Zerdüş Sözleri, Zerdüştlük Nedir?

Kategori: Çeşitli Bilgilendirme Konuları | 2
Zerdüş Sözleri, Zerdüştlük Nedir?

Zerdüştlük, Zerdüştçülük, Zerdüştilik, Mecusilik, Mazdayasna, dünyanın eski tek tanrılı dinlerinden biridir. Bazı batılı bilim insanları Zerdüştlüğü dualist bir din olarak tanımlarlar. Bu dine inananlar beden öldükten sonra dirilip Ahura Mazda’nın huzuruna çıkacağına ve orada sorgulanacaklarına inanırlar.

Yaklaşık 3.500 yıl önce Zerdüşt tarafından İran’da kurulmuştur. M.Ö 600 ve M.S 650 yılları arası Med ve Pers İmparatorluğu’nun resmi dini olmuştur. Kürtler, Farslar ve bir kısım Ermeniler ‘in Müslümanlık ‘tan veya Hristiyanlık ‘tan önceki dini olarak bilinir. Günümüzde Zerdüştlüğe dünya çapında inananların sayısının 250,000 civarında olduğu tahmin edilmektedir.

Zerdüşt
Anlam olarak Zerdüşt kelimesi (Zoroaster), Zarathustra’nın Yunanca karşılığıdır. Adına eklenen uştra sözcüğünün bilinen anlamı deve ile ilgisi yoktur. Kimi akademisyenlerin önerdiği, kökü “” (pırıldamak) olandan zaratha (altın) ve uştra (ışık) türetilerek oluşan ad, dünyaya ışık getirenlerin en büyüklerinden birine verilmiş ad olarak “Altın ışığın adamı” anlamındadır. Halk dilinde ise Zerdüşt, yaşayan yıldız olarak nitelendirilir.

Zerdüşt ‘ün doğumu, M.Ö. 570 olarak tahmin edilmektedir. Zerdüşt, İran dinleri üzerinde önemli bir etki bırakmıştır. Tektanrılı bir inanç telkin ettiği için onu bir peygamber olarak kabul edenler bulunduğu gibi, ona bir hakim veya şaman olarak bakanlar da vardır. Gatha ‘lar diye adlandırılan kutsal metinler ona dayandırılır.

Zerdüştlük, Budizm gibi felsefi yönü de ön plana çıkan inançlar arasında yer alır. Zerdüştlüğün temelinde iyilik ve kötülüğün savaşı yatar. Zerdüşt, yeryüzündeki kavganın tanrının ruhu Spenta Mainyu ile şeytanın ruhu arasında olduğuna inanırdı ve her inananın iyilik için savaşması gerekirdi. Zerdüştlükteki şeytan inancı ile batı dinlerindeki melek anlayışı arasında benzerlikler vardır. Zerdüştlük inancında Tanrı kabul edilen Ahura Mazda “Aklın Efendisi” ile sembolize edilir, Ehriman ise kötülüğün güçlerini temsil eder ve iyilik-kötülük mücadelesi bu noktada başlar.

Geleneksel olarak Zerdüştiler yeryüzünün insan kalıntılarıyla bozulmaması gerektiğine inanırlar. Bu yüzden ölülerin cesetlerini defnetmek yerine üstü açık kulelerin çatılarında akbabalara ve doğal etkenlere karşı korumasız bir şekilde bırakırlar.

Bu inancın tanrısı Ahura Mazda’dır. Zerdüşt Espantaman, bu dinin peygamberidir.

Doğal elementleri kutsal sayarlar ve bu elementler (su, toprak, hava, ateş) kirletilmekten korunur. Bununla ilişkili olarak ateşe, aydınlığa veya Güneş’e bakılarak ibadet edilir. Bu inanç Zerdüşt Espenteman tarafından getirilmiştir.

