Şükran Ay/ 25.02.1931 – 23.11.2011
Hasan-Nimet Çekinmez’in mutlu evliliğinden doğan Şükran Ay; Yirmi ikinci ve yirmi üçüncü taşmekteplerde okudu. Sesi de bu yıllarda keşfedildi.
İlk müzik derslerini Necati Başaner’den alan Şükran Ay; Eminönü Halk Eğitim Merkezi’nde Sadi Yener Ataman’ın kurduğu koroya katılıp, radyo sınavlarına girdi ve kazandı. Ancak Başaner’in karşı çıkması üzerine yeniden Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne döndü. Babası ve hafız olan halası müzikle ilgilenmesine karşı çıksa da o annesinin desteğiyle müziğe olan aşkından hiç vazgeçmedi.
İki yıllık eğitimden sonra ilk kez Kazablanca’da sahneye adım attı ve kısa sürede tanınarak turnelerin aranılan isimlerinden oldu.
Babasının kendisine eşlik ettiği bu turneler sırasında illüzyonist Turan Turanlı’yla tanıştı. Kısa sürede evlendiler ve bir yıl içinde de bir oğulları oldu.
Şükran Ay’ın arkasındaki güç; artık eşi Turan Turanlı’ydı. Turan Turanlı eşinin tüm sanatsal faaliyetlerine kendisine yardımcı oluyor; sanatçının angajmanlarını yapıyordu.
Turanlı eşi Şükran Ay’ın sahnede şarkı söylerken tiyatrocu gibi davranmasını istiyordu. Ay, plak doldururken eşi, stüdyoyu mum ışıklarıyla aydınlatıyor; plağa okuduğu şarkıları hissetmesini sağlıyordu..
Günümüzde halen çok sevilen; “Bir Fincan Kahve Olsam”, “Kahverengi Gözlerin” gibi pek çok eseri ilk defa seslendirerek onlara hayat veren Şükran Ay; sayısız plağa imza attı.
İzmir Fuarı’nın da aranılan sanatçılarından biri olan Şükran Ay; Göl Gazinosu, Akasyalar gibi gazinoların önünde uzun kuyruklar oluşmasına sebep oluyordu..
Yetmişli yılların ortalarına kadar aktif sanat hayatını sürdüren ses sanatçısı; daima sevilir, saygı duyulur bir sanatkar olmayı başardı.
Bir yanıt yazın