Hacı Bayram Veli’nin Hikmetli Sözleri: Bir Rehber Işığı
Hacı Bayram Veli, 13. yüzyılda Anadolu’da yaşamış ve Türk tasavvuf edebiyatının en önemli isimlerinden biri haline gelmiş büyük bir mutasavvıf ve şairdir. Sade ve samimi diliyle tasavvufun özünü halka aktaran Hacı Bayram Veli, öğretilerini şiirlerinde ve sözlerinde de yansıtmıştır.
Bu yazıda, Hacı Bayram Veli’nin günümüze ışık tutan ve rehberlik eden bazı sözlerini inceleyeceğiz. Bu sözler, tasavvufi kavramları günlük hayata uyarlamamıza ve daha manevi bir hayat sürmemize yardımcı olacaktır.
- Başkalarından daha ihlaslı ve daha çok ibadet etmedikçe, başkalarından daha çok ihsanda bulunmadıkça rahat etmeyiniz.
- Çok gülmeyiniz zira kalbiniz kararır. Sakin ve ağırbaşlı olunuz, yürürken başınız önde vakarlı bir şekilde yürüyünüz, aceleci olmayınız.
- Emaneti koruyunuz. Zira din de size emanettir, beden de.
- Konuşurken gürleme, bağırıp çağırma, yüksek sesle bile konuşma.
- Başkalarından daha çok çalışıp çok ilim sahibi olunuz.
- Ayıplarını gördüğünüz komşuyu kınamayınız. Sırlarını açıklamayınız. Çünkü gördüğünüz bu sır size emanettir, emanete hıyanet kötü ve çirkin bir fiildir.
- Mezarlıkları sık sık ziyaret ediniz. Dünya gamından ve nefsin sıkıştırmasından kurtulursunuz. Çünkü nefsin tek korktuğu ve aldatamadığı yer mezarlıktır. Ölenin kendisi olacağını ve azabı tadacağını iyi bilir.
- Padişah huzurunda dahi olsanız Hakkı ve hakikati söylemekten korkmayınız.
- Neresi seni dünyaya çekiyorsa, sana Allah’ı unutturuyorsa orası senin helakin için bir tuzaktır.
- Önce ilim tahsil ediniz, sonra helalinden para kazanıp evleniniz.
- Cahil zümre arasında ne gülün ne de gülümseyin.
- Sakın dünyalığın varsa ona güvenmeyiniz, yoksa çalışıp helalinden elde ediniz, kazandığından fakirlere cömertçe payını veriniz.
- Allah’a isyan yolunda kimseye yardımcı olma.
- İlimde hukuki meselelerde sana teklif edilecek işler ancak kendine uygun olanları kabul etki sonuçta başka bir görüşü savunmak zorunda kalmayasın.
- Büyüklerin huzuruna girerken, hem kendi kadrini hem de başkasının kıymetini bilen olun.
- Her ayın tek günlerinde veya en az birinde, onbeşinde ve sonunda olmak üzere oruç tutmaya gayret ediniz.
- Kimden ilim tahsil etmişsen O hocan için daima Allah’tan rahmet ve mağfiret dileyiniz.
- Küçük çocukları seviniz başlarını okşayıp onları sevindiriniz, bu Peygamberimizin emridir.
- Halkın önünde konuşmayın ancak sorulursa cevap verin.
- Her daim nasihat ediniz.
- Bütün işlerde cimrilikten sakınınız. İnsanlığınızı koruyunuz. Güzel huylu ve merhametli olunuz. Ne halde olursanız olun dünyaya rağbeti azaltınız. Kötülükten uzaklaşınız.
- Avam ve zenginler arasında dini ve zaruri bilgiye dair sözlerden çekinin. Zira zenginliğe ve mala karşı zaafın var gibi anlaşılmasın.
- Adalet güzel ama Emir’de olursa daha güzeldir, cömertlik güzel ama zenginde olursa daha güzeldir, sabır güzel ama fakirde olursa daha güzeldir, tövbe güzel ama gençlerde olursa daha güzeldir, utanmak güzel ama hanımlarda olursa daha güzeldir.
- Çok konuşmayın, sorulanları biliyorsanız cevap verin. Kaynak gösterin ki dinleyenler bunu şüphe ile karşılamasın.
- Hiç bir günahı küçümsemeyiniz, boş durmayıp çalışınız. Çalışanları Allah sever. Boş gezenler zengin bile olsalar yoldaşları şeytan, kalpleri şeytana konaktır.
- Neresi seni Allah’a yöneltiyorsa, seni düşündürüyorsa orası cennete gitmen için bir duraktır.
- Hiddet ve kin, hakikatleri gören gözleri kör eder. Öfke, iyi düşünmeyi daraltır, yanıltır.
- Devlet büyükleriyle ilişkilerinizde ateşten faydalandığınız gibi olun. Uzakça durun, ısınacak kadar yaklaşın.
- Oyun oynanan ( kumar..vb) gibi yerlere, laubali konuşulan meclislere girmeyiniz.
- Cahil topluluktan sakının, onlarla tartışmaya girmeyin.
- Beyaz giyinmeyi adet edininiz. Zira bu huy sizi daha dikkatli kılar.
- Büyük zatların kabirlerini ziyaret ediniz. Bu zahmetiniz O zatların size şefaat etmesini sağlar.
- Aile arasında adaba dikkat ediniz.
- Ezanla birlikte camide olunuz, cahiller sizden ilerde bulunmasın.
- İlmi bir konuyu özüne göre düşününüz, öyle karar veriniz, dıştan görünüşe bakıp yanılmayınız.
- Her nerede olursanız olunuz sizi Allah’ın gördüğünü unutmayınız. Allah’tan korkunuz, fenalıklardan sakınınız.
- Padişah sizi hoşlanmadığınız, dininize uymayan bir işe tayin etse kabul etmeyiniz.
- Her namazın sonunda size hoş gelen bir ibadeti adet edininiz. Örneğin ; birkaç istiğfar çekmek, bir sure yada ayet okumak, Allah’ı zikretmek….
- Halk içinde Allah’ı çokça anınız. Bu durum maneviyatı yükseltir, katı kalpleri yumuşatır.
- Yol ortasını işgal etmeyiniz.
- Sakın ölümü unutmayınız, her gece onu hatırlayınız, hesabınızı yapınız, olur ki tövbe edince Hak’ta sizi affeder.
- Nefsinizi daima kontrol altında tutunuz. Düşünün, onu başı boş bırakmayın, zira her fırsatta sizi ateşe götürür.
- Mutlaka Konstantiniyye alınacaktır, ama bunu bir öfke, hiddet işi haline sokmamak bu işi bir illeti tedavi etmek için yapmak lazım. Hiddet ve kin gerçekleri gören gözleri kör eder.
Bir yanıt yazın