Tarihsel gelişim ve etkileşimler

Zerdüştlüğün peygamberin yaşadığı dönemde yaygın olmadığı bilinmektedir. Batı İran’da Zerdüştlüğün vaizleri, üyeleri sadece Medyalıların değil Persler arasında da bilinen magi rahip aşiretiyle karşılaştılar. Araştırmacılar, bu yeni fikirlerin magilerden gelen itirazlarla karşılaştığına inanıyorlar.[7] Zerdüştlük, bu tarihten sonra da İslamiyet’in İran’da yayılmasına kadar genişlemeye devam etmiştir. Zerdüştiler MS 600 civarında Müslümanların Pers topraklarını ele geçirmesinden sonra İslamiyete geçmiş ve geriye az sayıda zerdüşti kalmıştır.

Zerdüşt dininin yaratıcısı olan üç peygamberden bahsedilir; I. Zerdüşt yaklaşık olarak MÖ 3000 yıllarında yaşayan Mahabat, II. Zerdüşt yaklaşık olarak MÖ 2040 yıllarında yaşayan Haşeng (bunun İbrahim olduğu da söylenir), III. Zerdüşt ise MÖ 660 yaşayan Zerdüşt’ün kendisidir.

III. Zerdüşt bilge, ileri bir düşünce adamı ve filozof olarak tanımlanır. Zerdüştlük esas olarak III. Zerdüşt tarafından sistemleştirilerek yaygınlaştırılmıştır. Zerdüşt’ün kurduğu dinin adına Mazdeizm denilir. Zerdüşt Mazdeizm’le tek tanrıcılığa yönelirken, çok tanrılığı aşar ve tanrıyı egemenlerden alarak, insanlığın özlemleriyle birleştiren bir güce dönüştürür. Zerdüşt tanrının kötülükleri affetmeyeceğine inanır ve kötülüklere karşı savaşımını bir tanrı emri olarak öne sürer.

Zerdüşt’ün filozof yönünü doğa, toplum ve insan gerçeğine ilişkin perspektiflerinde görmek mümkündür. Antik çağ Yunan filozoflarında, Zerdüşt inanışının geliştirdiği kavramların etkilerine rastlanır; MÖ 538 dönemlerinde yaşayan Theopampos, iyi- kötü mücadelesini tabiatın kendi içindeki kanunu olarak algılar.

Heraklitos doğadaki her şeyin sürekli değişim içinde olduğunu öne sürer ve hareket kuramında Zerdüşt’ün karşıtlar mücadelesi fikrinden etkilenir. Bundan yola çıkarak, Zerdüşt’ün gök, ışık, Güneş ve diğer göksel varlıkların çözümlemesini yorumlayarak fiziksel evrenin öz devinimlerini formüle eder. Zerdüşt’ün felsefi inancı dünyanın beş temel elementten oluştuğunu belirtir. Bunlar toprak, su, ateş, hava ve bitkidir. Zerdüşt inancının yaşandığı Mezopotamya bölgesinin hayat tarzı, coğrafi konumu ve yaşam koşulları bu tespitlerin kaynağını oluşturur.

Zerdüştilikte İnanç sistemi

Zerdüştilikte, dünyanın “dört evre“den oluştuğuna inanılır.

  • Birinci dönemde iyilik ve kötülük ortaya çıkar.
  • İkinci evrede dünya karanlığa, felakete ve kötülüklere gömülür.
  • Üçüncü evrede iyilik ve kötülük mücadelesinde iyilik kazanır, Zerdüşt halklara doğruyu, adaleti göstererek karanlığı ve aydınlığı birbirinden ayrıştırır.
  • Dördüncü evrede ise her tür kötülük ve karanlık kaybolacak, dünyaya barış ve kardeşlik hâkim olacaktır.

Zerdüşt burada dünyayı aşamalara ayırırken, ilk dönem insanın yaradılış dönemini konu alır. İkinci dönemde, tufanla insanoğlunun uğradığı felaket vurgulanır. Üçüncü dönemde, Zerdüştlük ve sonrasında gelişen uygarlığa vurgu yapılır. Dördüncü aşama da ise insanoğlunun geleceğe dair taşıdığı umuda, özgürlük düşlerine çağrışım yaparak, geleceği tasavvur eder.

