılarına iyi gelir.
  • Karabiber: Öksürük kesici, Uyarıcı ve baharat olarak kullanılmaktadır.
  • Karanfil: Ağız kokusunu giderici, Diş çürüklerinde ve diş ağrılarında kullanılır.
  • Kebabiye: İdrar ve solunum yolları antiseptiği olarak kullanılır.
  • Kimyon: İştah açıcı, gaz söktürücü ve terletici olarak kullanılır.
  • Kırım tartar: Kaşıntılı deri hastalıklarında kullanılır.
  • Kişniş: Gaz söktürücü ve iştah açıcıdır.
  • Limon tuzu: Mâcunun fazla tatlı etkisini hafifletmek için kullanılır.
  • Ma-i leziz: Kalıcı tatlılık sağlar.
  • Meyan balı: Öksürük kesici, idrar arttırıcı olarak kullanılır.
  • Portakal kabuğu: Mîdeyi uyarıcı, koku verici olarak kullanılır.
  • Revan kökü: Laksatif ve hemoroit tedâvisinde kullanılır.
  • Safran: Çarpıntı giderici ve ferahlık verici.
  • Sakız: Mîdeyi rahatlatıcı ve nefes darlığında öksürük gidericidir.
  • Sarı halile: İştah kesici olarak kullanılır.
  • Sinameki: Müshil olarak kullanılır.
  • Şamlı ve şaşlı: Kadın hastalıklarına iyi gelir.
  • Şeker: Mâcunun kıvamını veren ve tatlandıran ana maddedir.
  • Resene: Mîde rahatlatıcı ve gaz söktürücü.
  • Tarçın: Kabızlığı ve karın ağrılarını giderir.
  • Tarçın çiçeği: Koku özelliği için kullanılır.
  • Teke mersini: Mâcun terkibinin daha değişik kokması için kullanılır.
  • Tiryak: İlk çağlardan beri her derde devâ olarak kullanılan muhtelif maddelerden meydana gelmiş bir terkiptir.
  • Ud-ül-kahar: Diş ağrısı ve diş nezlesine karşı kullanılır.
  • Vanilya: Uyarıcı, olarak bilinir.
  • Yeni bahar: Kuvvet verici olarak mâcunlara konulur.
  • Zencefil: Nefes darlığı, soğuk algınlığı ve astıma karşı kullanılır.
  • Zerde çöp: Kuvvet verici ve mîdeyi koruyucudur.
  • Zulumba: Mîde rahatsızlıklarında ve hemoroitte kullanılır.

MESİR MACUNU ŞİFALIDIR. DEVAMLI KULLANANLAR GENÇ İHTİYARLAR.

KULLANIŞI: Büyüklerde Sabah akşam aç karnına bir tatlı kaşığı çocuklara da bir çay kaşığı tavsiye edilir. İlaç değildir.

Sultan Kuvvet Macunu

Topkapı Sarayı arşivindeki bir yazıda, bu macun için şunlar yazılıdır: “İşbu macun, padişah hazinesinden çıkmıştır ki Arap ve Acem hekimleri ittifakla Sultan Mehmet Hân hazretlerine terkip edup yapmışlardır. Cümleten nef’i budur ki bir kimse erlikten kalmış olsa bir hatun doğurmasa veya bedeninde ne türlü illetler varsa kırk sabah, kırk akşam bu macunu yediği vakit 15-20 yaşında yiğit gibi, kadın ise çiçeği burnunda kız gibi olur.

Mesir macunu yapımında kullanılacak malzemeler/Mesir macunu nasıl yapılır?:

  • 32 gram tarçın,
  • 32 gram karanfil,
  • 32 gram anason-u imarı,
  • 16 gram kereviz tohumu,
  • 16 gram udul kahr,
  • 32 gram fulful,
  • 32 gram kebabe,
  • 32 gram ısırgan tohumu,
  • 32 gram havuç tohumu,
  • 32 gram şalgam tohumu,
  • 32 gram turp tohumu,
  • 32 gram mastika sakızı,
  • 32 gram sinameki,
  • 32 gram ak günlük,
  • 32 gram üzerlik tohumu,
  • 32 gram acıbadem yağı,
  • 64 gram çörek otu,
  • 16 gram misk,
  • 192 gram şeker,
  • 2+1/4 kilo bal.

Yapımı: Demir bir havanın içinde şekerle bütün baharat iyice dövülerek toz haline getirilir. Sonra bu toz 2+1/4 kilo saf balla iyice karıştırılır. Tam üç saat durup dinlenmeksizin işlenecek olan macun, koyu bir kıvama getirilir. Bu macun sabahları ve akşamları aç karnına 19,2 gramlık parçalar halinde yenir.

Resim kaynak: Manisa İl Kültür müdürlüğü

Takip Et Ergunca:

Herkes Cennete Gitmek İster ama Hiç Ölmeden Cennete Gidilir mi?

Son yazıları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir