Kırtavşanı, adatavşanı, yerköpeği veya daha çok bilinen adıyla araptavşanı (Allactaga williamsi) Orta Anadolu Bölgesi ve Batı Anadolu Bölgesi ovalarıyla Doğu Anadolu’nun yayla ve steplerinde görülür. Türkiye’de yaşayan diğer türlerinden A. elater genellikle Iğdır-Kars dolaylarında, A. euphratica Şanlıurfa civarında yayılım göstermektedir. Çok fazla bilinen ve rastlanılan bir tür değildir.
Bitki örtüsü bozulmamış, seyrek otlu, zemini sert, 350 ila 2 bin 600 metre yüksekliğe kadarki doğal alanlarda yaşar.
Gececil bir kemirgen türüdür. Kanguru gibi zıplayarak yol alır. Yaşadığı yerlerde kalabalık koloniler kurar. Herhangi bir tehlike ile karşılaştığında hızlı manevralarla yuvasına girip yuva ağzını hemen kapatır. Jerboa olarak da bilinir. Arap ülkelerinde özellikle Suriye’de avlanılıp yenilir. Ülkemizde tarım nedeniyle hızla sayıları azalmış, özellikle Fırat arap tavşanının nesli tükenmek üzeredir. A. williamsi ve A. euphratica IUCN tarafından kırmızı listeye alınmıştır.
Adı “tavşan” olsa da huşfaresinin de girdiği dipodidæ (araptavşanıgiller/araptavşanları) takımına girer. Tavşan ise kemirgen bile değildir, kemirgenlerle çok yakın akraba olan lagomorpha (tavşangiller/tavşanlar) takımına girer.
Beslenme
Çeşitli otsu bitkiler, bunların sürgünleri, meyveyle beslenir. Dişleri çok keskindir. Yiyebileceği tohumlan ve böcekleri ararken ya tavşan gibi dört ayağıyla ya da kuyruğundan destek alıp arka bacakları üzerinde zıplayarak yürürler.
Biyolojisi
Araptavşanı toprağın altında yaklaşık 3 metre uzunluğunda oyuklar kazar ve kavurucu çöl sıcağından korunmak için günün büyük bölümünü yuvasında uyuyarak geçirir. Kışın beslenme zorluklarını, yılın altı ayını derin uykuda geçirerek giderir. Kış uykusunu uyuduğu yer, don çizgîsinin altındaki küçük bir yeraltı inidir. Araptavşanı buraya süzülerek kapısını kapar ve kuru otların arasında top olur. Artık ilkbahar ortılığı ısıtmcaya kadar derin uykusundan uyanmaz. Bölgelere göre kış uykuları değişir.
Çiftleşme mevsimleri mayıstır. Genellikle yılda iki kez yavrularlar. Dört, beş, bazen de dokuz yavru otuz gün sonra yerin altındaki bir yuvada dünyaya gelir. Bunlar doğuşta sadece 1 gram olup, büyüklerine hiç benzemezler. Yavrular doğduklannda tüysüzdür ve bir süre yalnızca ön bacaklan üzerinde sürüklenerek yürüyebilirler. Çıplak ve kör olmarından başka, bıyıkları yoktur, kuyrukları da nispeten kısadır. Üç hafta sonra gözleri görmeye, kulakları da duymaya başlar, bir üç hafta daha sonra ise 30 gramlık yetişkin ağırlıklarına erişirler. Arka bacakları ancak sekiz haftalık olduklarında gelişir.
Yuvasının girişini çoğu zaman toprakla örter, ama tehlike anında kullanmak için ayrı bir çıkış yolu kazdığı da olur. Bazı türlerde birkaç aile büyük bir yuvada birlikte yaşar ve türlerin çoğu kış uykusuna yatar. 2 yıl yaşar.
Göçü
Göç etmezler.
Popülasyonu
Yaşadığı yerlerde kalabalık koloniler kurar.
Araptavşanının neslinin dünya ölçeğinde tehlike altında olduğuna karar verildi. 22-25 Kasım 2005 tarihinde Doğa Derneği’nin öncülüğüyle Samsun’da yapılan “Memeli Hayvanlar Kırmızı Listesi Projesi’nin Batı Asya ayağı toplantısına Ortadoğu ülkeleri ve Türkiye’den uzmanlar katıldı. Dünya nüfusunun büyük kısmı Türkiye’de yaşayan Anadolu araptavşanı (Allactaga williamsi) tehlikeli durumu nedeniyle “Hassas” (VU) kodlu IUCN kırmızı liste kategorisine yerleştirildi.
Türün yok olmasının ana nedeni tıpkı pek çok kuş türünde görüldüğü gibi yapılan sulama çalışmalarıdır. Araptavşanlarının yaşadığı doğal bozkırlar sulu tarıma açılıyor. Ayrıca türün yaşadığı alanların çiftçiler tarafından bilinçsizce sürülmesi ya da böcekleri yok etmek maksadıyla bu alanların ilaçlanması sonucu bu az bilinen tür bir zamanlar yaygın olduğu bu topraklardan sessizce siliniyor.
Davranışları
Bir sıçrayışta 3,5 metre atlayabilir. Ağırlığı 30 gram bile olmadığından, bu hafiflik sayesinde memeliler dünyasının atlama şampiyonudur. Ön ayakları küçük olmakla beraber, arka bacakları, atlayabilmesi için iyice uzamıştır. 7-8 santimlik vücudunun iki misli uzunluktaki kuyruğu, havadayken dengesini sağlar.
Belli bir patika takip edecek yerde, istediği yönde ilerler. Kısa yerlere mükemmel yüzebildiği için, bir havuz veya gölcük veya herhangi bir su birikintisi onu yolundan döndüremez.
Kanguru gibi zıplayarak yol alır.
Herhangi bir tehlike ile karşılaştığında hızlı manevralarla yuvasına girip yuva ağzını hemen kapatır. Girdikleri deliği bulmak neredeyse imkansızdır.
Yerel Adlar
Diğer adları: Kırtavşanı, adatavşanı, yerköpeği, çayır sıçrayan sıçanı, kanguru sıçan
Ses-Ötüşü
Çok tiz ses çıkartıp etraftaki bireyleri uyarırlar.
Kaynak:
Wikipedia
Bir yanıt yazın