Ateş’in kutsal sayılması

Zerdüştlük felsefesinde Su, toprak, ateşin kutsal sayılılır ve ateşe, aydınlığa veya güneşe bakılarak ibadet edilir. Işık ve aydınlıkların, Tanrı Ahura Mazda’nın fiziksel temsili olduğuna inanılır. Bununla ilişkili olarak ateş, iyi ve kötüyü birbirinden ayıran Tanrısal bir güce sahiptir. Bu inanca göre, ateş bütün varlıklarda bulunur ve canlı ve cansızlarda farklı biçimlerde var olur. İnsanda, hayvanda, bitkilerde, gökte ve yerde bu ateşi değişik zaman ve durumlarda görmek mümkündür. En kutsal olan ateş ise, Tanrı Ahura Mazda ile insan arasındaki ateştir.

Kutsal Kitaplar
Zerdüşt, Gatalar denen dörtlükler yazmıştır. Bu dörtlükler Avesta denen kutsal kitapta toplanmıştır. Bu yazılar Zerdüşt’ün neye inandığını anlatan tek belgedir.

Zerdüşt Dini 3 ilahi

AHUNA-VAIRYA (Yasna 27.13)

Ölümlü efendiler gerçekleştirirken iradelerini dünya üzerinde,
Böyle onların Aşa Hocalarının bilgeliğiyle;
Vohu Menah’ın armağanları gelir ödül olarak
Yaşamın efendisi sevgiyle yapılmış eylemlere;
Tabii ki Ahura’nın Kşatriya’sı aşağıya gelir
Hizmet edenlere gayretle alçak gönüllü kardeşlerine.

AŞEM VOHU (Yasna 27.14)

İyi olanların en iyisidir doğruluk,
Işıltılı amacıdır dünya üzerindeki yaşamın;
Bu Işık’a ulaşır biri doğrulukla yaşarken
Yalnızca en yüce doğruluk adına.

YENGHE HATAM (Yasna 27.15)

Taparız bu erkeklere ve kadınlara,
Her ibadetleri
Aşa, yaşamın sonsuz yasası ile dolu olan;
Onlar Mazda Ahura’nın gözünde
En iyi ve en ölümlülerdir;
Bunlar en gerçek liderleridir insan oğlunun.

Avesta ya da Zend Avesta

Zerdüştlüğün kutsal metinlerinin derlendiği Avesta genellikle iki bölüme ayrılır. Birinci bölüm Vendidad, Visperad ve Yasna’yı içerir. Vendidad, çeşitli dini yasalar ve efsanevi hikâyelerden oluşur. Visperad, kurban edilirken okunan duaları içerir. Yasna ise benzer dualar ve Avesta’da kullanılan genel dilden farklı bir lehçeyle yazılı beş gata içerir. Avesta’nın ikinci bölümüne Khorda Avesta (Küçük Avesta) adı verilir ve tüm inananlar tarafından farklı elementlerin varolduğu belirli günlerde okunabilen kısa dualar içerir. Bu duaların 5’ine Gah, 30’una Sirozah, 3’üne Afrigan ve 6 tanesine de Nyayish denir.

Zerdüştlerin Yaşam Biçimleri ve Prensipleri
Zerdüştlük inancına göre Tanrı kadın ve erkeği bir arada ve birbirine arkadaş olarak yaratmıştır. Bu inançta kadın ve erkek eşit olarak kabul edilmektedir. Zerdüşt inancının gelişip yayıldığı bölgelerde çok eşliliğin azaldığı ve tek eşliliğin arttığı görülmüştür.

Zerdüştilikte, doğru yaşama, ahlaki emirlere uyma esastır. Ahlaki emirler; iyi düşünce, iyi söz, iyi iş diye özetlenir. Fakirlere cömert davranma, yabancılara misafirperverlik, bütün lekelerden uzak kalma, toprağı sürme, sığırlara bakma, sıkıcı şeyleri imha da faziletli işlerden sayılır. Bazı cinsi konular ve ölü bedenine temas, kirlenmeye yol açar, özel ayinler gerektirir. Yine Zerdüşt inancı her alanda tarım ve hayvancılıkla uğraşılıp bol üretimin sağlanmasını tavsiye etmektedir.

Temiz hayvanlardan sayılan köpek ve kedinin öldürülmesini büyük günah saymaktadır. Döllenmeyi ve çiftleşmeyi önleme kesin olarak yasaklanmıştır. Bu inançta şarabın ibadetle ilgili olarak dini düşüncelerin geliştirilip derinleştirilmesi ve ruh gözünün açılması amacıyla içilmekte olduğu vurgulanır. Avesta’nın Gatha bölümünde belirtildiğine göre dini inanç alanında şarkı ve şiirlerin önemli bir yeri olduğu görülür. Zerdüştün Cenneti şarkılı bir yer olarak değerlendirdiği dikkate alınırsa bunun önemi daha iyi kavranır.

Temel İbadetler
Zerdüştiler ateşe tapmazlar, ancak ateşi yüceltirler onu kıble kabul ederek ateş önünde dua ederler.[5] Ancak zerdüştilikte asıl kıble güneştir. Zerdüştiler dünyada bulunan elementlerin saf olduğuna ve ateşin tanrının ışığı veya irfanı olduğuna inanırlar. Ateş Ateşgede denilen tapınaklarda yakılır ve ateşe üflemek öldürülmeyi gerektirecek kadar büyük bir günahtır.[5] Dini törenlere ya da ayinlere çok fazla önem vermeden, “iyi sözler, iyi düşünceler ve iyi hareketler” ilkelerine odaklanırlar. Zerdüştler günde birkaç sefer dua ederler.[6] Zerdüştler’in dini törenlerinde ateşin önünde ayinler yapmalarının sebebi, ateşin karanlığı önlemesidir, zira Zerdüşt inancına göre, kötülük karanlıkla özdeşleşmiştir.

Diğer din ve inançlara etkileri
Yahudilerin Babil sürgününde Zerdüşt inançlarından etkilendikleri ve bazı inançların Yahudi, Hıristiyan ve İslam kültürlerine Zerdüştlükten geçtiği düşünülür; Zerdüştün anası on beş yaşında bir bakire iken, bir ışık huzmesinin ziyaretine uğrayarak hâmile kalmıştır.

Ayrıca ilk kez müritleri ile su üzerinde yürüyen, miraca çıkan, tanrı ile yüz yüze görüşen, ölmeden cennet ve cehennemi gören Zerdüştün kendisidir. Zerdüştlük inancına göre cehennem üzerinde kurulu olan Sinvat (Çinvat) köprüsünden geçilerek cennete ulaşılır Ancak cehennemde üç gün kalınarak günahlardan temizlenilmesi gerekecektir. İbrahimi dinlerdeki “6 günde” yaratılış ve mehdi-mesih inançlarının ilk izlerine zerdüştilükte rastlanabilir.

KAYNAKLAR

  • Wikipedia. org / wiki / Zerdüş
  • uzmanportal. com/zerdust- kimdir- zerdustluk- nedir-zerdustluk- zerdustculuk-zerdustilik-mecusilik-mazdayasna
  • Böyle Buyurdu Zerduş- Friedrich Nietzsche
  • Turkish-media. com/forum/topic/263277- boyle-buyurdu- zerdust- f- nietzsche/

 

Takip Et Ergunca:

Herkes Cennete Gitmek İster ama Hiç Ölmeden Cennete Gidilir mi?

Son yazıları

2 Responses

  1. Donny

    It’s actually a cool and useful piece of information. I am glad
    that you just shared this helpful info with us. Please keep us up to date like this.
    Thanks for sharing.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir